***
Artık bölümlerin başları benim sızlanma noktalarım oldu. Bu bölümü düzenlemesi o kadar zordu ki iki - üç kere mola vermem gerekti. Belki de ileride komple baştan yazarım kitabı.
Keyifli Okumalar ♥️
***
Okul binasına giriş yaptığımda karşılaştığım ilk şey panonun önündeki devasa kuyruktu. Bu kuyruğun nedeninin asılan deneme sonuçlarımız olduğunu fark edince diğerlerinin arasındaki yerimi aldım ben de. Zamanlamam her zamanki gibi kötü olsa gerek, çok geçmeden Göker'lerin ne dediği anlaşılmayan bağırtısını duydum. Utku'yla beraber sırayı es geçip köşedeki bir duvara yaslanıp beklemeye başladılar. Onların yerine birbirlerine sarılan Mert ve Gece girdi sıraya, tabii sonra da bir anda insan kalabalığını ikiye yarıp kendisini en öne atan Ada.
Sinirim daha şimdiden oynamaya başlasa da derin bir nefes verip sakinleştirdim kendimi. O sırada da binaya yeni giren Selin'le kesişmişti gözüm. Gülümseyip el salladım.
"Buradasın Gece..." Ada'nın sesiyle odağım tekrar onlara döndü. Eliyle listedeki bir noktayı işaret ediyordu. Kendisinden önce Gece'nin adına bakması onu ne kadar önemsediğini gösteriyordu belki de ama Gece'nin beden dilinden sonucuna pek de sevinmediğini anladım. O sırada araya Mert girdi.
"Oo birinci olmuşum." dediğinde gözlerimin devrilmesine izin verdim. Bir insan bütün zamanını başkalarıyla uğraşmaya ayırıp bir yandan da nasıl birinci olabilirdi?
"Tebrik ederim aşkım." dedi Gece sessizce. Mert karşılık olarak sevgilisinin yanağından bir makas alıp sıranın dışına ilerletti. Ada hala olduğu yerden ayrılmadan, bir sağa bir sola bakıp listeyi taramaya devam ediyordu. Biz de beklemekten sıkılmış bir biçimde ayağımızı yere vuruyorduk. Birden yüksek sesle okumaya başladı.
"Göker 232., Utku 220. olmuşsunuz! Ece 130. olmuşsun! Ben de..." dediği sırada kaşlarımı çattım. Biri sıralamamı sesli söylese hiç hoşuma gitmezdi.
"59." deyip sıradan çıktı. Geçerken bana ters bir bakış attığını hissettim, ihtimal vermek istemedim ama yaklaşıp sıralamama bakınca hislerimi doğruladım. 58.olmuşum. 240 kişide 58 benim için çok iyiydi ancak umuyorum ki Ada bunu bana takmak için başka bir neden olarak kullanmaz. Merakıma yenik düşünce gözlerim Gece'yi aradı sıralamada. 113. olduğunu görünce şaşırmıştım. Sınavdan hemen önce yaşadıkları yüzünden odaklanamamış olmalı, yoksa ilk 30'dan buraya gerileyeceğini düşünmüyorum.
Selin'in de sonucuna baktıktan sonra birlikte sonuçlarımız hakkında konuşa konuşa merdivenlerden çıkmaya başladık, sınıfımızın önüne geldiğimizde de ayrıldık haliyle. Kapıyı açıp içeri girdiğimde gözüme ilk çarpan şey sıraya kapanmış halde yatan Alper olmuştu. Endişeli gözlerim Bora'yla kesiştiğinde 'boş ver' dercesine elini salladı.
"96. olmuş." Şaşkın şaşkın bakmaya devam ettim. Alper'le dalga geçiyorduk ama gördüğüm kadarıyla aslında zekilikle çalışkanlık arasında gidip gelen bir çocuktu.
"Nasıl oldu bu?"
"İki dakikada altı soru çözemedi..." Rana'nın kinayeli sesini duyduğu gibi Alper başını sıradan kaldırıp hemen üzerindeki silgiyi kaptığı gibi Rana'ya fırlattı. Mete çevik bir hareketle havadaki silgiyi kıza ulaşmadan yakaladı.
"İki aydır sadece yatıyor, her şeyi unutmuş."
Yanına yaklaşıp başını sıraya geri gömen çocuğun sırtını sıvazladım. "Daha çok var üzülme, toparlarsın." dediğimde biraz homurdanmıştı ki önce sınıfın kalanı sonra da Uğur Hoca içeri girdi, yerime döndüm hızlıca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klişeye Açılan Kapı
ChickLitVera Demir. Doğru olanın hisleri olduğunu zanneden, bu hisler uğruna gururunu ayaklar altına alıp asla kendisine yapılanlara sesini çıkarmayan ve en kötüsü bu hislerini kendini her şeyden ve herkesten üstün gören, insanların Okulun Sahibinin Oğlu ol...