22

60 21 16
                                    

Minho ve Changbin'in kafeye gelmesi ile arkadaş grubu arabalara binerek Minho'nun evine gelmişti. Minho'nun anne babası yemek hazırlığı yaparken bir araya gelen kalabalık grup salonda Minho'nun Jisung'a sırnaşmasını izliyordu.

"Sapık!"

Jeongin karşısındaki manzara gözlerini devirmeden yapamadı. Minho arkadaşına resmen sülük gibi yapışmış, sürekli o şirin yanaklarını öpüyordu. Bu manzaradan rahatsız olmayan tek kişi olan Felix, şakacı bir şekilde Jeongin'e bir öpücük göndererek oturma odasının kahkahalarla dolmasına neden oldu.

"Bu sefer gerçek olduğuna hala inanamıyorum." Changbin içini çekti.

"Siz kendinizi yeterince kandırsaydınız, ilk seferde gerçek olabilirdi." Minho daha önce kandırdıkları arkadaş grubu ile dalga geçmeyi ihmal etmemişti.

Seungmin onun söylediği şeye gözlerini devirdi. "Hepimiz, siz ikiniz ve Felix kadar hayalperest değiliz."

"HEY!" Felix bağırdı ve en yakın arkadaşının omuzuna hafif bir yumruk attı.

"Gerçek bu." seungmin omuz silkti. "ve bazen gerçekler acıtır."

"Tamam artık kavga etmek yok." Chan arkadaşına laf yetiştirmeye hazırlanan Felix'in konuşmasına izin vermeden küçük tartışmayı bitirmeye çalıştı

Felix, Seungmin'i işaret etti."O başlattı!" Diyerek arkadaşını şikayet etti.

Seungmin dilini çıkardı. "Iyy bebek bir de şikayet ediyor."

"Minho hyung, evini suç mahalline çevirmek üzereyim." Felix ciddi bir şekilde konuştu.

"Hayır çeviremezsin." Minho olumsuz anlamda başını salladı. "Annem ve babam evde, biraz terbiyeli ol."

Jisung kıkırdayarak, "Annenle baban evde olduğu için senin terbiyeden bahsedecek biri olduğunu sanmıyorum." dedi.

"Annemle babam evdeyken sana ne kadar ahlaksız olabileceğimi göstereceğim." Minho salondaki kalabalığa bakıp, "tüm dostlarımız umurumda falan değil. İnan o kadar arsız bir adam olabilirim ki tahmin bile edemezsin."

"Tanrım lütfen yapma." Seungmin dehşete düşmüş bir halde konuştu.

"bekleyin... siz de..." diye fısıldadı felix. Açıkçası o tüm bu arsızlıkları izlemek istiyordu.

"Artık onları ikna etmemize gerek yok, sakin olmalısın." Jisung böyle söylemesine rağmen elleri Minho'nun vücudunda gezdiriyordu.

"Eğer böyle devam edersen bebeğim sakin olamam ki."

Chan elindeki yastığı Minho'ya fırlatıp "Arkadaşların burada, biraz terbiyeli ol." diyerek şakayla karışık uyardı .

"Dün geceyi hepinizin önünde yeniden canlandıracağım."

"Lütfen yap." Felix heyecanla konuştu.

"Felix!" Jisung içini çekti. Sonra dönüp Minho'ya kaşlarını çatarak baktı.

Felix, "Bedava porno ama" diyerek omuzlarını silkti.

"Tamam, bu kadar şaka yeter. Annem ve babam mutfakta. Ayrıca Özür dilerim sadece şakalarına ayak uydurdum güzelim."

"Peki bunu kim başlattı?"

"Sen?"

"ah evet ben!" Jisung ensesini kaşıdı.

"Bebeğim çok yaramazsın."

"Minho!" Jisung hafifçe göğsüne vurdu.

"ah! tamam, tamam!" Minho yanakları kızaran sevgilisine baktı. Kızarmış yanakları onu daha da tatlı göstermişti. Jisung kendisine dikkatle bakan Minho'nun gözlerine bakınca orada gördüğü sevgi ve şefkatle gülümsedi. Öyle güzel gülümsedi ki gözlerinin içi parladı. İkisi birbirlerinin gözlerinde kayboldular. Aşk dolu bakışları birbirlerine bakıyorlardı.

YouthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin