1

1.9K 73 25
                                    

Nefes nefese koşarken botlarım su birikintise sertçe bastı. Bacaklarıma kadar gelen soğuk yağmur damlalarını umursamadım. Kolumdaki saate göz gezdirdiğimde yine geç kalmıştım. Sonunda okulun kapısının önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Elimi kalbime koyarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

"Jess! tanrım iyi misin?" başımı salladım. "Neden koşuyorsun? hastasın sen! dikkatli olman gerek!" koluma girdiğinde ondan destek alarak okula girdim. "Geç kaldım dimi? öğretmen bu defa beni öldürecek!"

"Zaten bir kaç gün sonra okul bitecek," derin nefes aldığında kaşlarımı çattım. Yine bir şeyler vardı ve söylemek için kıvranıyordu. "Tamam söyle ne istiyorsun?" olduğu yerde durdu ve heycanla bana döndü. "Mattheo'yu hatırlıyorsun dimi?"

"Kalp hastasıyım alzheimer değil!"

"Haklısın üzgünüm. Zaten okulun bitmesine kısa bir süre kaldı ve," derin nefes aldı. "Birlikte tatile çıkmak istediğini söyledi! sen de benimle gelir misin?"

"Okul henüz bitmedi Valeria."

"Lütfen sensiz yapamam! hem kafa dağıtmış olursun, beni kırma." Derin nefes aldım. Valeria ile okulda tanışmıştık ve uzun zamandır çok yakın arkadaştık. Mattheo ile bir kaç ay önce tanışmıştı ve bana pek güven vermemişti. "Onun ailesi hakkında bir bilgin bile yok! ayrıca çocuğun söylediği okul Londra'nın hiçbir yerinde yok!"

"Lütfenn!" bıkkınlıkla nefesimi verdim. "Peki," Boynuma sarıldığında daynamadım ve ben de ona sarıldım. "Harikasın Jess!" geri çekildiğinde şaçlarını düzeltti. "Bir de Mattheo'nun abisi gelecekmiş,"

"Tanımadığım insanlarla tatile gittiğime inanamıyorum!" kıkırdadığında gözlerimi devirdim. "Hadi okuldan çıkıp hazırlık yapalım!" elimden tutarak beni peşinden sürüklediğinde itiraz edemedim.

...

Tom

Mattheo'nun ısrarı sonucunda tatil teklifini kabul ettim. Muggle sevgilisi olmasına her zaman karşıydım ve hala fikrim değişmedi. Bu tatil onları ayırmam için iyi bir fırsattı.

"Abi," Mattheo odaya girince düşüncelerimden kurtulup ona döndüm. "Akşam bir külübe gitmeyi planlıyoruz. Gelmek ister misin?" başımı salladım. Nefret ettiğim ortamlara kardeşimi aptal bir Muggle'dan kurtarmak için gitmek zorundaydım.

Mattheo'nun abartılı takım elbisesiyle peşime takılınca utanç içinde onunla külübe girdim. Bazen onun gerçekten kardeşim olduğundan şüphe duyuyordum. Mattheo benim aksime neşeli, aptal şakalar yapan, her daim gülümseyen biriydi. Ben ise onun tam tersiydim ve doğru olanın her zaman ben olduğuma emindim.

Mattheo'yu görür görmez kapının biraz uzağındaki masadan bir kız ayağa kalktı. Yanında bir kız daha vardı fakat tepki vermemişti. Masanın yanında durduğumuzda kız elini uzattı. "Merhaba ben Valeria." Uzattığı elini tutup tutmamakta kararsız kalsamda tuttum. Fakat uzun sürmeden elimi çektim ve masaya oturdum. "Tom," yanındaki kız sadece dikkatle bana bir de Mattheo'ya bakıyordu.

"Merhaba Jess." Mattheo kıza sarıldığında kız istemsizce karşılık verdi. Mattheo yanıma otururken gözlerini bir an olsun Muggle sevgilisinden ayırmıyordu. "Jess bu abim Tom," Jess denen kız zoraki bir tebessüm ederek tekrardan önüne döndü. "Bir şeyler içmek ister misiniz?" Mattheo konuşmasıyla herkesin dikkatini dağıtmıştı. Muggle sevgilisi heycanla başını salladı. "Mattheo ile biz içecekleri alıp gelelim. Jess meyve suyu içiyorsun dimi?" bakışlarım Jess denen kızla buluştuğunda o arkadaşına başını salladı.

Mattheo ve sevgilisi yanımızdan uzaklaşırken Jess bir süre arkalarından baktı ve sonra önüne döndü. "Meyve suyu?" kaşlarımı çattığımda başını kaldırdı. "Evet sevmez misin?" ters tepki vermesini beklerken sakin tepkisi beni afallattı. "Mattheo sana ne içmek istediğini sormadı. Demekki seni iyi tanıyor."

91 DaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin