3

33 5 0
                                    

Bu sefer biraz daha erken spor salonuna gelmiştim. Kapıdan içeriye girdiğim gibi uzun boylu hafif kaslı çocuk "Hoş geldin Sukeyna." Dedi gülümseyerek. "Hoş buldum, kolay gelsin." Dedim.

Herkese gülümseyerek soyunma odasına geçtiğimde yüzümdeki aptal sırıtışı sildim.

Tüm kemiklerim, vücudumun her yeri ağrıyordu resmen ve sabah yataktan zor kalkmıştım. Bu acıyla birde tekrardan spor yapacaktım. Ama pes etmek yok. En fazla iki hafta ağrır sonra biter ve alışırım.

O kilolar verilecek.

Uzun bir kardiyo ve ağırlık antrenmanından sonra minder hareketleri de yapıp sporumu sonlandırmıştım.

"Bugünlük bu kadardı." Cümlesini duyduğumda yüzümde güller açıyordu resmen. Soyunma odasına doğru ilerlemeye başladım.

"Aa! Ömerim hoş geldin nerelerdesin sen?" Hasret hocanın neşeli sesiyle arkamı dönecektim ki gördüğüm kedi yavruları dikkatimi çekmişti.

Bi tanesini alıp soyunma odasına girdiğimde küçük kediyi sevip, öpücüklere boğduktan sonra üzerimi değiştirerek soyunma odasından çıktım.

Hasret hoca, Mert hoca ile konuşuyordu. "İyi günler hepinize." Diyerek göz göze geldiğim herkese selam verdikten sonra salondan çıktım.

Bugün eve gidecektim ve duş alıp, hazırlanıp dışarı çıkacaktım. Şu an bir yerlere gitmekte o kadar zor geliyordu ki.

Ama sanırım bugün diyeti bozup şarap içecektim. Resmen bu iki gün yaptığım spor boşa gidecekti ama bunu hak ettiğimi düşünüyorum.

Herkes bir gün korktuğu kişiye dönüşür yeğen.

Eve geldiğimde evde yine kimse yoktu, kendimi sıcak duşun altına atıp kısa bir duş aldıktan sonra hazırlanmaya başladım. Siyah bir tayt ve üzerine kısa kollu kare yaka siyah crop giydim. Parfümümü de üzerime boca ettikten sonra hazırdım. Balkona çıkıp bir sigara yaktıktan sonra arkadaşımın 'hazır mısın?' Mesajına 'şimdi evden çıkıyorum.' Diye cevap verip sigaramı yaktım.

Liseden arkadaşım Merve ile buluşacaktım. Normalde içmezdim ama gideceğimiz yerde ilk içecek alkol olmak zorunda olduğu için mecbur içecektim artık yapacak bir şey yok.

Çantamı kontrol ettikten sonra evden çıktım. Arkadaşımla buluşacağım durağa kadar yürüme kararı aldım. Normalde yürümez oraya toplu taşıma aracı kullanırdım fakat artık spor yapan bir insan olduğum için bu yirmi dakikalık mesafeyi yürümem gerekiyordu.

Anneme evden çıktığıma dair bilgilendirme mesajı atarak kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım.

Bugün içmeyi fazla kaçırmamam gerekiyordu.

Sonunda Merve'yi gördüğümde yorulduğumu fark ettim.

"Beklettim mi yoksa?" Dedim Merve'yi öperken. "Yok şimdi geldim bende."

Bir dakika sonra gelen minibüse bindiğimizde ikimizde kulaklarımızdan müzik dinlemeye devam ettik. Oturuna kadar hiçbir şey konuşamazdık.

Kısa bir yolculuğun ardından gideceğimiz mekana geldiğimizde içim mutlulukla dolmuştu. Deniz kenarında çok şirin ve çok tatlı bir yerdi burası. Saklı bir cennet gibi.

İnsanların ne güzel işletme yerleri var gerçekten.

Her zaman ki yerimize oturduğumuzda arkadaşım sıcak şarap, bende soğuk kırmızı şarap ve kısır siparişi vermiştim. Kısır, cips ve bira çok iyi gidiyordu aslında ama diyetteyim.

Neyse bu son zaten bi' daha içmeyeceğim.

"Hemen anlat neler olduğunu." Dedim şaraplarımız geldiğinde.

Merve iş yerinde aşık olduğu çocuğun ona bakışını bir saat boyunca ballandıra ballandıra anlattığında onu saygıyla ve merakla dinlemiş, yorumlar yapmıştım. Sonunda çocuğun ona yol yaptığı kararına varmıştık ama çocuğun onun varlığından bile haberi olmayabilirdi.

Merve uzun boylu, siyah saçlı ve oldukça zayıf bir kızdı.

"Merve benim başladığım spor salonuna gelsene sende, gayet güzel bir yer ben çok memnunum."

"Olabilir aslında hem ruh halim değişir belki, bana da değişiklik olur."

Başımı salladıktan sonra salonda çekildiğim fotoğrafları ona göstermeye başladım.

"Güzel bir yere benziyor, gelen insanlar nasıl?"

"Gayet medeni ve saygılı herkes."

"Yarın beni bekle o zaman iş çıkışı gelip kaydolayım."

Ona yarın yanında getirmesi gereken eşyaları söyledikten sonra dedikodumuza kaldığımız yerden devam ettik. Eski sevgilime de bir tur sövdükten sonra bu sefer beraber yaptığımız rezillikleri hatırlayıp gülmeye başladık.

Zaman çok hızlı geçmişti ve son otobüsün geçmesine on dakika kaldığını fark ettiğimizde hızlı bir şekilde hesabı ödemeye gittik.

İkimizde kendi hesabımızı ödediğimizde ödediğim hesapla şok olmuştum. Üç kadeh şarap ve bir kısır için çok fazla bir miktar gerçekten.

"Bi' daha gelmeyeceğim buraya bu ne ya kazık resmen. Marketten bir litre şarap alsam daha iyiydi."

"Cidden haklısın ama her zaman gelmiyoruz zaten ayda yılda bir."

Kafam felaket dönmeye başlamıştı ve midem bulanıyordu. Yaramıyorsa içme kardeşim.

SUKEYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin