"İyi misin, kendini nasıl hissediyorsun?"
Alnımda hissettiğim elin sıcaklığıyla gözlerimi açmıştım. Hastanedeydim ve kolumda da serum vardı. Yanımda ise Kang vardı. Elini alnıma koymuş bana nasıl olduğumu sormuştu.
"Daha iyi hissediyorum."
Aslında hiç iyi değildim. Karnımdaki ağrı sürekli batıyordu. Sanki bana bastırılan bıçak sadece bir kez değil de sürekli batırılıyor gibiydi.
"Babamla ne konuştunuz?"
Söylemeyeceğini bilsemde sormaktan zarar gelmezdi.
"Seni yanına almak istiyordu. Ben de vermeyince anlaşmazlık çıktı."
Bunu bana anlatmasına çok şaşırmıştım. İlk defa sorduğum soruya kendi isteğiyle cevap verebilmişti.
"Beni neden istiyordu ki?"
"Onunla ilgili birkaç gerçek vardı. Onları öğrenmenden korkmuş."
"Hangi gerçekler?"
"O kadarını ben de bilmiyorum."
Annemin ölümünün tesadüf olmaması, babam hakkında ki gerçekler, yırtılan not? Bunların babamla bir ilgisi olabilir miydi?
"Bana tüm bildiklerini açıklayabilir misin?"
"Hangi konuda?"
"Annem ve babam konusunda."
"Babandan uzak dur. Bu kadarı senin için yeterli. Gerisi benim sorumluluğumda."
"Buradan ne zaman çıkacağız?"
"Serumun bitmiş. Kendini iyi hissediyorsan çıkalım."
"Gitmek istiyorum."
"Tamam, ben doktorlarla konuşup geliyorum."
Eve gelmiştik. Kang'ın ısrar etmesiyle yemek yiyorduk. O sırada aklımda olan parçaları birleştirmeye çalışıyordum. O takılar anneme ait olabilirdi. Çünkü anneme ait bir tane takı bulmuştum. Daha doğrusu sadece o takının anneme ait olduğunu biliyordum. Diğerlerinden emin değildim. Ama başka kimin olabilirdi ki? Bence takılar annemindi bu yüzden benim ismim yazıyordu. Kang, kendi ismini sonradan yazdırmış olabilir. Yırtık not ise bilerek yırtılmışa benziyordu. Ya Kang yırtmıştı ya da Kang da yırtanı arıyordu. Eğer babam beni sattıysa ve sonradan geri almaya çalıştıysa büyük ihtimalle beni öldurecekti. Ve tahminimce annemi öldüren daha doğrusu benim öldürmek isteyen kişi de babamdı. Aklımdaki parçalar bu şekilde uyuşuyordu. Ben annemin Kang'a olan emanetiyim. Umarım emanetine iyi sahip çıkabilirsin Kang.
"Sen istersen biraz dinlen benim kendi grubuma bakmam lazım."
"Şu beni almadığın grubuna mı?"
"Anlamıyorsun. Seni alamam hem sen bir vampir değilsin."
"O zaman sevgili olalım. O zaman beni alır mıydın?"
B-ben az önce ne dedim? Ah hayır, umarım duymamıştır. Duymaması imkansızdı. Yüzü bir anda solmuştu ve gözleri yere bakmaya başlamıştı.
"Bu konuyu daha fazla açma ve yatağına geçip dinlen."
Dedi ve gitti. Ne grubuna aldı ne de sevgili olduk. Kim bilebilirdi ki bir insanın bir vampire bu kadar ilgi duyabileceğini. Ona çok fazla ilgi besliyordum. Yatağa geçip uzanmıştım demek isterdim ki masada bir not görmüştüm. Hayır, bu bir not değildi. Yırtılan notun devamıydı. Annemin yazdığı notun yırtılan kısmıydı.
'... babasıydı. Lütfen onu babasından uzak tut. Onu öldürmek için elinden gelen her şeyi yapar. Ama inanıyorum ki sen de onu korumak için elinden gelen her şeyi yaparsın.'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
dejavu / taegyu
VampireKim bilebilirdi ki bir insanın bir vampire bu kadar ilgi duyabileceğini?