"Kestik!! Mükemmeldiniz gençler! Ben kahve almaya gidiyorum."
Yönetmen odadan çıktığında Felix ve Hyunjin kahkahalarla gülmeye başlamışlardı. Acıklı sahneler çekmek ikisine göre de değildi anlaşılan.
"Chris! Kalk hadi bitti."
Hyunjin kahkahalarını durdurmaya çalışırken zoraki konuşuyordu. Chan ise hâlâ üzerindeki kırmızı boyalarla yerde, yüzündeki gülümsemeyle uzanmaya devam ediyordu.
Hyunjin, Chan'in yerde uzanmaya devam edeceğini anladığında gülerek sevgilisine doğru yaklaşıp dudaklarını dudaklarına bastırdı. Hyunjin, Felix'in üst dudağını emerken hâlinden memnun görünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hey! Gözümün önünde öpüşmesenize!! Ayıp denilen bir şey var."
Hyunjin, Felix'in üst dudağını sertçe dişledikten sonra dudaklarını araladı ve başını Chan'e doğru çevirdi.
"Sen en son güzellik uykunda uyuyordun Chris. Uyumaya devam et."
"Hey bana neden hâlâ Chris diyorsun. Kendimi film çekimlerinde gibi hissediyorum."
Hyunjin, Chan'in dediklerine gülerken Felix de yüzündeki gülümsemeyle izliyordu ikiliyi.
"Chris çok seksi bir isim. Hâlinden memnun olmalısın."
Felix, Hyunjin'in sözleri üzerine koluna sert bir yumruk geçirip acıdan kıvranan sevgilisine pis bir bakış attı. Kendisinden başkasına seksi demesi kabul edilebilir bir şey değildi onun için.
"Sen ne hakla benden başkasına seksi diyorsun?"
"Özür dilerim sevgilim."
Hyunjin, Felix'ten özür dileyip küçüğüne sırnaşmaya çalıştığı sırada Chan'in kahkahalarla söylediklerini işitti.
