6

119 38 48
                                    

Oyuncakların büyük kısmını eğlence parkındaki çocuklara dağıttıktan sonra Jisung kucağındaki oyuncağına sarılarak Minho'ya "Peki kocam, ne yemek istersin?" diye sordu.

Minho dönüp ona gülerek bakan Jisung'a "Pekala kocacığım, az önce bir sürü yemek yedik?" diyerek gülümsedi.

Jisung "Aptal!" diyerek şakacı bir şekilde gözlerini devirdi. Minho'nun yorumlarda yazdığı şeylerden sonra biraz takılmak istemişti.

"Ne, ne oldu şimdi?"

"Tamam, sadece sana kocam demek için bir bahane uydurmuştum neden bozuyorsun ki, bana uyum sağlamalıydın."

Minho "ah?"  diyerek sırıttı. Küçük olanın yüz ifadeleri, tatlı halleri hoşuna gittiği için biraz daha uğraşmaya karar verdi.

Jisung gözlerini devirerek "Evlenmek için kaçmıştık, unuttun mu? Bunu kendin söylemiştin kocacım." dedi.

"Unutmak mı?" Minho alaycı bir tonda "nikah tarihimizi nasıl unutabilirim" dedi.

Jisung içini çekip parlak gözleriyle Minho'ya bakarak, "Ne kadar iyi bir koca!" diyerek dalga geçti.

Minho gururla gülümseyerek, "iyi bir koca olduğumu biliyorum hayatım." biraz daha Jisung'a yanaşıp, "kocamı mutlu etmek benim en önemli görevim," dedi.

Jisung kendine yanaşan Minho'ya omuzuyla sürtünerek "Hımmm öyleyse uyumlu yüzükler yaptırıp post atmalıyız kocacım." dedi.

Minho gülümseyerek Jisung'a bakıp "Hadi yapalım."dedi.

Jisung heyecanla "Cidden mi?" diye sordu.

"Evet, birbirimizin baş harflerinin olduğu kendi yüzüklerimizi yaptıralım."

Jisung kirpiklerini kırpıştırarak "Peki bunların parasını kocam mı ödeyecek?" diye sordu.

"Tabiki de kocan ödeyecek."

"Şaka yapıyordum, benimkini ödeyebilirim." Jisung zaten her şeyin parasını Minho ödediği için kendini ona karşı mahcup hissediyordu. Bunu şakasına söylemişti; fakat Minho oldukça ciddiydi.

"Hayır olmaz, bu kocandan sana bir hediye. Lütfen kocanın hediyesini kabul et."

Jisung başını sallarken elini kalbinin üzerine koydu. "Vay be! Bir yabancıdan bar erkek arkadaşlığına sonra da kocalığa. Gerçek bir aşk hikayesi."

"Hızlı bir ilişkimiz olduğu inkar edilemez."

Minho kolunu Jisung'un omuzuna atarak yürümeye başladı. Jisung, Minho'nun yönlendirmesi ile yürürken telefonunu çıkardı. "Yakınlarımızda yüzük alabileceğimiz bir yer var mı bakacağım."

Oldukları yere yakın alışveriş merkezini görünce kafasını Minho'ya çevirdi. "Bu yakınlarda bir tane alışveriş merkezi varmış. Bak çok yakın bir yerde hadi onu bulalım."

Minho, Jisung'un gösterdiği güzergaha bakıp arabaya ilerlerken nereden gitmeleri gerektiğini iyice anlamaya çalıştı. Güzergahı çözdükten sonra küçük olanı arabaya doğru ilerletti. Jisung arabaya geçtikten sonra ne kadar navigasyondan baksa da yolun bu kadar kısalacağını düşünmemişti. Minho gerçekten yer yön bulma konusunda uzmandı.

Kısa sürede alışveriş merkezinin otoparka girip arabadan indiler. Alışveriş merkezinin içinde bir mücevher mağazası bulmaları zor olmamıştı. Jisung, girdikleri mağazanın oldukça lüks olması yüzünden dudağını ısırdı. Buradaki herhangi bir takının maliyetli olacağını düşündüğü için kendini kötü hissedip, iki eliyle Minho'nun kolunu tuttu.

YouthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin