5

764 53 13
                                    

Gözlerimi araladığımda Tom'un yeşil gözlerini karşımda görünce yutkundum. Yavaşca yaklaşarak dudaklarımı dudakarının arsına aldı. Tom'la öpüşmenin verdiği zevkle ellerimi yanaklarına götürdüm. Nefes nefese öpüşürken odamın kapısı çaldı.

Gözlerimi açtığımda Valeria odama gelmişti. "Günaydın uykucu!" ellerim dudaklarıma gitti. Az önce gördüklerim rüya mıydı? "neden öyle bakıyorsun?" derin nefes aldım ve hızlıca yataktan kalktım. Rüyanın etkisiyle hızlanan kalbime elimle baskı yaptım. Kalbim yerinden çıkmak üzereydi! "neyin var?"

"Yok bir şey," dolabımdan yeşil elbisemi alıp üzerime giydim. İlaçlarımı içerek Valeria'nın sorularını dinlemeden odamdan çıktım.

Bellatrix Tom'un yanına oturduğu için bende Tom'un yanındaki diğer sandalyeye oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bellatrix Tom'un yanına oturduğu için bende Tom'un yanındaki diğer sandalyeye oturdum. "Günaydın," Tom sırıtarak bana döndüğünde kaşlarımı çattım. "Neden öyle bakıyorsun?"

"Neden her zamankinden daha gerginsin?" gözlerimi kaçırdım. Elini bacağımın üzerine koyduğunda şok içinde ona döndüm. "Napıyorsun!" sadece bir birimizin duyabiliceği bir sesle konuşuyorduk bu yüzden Bella sürekli bizi izliyordu. "Bacakların titriyor, iyi misin sen?" yutkundum. Saçlarımı kulağımın arkasına koyarak derin nefes aldım.

Aptal rüya bütün dengelerimi alt üst etmişti! bacağımı kenara çekerek Tom'un elinden kurtardım. "Günaydın Jess," Bellatrix'e istemsizce tebessüm ederek Mattheo'ya döndüm. Bana göz kırptığında gülümsedim. "Jess bugün daha iyi görünüyorsun,"

"Dün ilaçlarımı içmeyi unutmuştum." Mattheo başını salladı. Valeria yanımıza geldiğinde tek kelime etmeden Mattheo'nun yanına oturdu ve yemeğini yemeye başladı. "Güzelim iyi misin?" Mattheo'nun sorusuna Bellatrix "bugün ikimiz birlikte dışarı çıkmayı düşünüyoruz. Bu yüzden acele ediyor." Diyerek yanıtladı. Mattheo başını salladı ve bana döndü. "Sen de onlara gitsene Jess, biz de abi kardeş yalnız kalırız." Konuşmak için dudaklarımı aralamıştım fakat Valeria söze atlayınca sustum.

"Jess kendini iyi hissetmiyor gibi," zaten gitmeyi düşünmüyordum fakat böyle tepki vermesine kırılmıştım. Sessizce başımı salladım. "Ben odama çıkıyorum biraz dinlenicem."

"Bir şeyler yemeden çıkamazsın."

"Kızı sal Matt," yutkundum. Valeria'nın soğuk davranışlarının nedenine anlam veremiyordum. "Aç değilim Mattheo, teşekkürler." Hızlı adımlarla odama çıktım. Zaten annemi aramam gerekiyordu ve burda kalmamın bir anlamı yoktu.

Eşyalarımı sonunda topladığımda yorgunlukla yatağa oturdum. Annemi nerde bulabilirdim ve ya nerde aramam gerekiyordu bilmiyordum. Odamın kapısı çaldı ve içeri Mattheo girdi. "Jess Tom ile yemeğe gidiyoruz gelmek ister misin? kızlar yalnız çıkınca bizde," bavulları görünce sustu. "Bunlar ne?"

"Gidiyorum. Annemi bulmam gerek." Mattheo derin nefes aldı. "Bizimle yemeğe geliyorsun hadi. Madem son günün birlikte vakit geçirelim." Mattheo odadan çıkarken peşine takıldım. Tom her zamanki gibi nefes kesiciydi. Yeşil gözleri beni izlerken yanına ilerledim ve karşısında durdum. "Yakışmış," diye mırıldandığımda göz kırptı. Gördüğüm rüya zihnimde canlanırken gözlerim dudaklarına kaydı.

91 DaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin