[12]

44 5 1
                                    

Yalaka: Kaç gündür
görüşmüyoruz ve
bana yazmıyorsun.

Beomgyu: Ne olduğunu anlatsam
sanırım inanmazsın yada inanmak
istemezsin.

Yalaka: Anlat ben seni dinlerim.
Yeterki seninle dalga geçebilecek bir
konum olsun.

Beomgyu: Yüzyüze buluşunca sana
her şeyi anlatırım ama şuan tek
değilim bu yüzden kapatmam
gerekiyor.

'çevrimdışı'

Odama doğru gelen ayak seslerini duymamla telefonumu bırakmam bir oldu. Gelen kişi de Kang'dı. Umarım başımıza yeni bir bela çıkmaz çünkü ben artık çok yoruldum.

"Hazırsan beraber şirkete gidelim. Ama arkadaş olarak değil sevgili olarak."

"Ne?!"

"Doğru duydun. Şimdi dolabımdan birkaç kıyafet bak şirketten sonra senin için alışverişe çıkarız."

"A-ama biz..."

"Artık sevgiliyiz."

"Neden bir anda böyle bir şeye karar verdin."

"Herkes sevgilim olduğunu bilsin istiyorum."

"Biz sevgili değiliz!"

"Artık öyleyiz."

Elimden tutarak beni zorla arabaya oturtmuştu.

"Ben seninle gelmek istemiyorum. Arabayı durdurur musun?!!"

"Eğer susmazsan seni arabaya bağlamak zorunda kalacağım."

"Biz sevgili değiliz ve asla da öyle olmayağız."

"Şirketimizi ziyarete çağıran bir şirket var. Eğer bizi beğenirlerse en ünlü şirketlerden birisi olacağız. Sevgilimin olmaması herkese garip gelecektir. İşte bu yüzden sen de benim sevgilimsin."

"Ziyaretten sonra sevgili olmayacağız yani."

"Hayır, olacağız. Yalan söylediğim anlaşılır. Eğer gerçekten benimle sevgili olmak istersen hayır demem."

"Babam gibi olmuşsun."

"O herifi ağzına alma."

"O da şirket için beni umursamıyordu."

"Sana susmanı söylemiştim!"

İçimden babamın ölmesini diliyordum. O bana babamın yaptığı şerefsizlikleri aklıma getirmişti.

"Seninle babamı öldürmek için uğraşırsak sevgili rolünü oynayabilirim."

"Babanın ölmesini mi istiyorsun?"

"Evet, hem de her şeyden çok istiyorum."

"Ben kabulüm. Peki sevgilim olacak mısın?"

"Ben sözümde dururum. Umarım sen de sözünde durursun."

"Bana güvendiğini sanıyordum."

"Sana güveneceğime ölürüm daha iyi."

"Eğer ölmek istersen bunu seve seve yapabilirim."

"Yok vazgeçtim."

Şirkete gelmiştik ve yine her zaman ki gibi beni ilk Kai karşılamıştı.

"Yüzyüze konuştuğumuzda anlatırım dediğin her şeyi anlat."

Yaşadıklarımın hepsini anlatsam yüreği kaldırabilir miydi acaba? Ben bir yarı vampirim desem bayılacağına eminim.

"Sevgilim, konuşmanız bitince odama bir uğramanı istiyorum."

Kang omuzumu okşayıp odasına gitmiştim. Ben ise Kai ve bana şaşkınlıkla bakan Kai'nin bakışlarıyla başbaşa kalmıştım. Ahhh, ben bu çocuğa bütün bu olanları nasıl anlatacağım şimdi?

"S-sen ve Bay Kang mı? Siz s-sevgili mi-siniz yani?"

"Aslında hayır ama evet."

Cidden çok açıklayıcı bir anlatım yapmıştım.

"Tamam, iyi dinle her şeyi baştan sona anlatıyorum ama sakın dalga geçme!"

"Tamam, dalga geçmeyeceğim sen anlat."

...

"Çüşşş!!! Resmen adam senin için kendini feda etmiş senin adama yaptığın şeye bak olacak iş değil. Bu arada ikiniz de çok yakışıyorsunuz kesin şirket sizi çok beğenecek. Ama şirketimizi değil büyük ihtimalle sizi beğenecekler."

"Dalga geçme demiştim."

"Ben sadece gerçekleri söylemiştim."

"Gerçekler de can yakabiliyor."

"Benim ki yakmaz merak etme."

"Neyse ben Kang'ı- eee Bay Kang'ın yanına gidiyorum."

"Bay Kang?"

"Gittim bile!!"

Kang'ın odasının önüne gelmiştim. Odadan içeri girmek istemiyordum çünkü girdiğim an hayatım değişecekti bunu biliyordum. Ama ben bir kere söz vermiştim. Sözler tutumal içindir. Kapıyı tıktıkladım ama hiçbir ses gelmedi. Üstünde birkaç kez tıktıkladım ama hala Kang'ın sesini duyamıyordum. İçeri girmem için onun bana 'Gel' diye seslenmesi lazımdı. Belki de işi olduğu için çıkmıştır yada kapıyı çalmamaya alışmamı istiyordur. Neden bilmiyorum ama içimde bir kötü his var ve bu beni çok daraltıyor. Ve içimdeki başka bir ses ise hemen içeri girmemi söylüyordu. Korkuyordum. Ya ona bir şey olursa? O güçlü birisi bunu biliyorum ama vampirlere asla zarar gelmez diye bir kural yoktu. Hızla kapıyı açtım ve karşımda gördüğüm ilk manzarayla şaşkına uğramıştım. Birkaç vampir toplanıp Kang'ı ısırıyorlardı. Ama bu beni ısırdıkları gibi hafif değildi. Kanını bitirip onu öldürmeye çalışıyorlardı. Kang kendini salmış ve bayılmış bir haldeydi. Hemen ona doğru atıldım ve koşmaya başladığım an tüm vampirler dışarıya kaçmaya başladılar. Hastaneyi aradım ve Kang'ın elini tuttum.

"Buradayım sevgilim. Burada sadece sen ve ben varız bu yüzden korkma artık."

Elimden geldiği kadar bölümleri hızlı atmaya çalışacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimden geldiği kadar bölümleri hızlı atmaya çalışacağım.

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim.

Bu arada bir sonraki dönüşüm efsane olacak.

Ve bilirsiniz efsaneler unutulmaz... ; )

dejavu / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin