16

90 30 9
                                    

Jisung'un babasının eve gelmesinin üzerinden beş gün geçmişti. İki haftadır babasının evde olmamasının rahatlığı artık yoktu. Mümkün olduğu kadar babasının gözüne çarpmıyor, annesinin sinirimi bozmamak için elinden geleni yapıyordu. Aynı zamanda Minhoyla güzel vakit geçiyor, dersleri iyi gidiyor, arkadaşlarıyla eğleniyordu. Tüm bunların bozulmasını istemediği için elinden geleni yapıyordu. Eve giriş çıkış saatlerine dikkat ediyor yemeklerde odasına geçiyor. Ailesinin evde olduğu saatlerde onların gözüne çarpıyor. Odasında oturup ders çalışıyordu.

Etütten çıkıp eve geldiği bir günde evdeki sessizlik nedense bu defa onu huzursuz etmişti. Sanki bir şeyler olduğunu hissetmiş gibi titrek bir nefes verip üst kata çıktı. Odasına girdiğinde dağılan dolabı dökülen çekmeceleri görmesiyle elleri titremeye başladı. Hızla dolaba koşup Minho'nun Seul'de onun için aldığı hala mazağa çantasında olan kıyafetleri baktı; fakat çanta yerinde yoktu.

O anda Jisung'un dizlerinin bağı çözülüp olduğu yere çöktü. Korkuda kesik kesik nefes almaya başlamıştı. Eğer çantayı annesi ve babası bulduysa Jisung bitmişti. "Aptal kafam neden Dami'nin odasında saklamadım" diyerek kafasını yavaş yavaş dolabın kapağına vurdu.

Tüm her şey iyi giderken birden her şey berbat olmuştu. Jisung tüm bunları düşünürken birden kapanan kapı ve gelen seslerle yüreği ağzında atmaya başladı. Merdivenlerden gelen adım sesleriyle olduğu yerden kalktı. Hızlıca bir yalan düşündü. Tamam onlar Dami'ye aitti. Eunmi'ye hediye olarak aldığı için Jisung'un dolabında saklamıştı. "Tanrım buna inanmazlar ki?"

⚠️

Odanın kapısı hızla açılıp babasının bağırarak "Han Jisung!" demesiyle yerinde sıçradı. Babası hızla yaklaşıp "ibne!" diyerek çok sert bir tokat attı. Tokatın şiddetiyle yere düşen Jisung, düşerken kafasını komidine çarptığı için kaşı patladı. Babasını yere düşen çekimsiz genci bir çamaşır gibi yerden kaldırıp karşısına dikti.

Jisung güçlükle kendini toplayıp "baba ne oldu?" diye sordu.

"Sus lanet olası sus bana baba deme! Sırf miras için senin doğmana izin verdiğimiz güne lanet olsun. Senin beni rezil etmekten başka yaşam amacın yok mu? Şimdide kadın gibi mi giyinmeye başladın. Ne olacaksın yakında da orospu mu olacaksın? Seni lanet yaratık. Ne geziyor dolabında kadın kıyafetleri!?"

"Baba yemin ederim onlar benim değil! Dami, Eunmi için almış benim odamda sakladı. Ona sürpriz yapacakmış."

Adam hızla Jisung'un saçlarını tuttu. Saçlarından havaya kaldırıp çelimsiz bedeni duvara çarptı. Çok sert çarptığını için Jisung başı dönmüş yere yığılmıştı. Vicdansız adam çocuğun kanayan burnuna patlayan kaşıyla yetinmemiş yerdeki bedene tekme atmaya başlamıştı.

"O lanet saçlarını keseceksin! Üç numara olacak o saçlar, etüt yok! Sadece evde çalışacaksın, benim istediğim bölümü kazanıp burada Ulsan da benim gözümün önünde okuyacaksın. Bu bile fazla sana ama bu kadar yıl baktık besledik bize geri ödeme yapman lazım. Bundan sonra o ne olduğu bellisiz arkadaşların yok. Hepsiyle alakanı keseceksin."

Adam her bir cümlesinde bir tekme atarken karısı kapıya yaslanmış olanları izliyordu. Eve gelen Dami salonda sehpanın üzerinde duran çantayı ve görünce gidip çantaya baktı. Eline aldığı çantayla yukarı çıkarken duyduğu seslerle ne olduğunu anlayıp abisinin odasına koştu.

"Baba dur ne yapıyorsun!"

"Kes sesini sen karışma Dami!"

"Benim çantam neden aşağıda bunu abimin odasına saklamıştım. Eunmi'ye doğum günü hediyesiydi."

YouthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin