Bu bir dejavu serisidir. Bu bölümü okurken konuşmak yasak. Tepki vermek yasak. Kaçmak yasak. Ve en önemlisi dünyada yaşamak yasak. Sizi bir dakikalığına vampirlerin ve insanların kavgalı olduğu bir diyara gönderiyorum. Bu diyarda da oy vermek ve nasıl hissettiğinizi yazmak zorundasınız yoksa vampirlerin tutsağı olursunuz. Kendinizi Kang Taehyun'un yerine koyun ve bulmacaları beraber çözün. Bir yanlış cevabınızda ölürsünüz. Okuduğunuz bütün bölümleri unutun. Asıl hikaye şuan başlıyor. İyi yaşamalar.
"Gel buraya otur biraz dinlen sonra ne olduğunu anlatırsın."
"Ben iyiyim. Seoho ve adamları yarışma başlatmışlar. Bir vampir öldürüp cesedini getirene yüklü bir miktarda para vereceklermiş. Hajun ise beni öldürmek için Beomgyu'yu tutsak edecek. Belki de Beomgyu bile ölebilir. Lütfen bana yardım et."
"Öncelikle bir sakin ol. Sana yardım edeceğim ama Hajun'un seni öldüreceğini nereden çıkardın?"
"Şirketi için para alması lazım. Ve benim bir vampir olduğumu biliyor. Çalışma odasında onu telefonuyla konuşurken duydum. Mutfakta ise cebinden bir kağıt düşürmüştü. Bu kağıtta beni nasıl öldüreceğinin planı vardı."
"Şimdi ne yapmamız gerekiyor?"
"Beomgyu'ya bir şey anlatmadan onu korumamız gerekiyor."
"Aklında ne tür bir plan var?"
"Öncelikle sen Seoho'nun yerine git. Orada ne olup bitiyor öğren. Ben ise eve gidip Hajun'un neler yaptığına bakacağım."
"Sana bir şey olursa?"
"Bana bir şey olmaz sen kendine dikkat et."
"Peki, tamam."
Hemen Seoho'nun yerine koştum. Her yerde yarışmanın afişleri vardı. Birkaç tanesini sinirle alıp yırttım.
"Seni sinirlendiysem ne mutlu bana."
Bana sesleniyordu. Ağzını, gözünü parçalardım da... Neyse şimdi sırası değil. Zamanı gelince kendisi ölecek zaten. BENİM ELLERİMDE.
"Yarışmayı saçma buldum sadece."
"İstersen sen de katılabilirsin. Kendini öldürebilirsin mesela. Hem bu dünyanın acılarından da kurtulursun. Ödülü de alırsın."
"Sana yenilmektense dünyanın acılarına katlanırım daha iyi. Ayrıca dünya o kadar da kötü bir yer değil."
"O yüzden mi herkes ölmek için dua ediyor? O yüzden mi Hajun farklı yollarda para kazanmaya çalışıyor? O yüzden mi herkes birbirlerini öldürüyor?!!"
"Sen böyle bir şey yapmasaydın kimse kimseyi öldürmeyecekti!!!."
"Yanılıyorsun. Ben sadece bunlar için bir bahaneyim. Sen istiyorsan yaşa ama ben ölmek ve öldürmek istiyorum. Herkesten intikam almak istiyorum. Sıra sana da gelecek."
"Sen cidden delirmişsin."
"İşte bu yüzden dünya kötü. Kimse sebepsiz yere delirmez."
Aslında bir konuda haklıydı. Kimse sebepsiz yere deliremezdi. İçeri girdim ve Seoho'nun odasına baktım. Hajun ile yaptıkları sözleşme vardı. Gizlice fotoğrafını çektim ve hemen oradan uzaklaştım. Biraz daha kalsaydım burada cinayet işlenecekti. Lilly ile buluştuk ve ağlamış bir vaziyette gelmişti.
"Ne olduğunu anlat hemen. Yoksa Beomgyu'ya mı bir şey ol-"
"H-hayır. Ona hiçbir şey olmadı."
"O zaman ne oldu?"
"Hajun, Beomgyu'nun içeceğine zehir atmıştı. Sonra ben çalışmaya gidiyorum bahanesiyle gitti."
"İçecekten içti mi?"
"Yeni bir haber bulup onu hazırlamaya gitti. Bunu fırsat bilip hemen içecekleri değiştirdim. Sonra Beomgyu'ya 'Yediklerine ve içtiklerine dikkat et.' diye mesaj attım. Beomgyu kolayca öldürebilir."
"Sizin evde kamera yok muydu? Eğer kameralara bakarsa senin evde olduğunu görebilir."
"Kahretsin. Tamamen unuttum. Senin arabanı ödünç alabilir miyim?"
"Aklında ne var?"
"Ben birkaç gün Beomgyu'yu uzaktan gözlemleyeceğim. Bu yüzden seninle iletişimi kesmek zorundayım. Sana müsait olduğumda yazarım."
"Sen nasıl diyorsan öyle ama bu yolda ölmek yok tamam mı? Bana söz ver."
"SÖZ. Hemde en iyi arkadaş sözü bu. Arkadaş sözü yarıyolda bırakılmaz."
"Sana güveniyorum."
"Ben de bize güveniyorum. Görüşürüz."
"Görüşeceğiz..."
Arabanın anahtarını verdim. Ve o gitmişti. Ama o bana söz verdi. Beni görmeden sonsuza dek gitmeyecekti. Son kez bile olsun beni görecekti. Ayrıca o ölmeyecekti. Ölmeyeceğim dair söz verdi. Evime geldiğim sırada odama girdim ve Lilly'nin takıları vardı. Ve bir notu... Hajun'un Beomgyu'yu öldüreceğini anlatan bir nottu. Sandığa koydum ve kapıyı kilitledim. Lilly gelmeden bu kapıyı açmak yok. Sanki takılardan biri eksik gibi geldi. Bir de takımların çoğunda Beogyu'nun ve benim ismim yazıyordu. Çünkü Lilly onları her takındığında Beomgyu'yu ve beni hatırlamak istiyordu. Üzerimdeki yorgunluk ile hemen uyuyakalmıştım. Birkaç gün Lilly bana dönmedi. Günlerdir aramadı ve mesaj atmadı. Telefonuma bir bildirim gelmişti ve bu Lilly'dendi. Bana bir konum atmıştı. Hajun, Beomgyu'yu öldürmek için dışarı çıkmış. Beni acilen attığı konuma çağırıyor. Lilly'nin attığı yere geldim. Beomgyu yola geçmek için kaldırımda bekliyordu. Elinde ise kamerası vardı. Yolda ise benim arabam. Lilly'nin benden ödünç aldığı araba. Karşısında ise Hajun'un arabası. Beomgyu yola geçmek için ilk adımı attı ve... O ilk adımda annesi dünyaya gözlerini yumdu. Bana söz vermiştin Lilly. Ölmeyecektin. Hajun, Beomgyu'yu hedef almıştı ama Lilly onu kurtarmak için öne atılmıştı. Artık insanlardan nefret ediyorum. Bu dakikadan sonra herkes bihlsin ki insanların ve vampirlerin savaşı başlamıştır. Lilly'nin intikamını almadan bu DÜNYADA kimse rahat etmeyecek.
Devam edecek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dejavu serisi devam edecek merak etmeyin.
Dejavu diyarından çıktıktan sonra dünyada olan yaşamlarını yazdığım bölümlere de devam edeceğim.
Spoi: Bir sonraki bölümde Kang Taehyun bir odaya girecek ve kapı arkasından kapanacak. Kaçmak yasak, konuşmak yasak, tepki vermek yasak. Bakalım Kang Taehyun bu odada ki şifreleri çözebilecek mi?
