Klişeye Açılan Kapı

23

Keyifli Okumalar <3

"Güno!" dedim her zamanki gibi içeri girip çantamı sırama fırlatırken. 

Akın beni süzdükten sonra bir ıslık çaldı. "Oh be, bugün gözümüz gönlümüz açıldı." Mete'nin ensesine vurmasıyla somurttu.

"Güno Vera."

"Sizler de çok hoş görünüyorsunuz beyler." dedim arkadaşlarımı süzerken. Bizim aksimize daha sportif giyinmişlerdi. Ben de çok farklı sayılmazdım sanırım. Üzerime düz siyah, ince bir sweatshirt, altına yeni aldığım, krem rengi, ekoseli etek -altında termal çorap- ve siyah botlarımı giymiştim. O sırada içeri giren Rana'ya takıldı gözlerim.

"Koridorda yine dar pantolonlu erkek gördüm, oğlum giymeyin şunu ya." dedi yüzünü buruşturup.

"Ohoo o da bir şey mi? Abiyeli dilci gördüm oğlum ben." Dehşet içinde Bora'ya döndüm bunu duyunca.

"Ciddi misin?"

"Evet, bir ara git dilcilerin koridorda yürü. Çok enteresan tipler var."

"Ben bir tane kız gördüm pembe çilekli elbise giymişti çok şirindi." dedi Mehtap sırasında ayaklarını sallarken. Bu şekilde kimin ne giydiğini eleştirirken kapıdan içeri sırtında büyük bir çanta taşıyarak giren Alper'i fark edince durduk.

"O ne lan?" diye sordu Mete.

"GİTAR MI GETİRDİN?" diye bağırdı Rana heyecanla.

"Evet bebeğim bu fırsatı kaçırır mıyım? Kız tavlamam lazım."

"Ayrıca dersleri kaynatman lazım." diye ekledi Akın. Alper'se göz kırpıp Mete'ye döndü.

"Söylersin di mi lan?"

"Rana söylerse söylerim."

"Lan ben ne alaka?"

"N'olur söyleyinnn..." diye yalvardı Mehtap. Selin'in de sesi güzeldi, belki o da söyler. Keşke benim de azıcık müzik yeteneğim olsaydı, böyle etkinliklerde güzel olurdu. İçeri Gece geldiğinde gözlerimiz ona döndü o ise beni inceledi.

"Aldığın eteği giymişsin, yakışmış." Ben de onu inceledim. Bize gösterdiklerinden daha uzun fakat vücudunu saran, siyah triko bir elbiseyle gelmişti.

"Sen de çok şık olmuşsun." dedim süzmeyi bırakıp.

"Teşekkürler." Gözü Alper'e kaydı. "Akşam mı çalacaksın?"

"Aynen."

"Git haber ver de ona göre ses sistemini hazırlasınlar." deyip sırasına geçti. Alper, "Zil çalınca giderim." dedi ve gitarını çıkarıp akort etmeye başladı. Hangi şarkıları çalmasını istediğimiz hakkında konuşurken içeriye Uğur Hoca girince sustuk. Bizi süzdükten sonra gülümsedi.

"Bayağı hazırlanmışsınız bakıyorum." Hep bir ağızdan "Evet!" dedik neşeyle.

"Neşenizi kaçırmak istemem ama notlarınızı okudum, duymak istiyor musunuz?"

Bu kez hevessiz bir şekilde "Evet." dedik. Yanında getirdiği dosyadan bir kağıt çıkarıp sesli bir şekilde notlarımızı okumaya başladı.

"Akın 90, Alper 100-"

"YES BE!"

"Otur Alper. Bora 92, Çağatay 87..." Listede sonuncu olmak çok gergin bir his, en azından herkes yüksek not almış görünüyor.

"Ve Vera 99." Kaşlarım havaya kalktı.

"99 mu? Hocam 1 puanı nereden kırdınız?"

"Adından."