Youth

23

Evden çıkmadan önce son kez daha plan yapan Sang Chul gençleri göndermiş kendiside emniyet müdürü arkadaşı ile annesinin yaşadığı mahalleye gelmişti.

İlerideki arabadan Jisung ve Minho önde olmak üzere inen gençler, müstakil bir evin bahçe kapısından girip merdivenlerden çıktılar.

Jisung elleri titreyerek anahtarını çıkardı. Minho onun aşırı korkmuş halini gördükçe daha çok öfkeleniyordu. Jisung'un elini tutup, "korkma güzelim ben yanındayım. Yalnız sana dokunursa çok kötü olur şimdiden göreceğin şeyler için özür dilerim." dedi.

Jisung hızlı hızlı kafasını sallayıp derin bir nefes alarak anahtarı deliğe soktu. Kapıyo açtığı gibi babası, "HAN JISUNG!" diye bağırıp kapıya bir şişe fırlattı.

Minho gelen şişeden Jisung'u korumak için hızla tutup yanına çekti. Şimdiden iyice sinirlenmeye başlamıştı.

"Psikopat sürtük."

Jisung kapıdan içeri adımladığı an öfkeyle kapıya gelen babasını gördü.

"Neredeydin sen? Evden çıkmayacaksın demedim mi ben sana!" Babası ona doğru yürüyüp, kabaca kolunu tuttu.

Dami odasından çıkıp merdivenlere gelmişti. "Ji" diye abisine seslendiğinde Jisung'un bakışları aniden kardeşine yöneldi. Genç kızım yüzündeki morluk tüm sinirlerini bozmuştu. Babasının aniden "o lanet odana geç!" diye bağırması ile iki kardeş yerlerinde sıçradılar.

"Baba, bırak onu." Dami bir umut titreyerek konuştu.

"Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun?"Sarhoş adam aniden Jisung'un yüzüne tokat attı ve güldü.

Aniden gelişen olayla adama ilerleyen Minho adamın yakasından tuttuğu gibi bir yumruk indirdi.

"Senin o elini kırarım, yemin ediyorum hiç acımam bütün kemiklerini tek tek kırarım."

Adam hızla Minho'yu itip "Sen de kimsin?" diye öfkeyle sordu. Yeniden Jisung'a döndü. "Tahmin ettiğim gibi başıma erkek orospusu oldun değil mi? Tanrım seni gebertmeliydim."

"Hop ağır ol babalık insanların sabrını zorlama! Seninle işimiz yok, çekil kapıdan Jisung'un eşyalarını alıp gideceğiz."

Chan kavga daha fazla büyümesin diye olaya müdahale etmek istemişti. Ama karşılarındaki adam laftan anlamaz piçin tekiydi.

Adam, "Sen baya baya orospu olmuşsun!" Diyerek yeniden Jisung'a yöneldiğinde Minho adama sağlam bir yumruk daha indirdi.

Adam kendini toparlayıp Minho'ya yumruk atacakken Jisung, "Minho dikkat et!" diye bağırdı.

Minho adamın yakasını yakaladı ve adama bir yumruk daha attı. Bir tane daha ve sonra bir tane daha derken adamın burnu kanamaya başladı.

Zaten yaşadığı şeylerden dolayı korkan Dami abisine sarılıp "ji neler oluyor, çok korkuyorum." dedi.

Jisung kardeşinin saçlarını okşayıp "Bebeğim korkma!." sesi titremesine rağmen nazikçe güvence verdi.

"Minho dur artık!"

Minho, Jisung'un isteği üzerine geri çekilip adamı yere iterken derin bir nefes aldı. Kendini toparlayıp Jisung'a döndü.

"Hadi gidip eşyalarını toplayalım."

"ji...nereye gidiyorsun? Beni bırakamazsın. lütfen jisung, beni bırakamazsın!" Dami panikleyerek yeniden ağlamaya başlamıştı.

"Dami korkma, seni buradan çıkaracağız. Sadece bize biraz zaman ver."