Günümüz, Çanakkale.
Her gün doğumu, bir umudun doğumunu simgeler. Nereden bilebilirdim ki, izlediğim gün doğumunun bana yepyeni bir hayat getireceğini..
Heyecandan, tüm gece uyuyamadım. Çünkü, dün geceden bu yana heyecan ve merakla beklediğim bir sonuç vardı.
Atama sonucu. Fakat gece 12.00 - 01.00 arası açıklamadıkları için, sabah saat 09.00 - 09.30 arası açıklayacaklarını düşündüm. Bu nedenle de kalbim ağzımda atarken uyuyamadım.WhatsApp'ta aktif olduğumu gören Neslihan, "hâlâ uyumadın mı sen?" diye bir mesaj gönderdi.
- "Kalbim ağzımda atarken nasıl uyurum?"
- "Tüm gün başın ağrıyacak Aysima. Üstelik saat 09.00 - 09.30 civarı açıklasalar bile en az 1 saat herkes sisteme girmeye çalışacağı için yoğunluk olacak. Bakamazsın ki hemen."
- "Tabii, senin tuzun kuru. Hanımefendi Beyin Cerrahı olmuş, doktorluk ve uzmanlık sınavlarını vermiş. Bebeğini büyütmüşsün, tabii rahat rahat şimdi sisteme giremezsin dersin."
- "Aysima, sonuç ne olursa olsun uyumalısın. Neredeyse koca bir yıl bu sınava hazırlandın. Geceleri uykusuz kaldın. Üstelik puanın ne kadar yüksek olursa olsun, Ankara ve İstanbul'a ilk yılda atanamayacağını sen de biliyorsun. İlk beş yıl doğuda görev yapacaksın, kaçışın yok. Durum böyleyken, kalbinin ağzında atmasının da mantığı yok."
- "Nes, engellerim seni."
Neslihan bir video gönderdi.
- ADIN NE? HZ. ŞABAN.
KAÇ YAŞINDASIN? 1453.- "Ya bir sene boyunca bana şu adamı göndermekten yorulmadın mı?"
- "Hayır."
Neslihan'dan bir yeni mesaj.
- "Sınav sonuçların açıklanmış. Koş bak çabuk."
Mesajı okuyunca, hızlıca WhatsApp'tan çıktım ve ellerim titreyerek sınavların açıklandığı siteye giriş yaptım. Site tam çökmeden girebildiğim için sevinsem de, içten içe Neslihan'ın haklı çıkacağını biliyorum.
5 yıl, zorunlu doğu görevi şart çünkü.- "ATANDIĞINIZ YER, DİYARBAKIR."
Hemen bilgisayarı kapatıp, yayı çekilmiş ok gibi aşağıya indim.
- "Aysima ne oluyor kızım?" dedi annem endişeli bir ses tonuyla. Gülümseyerek cevap verdim.
- "Anneciğim, babacığım öğretmen oldum ben."
Sevincim, sesime yansımıştı.
- "Neresi?" diye sordu babam soğukkanlılıkla.
- "Diyarbakır." dedim aynı sevinçli ses tonuyla.
- "Gidemezsin Aysima."
- "Dört yıl Türkçe Öğretmeni olmak için eğitim fakültelerinde dirsek çürüttüm ben baba. Ne demek gidemezsin?"
- "Aysima, orası doğu kızım. Tehlikeli."
- "Doğuysa doğu. Bir tanecik Türkiye'miz var. Çanakkale'deki çocuklar öğrenci de, Diyarbakır'daki çocuklar değil mi? Çanakkale'deki çocukların eğitim hakkı var da, Doğu'dakilerin yok mu? Üstelik ben gitmezsem, sen gitmezsen, o gitmezse kim gidecek o çocukları eğitecek, devletine milletine bağlı ve devleti milleti için çalışan çocuklar yetiştirecek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMEN HANIM
General Fiction- "Sen gitmezsen, ben gitmezsem, o, bu, şu gitmezse kim gidecek Diyarbakır'a, Urfa'ya Antep'e Allah aşkına?" diyip İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen idealist bir öğretmendi Aysima. Yüreği, buzdan bir kaleye dönüşen ve hayatındaki tek sevgilisi silahı...