17

97 31 8
                                    

Minho Jisung'u zorla ikna edip, aile tanıdıklarına ait olan özel bir hastaneye getirdi. Minho'nun babasıyla yaptığı telefon konuşması sayesinde Jisung'la hastanenin doktorlarından biri özel olarak ilgilendi. Küçük olanın röntgeni çekilip kaburga kemiklerine bakılmıştı. Minho Jisung'un sarılınca çok canı yandığını anlamış, kırık olmasından korkmuştu. Kafasına aldığı darbeden dolayıda tomografi çekilmişti. Kaşına dikiş atıldıktan sonra sonuçlar için doktorun odasına geçtiler.

Doktor oturmaları için hemen masasının önündeki koltukları işaret etti. "Röntgen ve tomografisi temiz bir kırık ya da daha ciddi bir sorun yok fakat çok fazla ezik var. Bunların iyileşmesi biraz zaman alacak. Bu süreçte oldukça iyi dinlenip beslenmesi gerekiyor. Kan değerlerine bakınca vitaminler, demir hepsi çok düşük!. Ayrıca daha 20 yaşında biri için çok fazla sigara içiyorsun, bunu en kısa zamanda ya tamamen bırakmalı ya da azaltmalısın."

Doktor derin bir nefes verip, "Son olarak kesikler... kesikler için neyse ki erken gelmişsiniz. Bunun için bir özenli davranmanız gerek, yaralar enfeksiyon kapmamalı ve sabah akşam yazacağım merhem ve kremleri kullanmalısınız. Bu şekilde tamamen yok olmasalar bile baktığın zaman seni rahatsız edecek bir görüntü olmaz. Gençsin, insan bu dönemlerde zor zamanlar geçirdiğinde düşünmeden hareket eder. İlerde bu çiziklerinin pişmanlığını yaşayan çok insan oluyor. Sen de bunu yaşamamak için tedaviye dikkat etmelisin" Doktor küçük kağıt uzatıp, " İlaçların reçetesi geçmiş olsun. İki hafta sonra kontrole bekliyorum" dedi.

"Teşekkürler."

Jisung kafasını eğerek teşekkür edip elini tutan Minhoyla birlikte odadan çıktı. Araba binip eczaneye gitmişlerdi. Jisung arabada beklerken Minho ilaçları alıp geldi. "Özür dilerim biraz kalabalıktı. Şimdi seni evime götürelim ve seninle ilgilenelim, olur mu?"

Jisung sadece başını salladı. Minho'nun evine doğru yola çıktılar. Arabada sessizce giderken "Minho..." diye seslendi Jisung. Minho ona dönüp bakınca "Teşekkürler." dedi.

Minho onun elini tutup okşadı. "Bana teşekkür etmene gerek yok. Şimdi nasıl hissediyorsun?"

"Daha iyi hissediyorum."

"Eve geçelim ilaçlarını kullanalım biraz dinlen, ben de sana aşçılık yeteneklerimi göstereyim."

Jisung yıllardır, görmediği sevgiyi, ilgiyi görmenin buruk mutuluğu ile gözleri dolmuştu. Bakışlarını kaçırıp dışarıyı izlemeye başladı. Minho'ya çaktırmadığını zannederek göz yaşlarını sildi ve titrek bir nefes verip kendini toplamaya çalıştı.

Eve geçince Jisung yorgun olduğu için Minho oldukça rahat pamuklu bir pijama verip, hastanede yapılan ağrı kesici iğnenin etkisi geçmeden uyuması için yatağına yatırdı. Jisung, Minho'nun güzel kokusu ve ağrı kesicinin etkisiyle uykuya daldı.

Minho, o uyuduktan sadece kısaca mesaj attığı Felix'i arayıp olanlardan kısaca bahsetti. Mutfağa geçip besin değeri yüksek, Jisung'un seveceği şeyler pişirdi. İnternetten biraz araştırma yapıp küçük olana faydalı olacak yemeklerin eksik malzemelerini listeledi ve eve sipariş verdi.

Yemekler pişince üst kata çıkıp yavaşça odasının kapısını açtı. Jisung uyandığını görünce odaya girip yatağa oturdu.

Jisung saçlarını geriye itip "Nasılsın?" diye sordu.

"İyiyim Minho."

"Emin misin?" Minho onun içten gülümsemesine rağmen emin olmak için sorusunu yenilemişti.

"Evet." Jisung, Minho'ya dikkatle bakınca yumuşak gülümsemesi kaybolurken "gözlerin neden bu kadar şiş?" diye sordu.

Minho bir an ne söyleceğini şaşırıp "Ah bilmiyorum.. neden şiş ki?" diyerek gülmeye çalıştı.

YouthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin