"Hadi kızım dikkat et kendine, ilk günden sorun çıkarma."
"Tamamdır, akşama görüşürüz." Arabanın kapısını kapattım ve güvenlikten içeri girdim. Okul çok büyük gözükmese de tasarımından ve bahçesine olan özeninden özel olduğu belli oluyor. Duvarları belli ki yeni boyanmış, hiçbir leke yok. Bahçesinin bazı bölgelerinde çardaklar ve içinde oturan öğrenciler, ileride büyük bir basketbol ve voleybol sahası mevcut. Öğrencileri süzdüğüm zaman ise çoğunluğu okulun formasını giyiyor, birbirleriyle sohbet ediyordu. Sınıfımı öğrenmek için müdürün odasını bulmam gerek diye düşündüm ve binaya girdim. Binanın içi de en az dışı kadar temizdi. Duvarlara içinde ödüller olan bir sürü raflar dizilmiş, resim yarışmalarında sergilenen tuvaller asılmıştı ancak ''Müdüre gider'' diye bir tabela yoktu elbette. Etrafıma bakınıp soru sormak en makul görünen öğrenciyi gözüme kestirdim ve yaklaştım.
''Günaydın. Müdürün odası nerede söyleyebilir misin?'' Sorumu duyan çocuk cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı.
''Daha okulun ilk dersine 15 dakika varken müdürü görmek istemene ne sebep oldu?'' diye sordu sarkastik bir biçimde.
''Hangi sınıfta olduğumu bilmiyorum onu öğrenmem lazım.'' diye karşılık verdim. İlk defa gördüğüm bu çocuğun bana 'Ooo sen yeni kız olmalısın' dememiş olması içimi rahatlattı. İşaret parmağıyla ilerideki kalabalığı gösterdi.
''Her dönem sınıflar değişir ve liste panoya asılır. Müdüre gitmene gerek yok, oradan bakabilirsin.'' Bu... çok mantıklı.
''Tamamdır. Yardımın için teşekkürler, sonra görüşürüz.'' dedim ve arkamı dönüp panoya ilerledim. O da arkamdan ''Görüşürüz'' diye mırıldanıp kendi yoluna baktı. Sanırım 'görüşürüz' biraz tuhaf kaçtı.
Panonun önünde durup incelemeye başladım. En üst kısımda 9'lar, 10'lar, 11'ler ve 12'ler diye görünür, büyük başlıklar, altlarında ise uzun listeler vardı. 12'lerin sırasına girip adımı bulmaya çalıştım. Vera, Vera, Vera... hah işte burada. 12/B. Ancak gözlerim listedeki başka bir isime takılınca başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim. Gece Uysal, OSO'nun takıntılı sevgilisi. Derin bir nefes verdim. Belki denk gelmem diye düşünüyordum ama kaçınılmaza çare yok gibi görünüyor. Her neyse, OSO'ya aşık olmak gibi bir planım olmadığına göre sorun yaşayacağımı düşünmüyorum.
Sıradan çıkıp 12'lerin olduğu katı bulmak için dolaşmaya başladım. Zemin kat 9 ve 10, birinci kat 11'ler, öğretmenler odası, resim ve müzik sınıfı son olarak ikinci kat ise 12'ler, laboratuvarlar ve müdürün odasına ayrılmıştı. 12/B'nin önüne geldim ve açık kapıdan içeri girdim. Sınıflar 10'ar kişilik olduğu için içerisi ferah ancak okul mevcudu biraz kalabalık olduğu için fazlaca şube vardı. İçeridekiler çoktan eşyalarını sıralarına koymuş sohbet ediyorlardı, aralarından birisiyle göz göze gelince vücudunu bana doğru çevirdi.
''Listede daha önce görmediğim bir isim vardı o sen misin?'' Sesi yumuşak, kıvırcık, kahverengi kısa saçları olan, saçlarıyla uyumlu kahve gözlü, biraz kısa boylu, hoş bir kızdı.
''Bahsettiğin isim eğer Vera ise evet benim, sen de...?''
''Mehtap. Bu da Rana." dedi yanındaki ona kıyasla, belki de benden de uzun olan, bakır-kahve dalgalı saçlı kızı gösterip. "Hoş geldin, boş bir yere geçebilirsin oturma listesi yok.'' diye devam etti. Rana ise el salladı.
''Teşekkürler o zaman böyle geçiyorum.'' deyip önden ikinci sıra cam kenarına doğru ilerledim fakat bir erkek sesi beni durdurdu.
''Gece şu an burada değil ama hep o sıraya oturur. Başka bir sıraya geç istersen tatsızlık çıkmasın.'' Normalde umurumda olmaz ama Selin'in Gece hakkında az çok yazdıklarını bildiğim için hiç sataşmasam daha iyi olur. Duvar tarafındaki ikinci sıraya ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klişeye Açılan Kapı
ChickLitVera Demir. Doğru olanın hisleri olduğunu zanneden, bu hisler uğruna gururunu ayaklar altına alıp asla kendisine yapılanlara sesini çıkarmayan ve en kötüsü bu hislerini kendini her şeyden ve herkesten üstün gören, insanların Okulun Sahibinin Oğlu ol...