Youth

25~ Final

"Minho..."

Jisung, tedirgin gözlerini önce virajı alan arabanın direksiyonunu kavrayan eklemleri beyazlaşmış parmaklarda, ardından bu kasılmış parmakların sahibi olan Minho'nun yolu izleyen stabil bakışlarında gezdirdi. Bu gerginliğin sebebinin aralarında oluşan cinsel gerilim olmasını ne kadar istese de öyle değildi.

Birkaç saat öncesine kadar Minho'nun gözleri heyecanla parlıyordu. Şimdi ise kasılmış çenesiyle öylece yola bakıyor, odaklanmış bir şekilde kısık gözlerle yolu izliyordu.

Öyle ki Jisung'un kendisine seslenişine bile tepkisiz kalmayı seçmişti Minho.

Jisung sıkıntıyla oflayıp dirseğini araba kapısındaki çıkıntıya yaslayarak yanağını avcuna bastırdı ve yolu izlemeye başladı. Böyle hayal etmemişti, pekâlâ oldukça planlı bir ilk sevişme olacağı aşikârdı. Ama yine işler sarpa sarmıştı.

Arkadaşlarının baskın yaptığı geceden sonra onlarda duvarların ses yalıtımı olmadığını fark etmişlerdi. Birkaç gündür her sabah yukarıdaki üçlünün saçma atışmalarını, Felix ve Changbin'in öpüşme seslerini dinliyorlardı.

Minho duruma daha fazla dayanamayıp en sonunda ses yalıtımı yaptırmak için bir şirketle anlaşmıştı. Fakat bu defa da yalıtım yapmak için verilen süre çok fazlaydı. İkisi de umutsuz şekilde birbirini arzulasa da bir türlü sevişemiyorlardı.

En sonunda Jisung'un doğum günü gelip çattığında üst kattaki üçlü sabah "iyi ki doğdun biz Ulsan'a gideceğiz" diyerek erken kutlama yapıp gitmişti. Felix ve Changbin ise Felix'in doğum günü için tatile gidecekleri için onlar da erken bir kutlama yapıp gitmişti. Jisung arkadaşlarının sadece kapıdan doğum gününü kutlamalarına bozulsa da daha sonra Minho'nun baş başa vakit geçirelim teklifi oldukça cazip gelmişti.

Minho Jisung'un doğum günü için planladığı hazırlıkları yaparken Jisung'ta iki kişilik partileri için kendini hazılıyordu. Geçenlerde aldığı transparan crop atlet ve üzerine yine crop tarzı gömleği giyip, gömleğin önünü bağladı. Altına geçenlerde aldığı kısa deri şortunu giydi. Şortun etek görünümlü olması onu cezbetmişti. Yeni aldığı siyah converce botlarını giyip birazda ayna karşısında vakit geçirerek hazırlanmıştı.

Minho'nun mesajıyla odadan çıkan Jisung dailerinin geniş salonuna geldiğinde sevgilisinin yaptığı hazırlığı görünce sevinçle koşup sarılmıştı. Minho aslında bir haftadır bununla uğraşıyordu. Yalnız kalacaklarını bilmek onu daha da aşka getirmiş kısa sürede istediği hazırlığı yapmıştı. Jisung doğum günü pastasını keserken ya da hediyesini alırken ne kadar duygusal anlar yaşasa da bu çok uzun sürmemişti. Bir saat sonra salonda yükselen müzik renkli ışıklar derken odadaki ambiyans oldukça erotikleşmişti. Kendini bu erotizme bırakan iki genç çoktan anın tadını çıkarmaya başlamışlardı. Jisung'un deri şortundan içeri giren soğuk eller irkilmesini sağlamıştı.

Minho üzerindeki gömlekten kurtulmuş Jisung'un gömleğinin bağını gözmüşken çalan kapı ile derin nefes aldı. "Hayır bu defa bakmayacağım." diye sızlansa da üst üste çalan kapıyla sinirle yerinden kalkmış, üstünü giyerek öfkeyle kapıyı açmıştı. Kapıyı açtığı an içeri giren kalabalık ile ne olduğunu anlamayan Minho kendini saçma sapan bir partinin ortasında bulmuştu. Üstüne bir de Hyunjin'in okuldan arkadaşlarımız dedikleri oğlanlardan birinin Jisung'a aşırı ilgi göstermesi Minho için son sabır kırıntısını ortadan kaldırmış, evdeki herkesi kapı dışarı edip Jisung'u da alıp evden çıkmıştı.

Jisung nereye gittiklerini sorduğunda Yangpyeong dağındaki kaplıca olan House on mind adlı özel tek daire şeklinde odaları olan otele gittiklerini söylemişti. Jisung otele baktığında lüks ama bir o kadar ıssız olmasına gülmüştü. Geniş camları olan daireler birbirine oldukça uzak mesafedeydi. Sürekli bölünmek en sonunda Minho'nun kafasına vurmuş, Jisung'u da alıp dağa gitmişti.