5

22 4 0
                                    

Merve'yi gittiğim spor salona kaydettirdikten sonra çok geç saatte geliyor diye onu ekip erkenden gelip, sporumu yapıp eve gidiyordum fakat artık bana kızdığı için bugün onun geldiği saatte gelmeye karar verdim.

O da gelene kadar saat yedi oluyordu, hazırlanmak falan derken saat sekizi buluyordu ve çıkarken de saat on oluyordu çoğu zaman, hevesin kaçıyordu benim. Neyse bugün geleyim dedim.

Salonun kapısında sigara içerek Merve'yi bekliyordum. Acaba onu beklerken koşu bandına mı binsem diye düşündüm. O giyinip hazırlanırken ben inip bisiklete binerdim.

Aklıma yatınca sigaramı bitirip içeri girdim, havlumu ve suyumu alıp koşu bandına geçtim.

Koşu bandında on beş dakika yürüdükten sonra Merve salona giriş yapmıştı. El işaretleri ile soyunma odasını gösterip hemen içeriye girdi. Bir on dakika da öyle geçmiş oldu. Yirmi beş dakika olduğunda, Merve gelince koşu bandından indim.

"Sen koşu bandına geç bende bisiklete ama ben çok yoruldum en fazla on dakika dayanırım." Dedim. Yüzüm kızarmış ve çokça terlemiştim.

"Bende gelirken yürüdüm zaten, çok yürümeyeceğim."

Yedinci dakikada sıkılıp indim benim peşimden Merve'de inmişti.  Ne kadar istikrarlıyım gerçekten.

Hasret hocayı beklerken salonun bu saatlerde ne kadar kalabalık olduğunu fark ettim. Anksiyetem tutmuştu resmen. 

"Çok kalabalık oluyor bu saatlerde Merve ya." Dedim sadece onun duyacağı bir şekilde. "Ama bu saatte çok yakışıklı çocuklar geliyor Sukeyna." Dediğinde erkeklerin yüzlerine bakmaya başladım teker teker. Normal sıradan erkeklerdi işte.
Ben etrafa bakarken yanımdan bir erkek geçti, başımı çevirip baktığımda esmer, uzun boylu, saçlarının üstleri hafif dalgalı bir çocuk gözüme çarptı.

Bizden uzaklaştığında Merve'nin de ona baktığını gördüm.

Arkamı dönüp aynadan kendime bakmaya başladım. "Yine de iyi ilerledik ama Merve." Dediğimde gülmeye başladık.

Biz gülüşürken hocamız geldi ve bize yapacağımız hareketleri gösterdi. Ben bugün kalça bacak çalışacaktım, Merve'de sırt ve omuz. O yüzden ayrılmıştık.

"Bak gelsem bile bu saatte aynı şeyleri yapamıyoruz ki." Dedim sitemle.

"Sonuçta yan yanayız Sukeyna." Sanki yan yana olsak ne olacak ki diye düşündüm. Ben galiba tek başıma spor yapmayı daha çok seviyordum.

Merve aşağı indiğinde ben yukarıda kalmıştım. Çok sıkıcı ve zor olan bir bacak hareketini yapmaya başladım sabırla.

Bir buçuk saat süren sporumuz sonunda bitmişti, Merve ile beraber salonun kapısında sigara içiyorduk.

Spordan birkaç kişi daha sporunu bitirip geldiğinde kapının önündeki masalarda oturmaya başladık.

Hepsi çok sıcak kanlı, samimi insanlardı. Tanıştıklarımı çok sevmiştim.

Sigaram bittiğinde Merve'nin kolumu dürtmesi ile ona döndüm.

"Kafeye gidelim bi' çay kahve içelim bari Sukeyna." Terliydim aslında ama bir kahve içmekten de bir şey olmaz. "Olur olur."  Dediğimde Merve diğerlerine de bizimle gelmeyi teklif etmişti. Salon bi yarım saat sonra kapanacaktı. Sarı kıvırcık saçlı uzun boylu bi çocuk konuştu. "Ben eve çantamı bırakıp gelirim."

Sarışın, bizimle aynı yaşlarda olan Burak'ta onayladığında diğerleri de kabul etmişti.

"Bende eve gideyim yakın zaten üstümü değiştirip gelirim yanınıza." Bu kızın adı Sare'ydi ve kızıl saçlı çok güzel bir kızdı. Çokta tatlıydı. Hepsi hızlıca dağıldığında hocamızda salonu kapatıp geleceğini söyledi.

Salonun az ilerisinde olan kafeye geçip oturduk. Ben kendime sade soda söyledim, kahveyi diğerleri geldiğinde söylerdim. Merve ise çay siparişi verdi.

"Sukeyna iş yerinde ki çocuk vardı ya." Dediğinde gıybetin başlayacağını anlayarak ona doğru eğildim. "Evet,"

"Mesaj attım ben ona buluşalım diye."

Gözlerimi açıp şokla Merve'ye baktım. "Ne yaptın, ne yaptın?"

"Kanka valla dayanamadım artık yazdım." Sigara paketimden bir tane alıp dudaklarına koyarak ateşledi. Dertlenmişti kız.

"Kızım manyak mısın neden yazıyorsun? Bırak o yazsın."

Merve oflayarak sağ sola baktı. Cesaretli bir kızdı her zaman zaten ama şu ana kadar hiç sevgilisi olmadığı için bu hareketi beni şoka uğratmıştı.

"Müsait değilim başka zaman buluşuruz dedi bana." Gözlerim şokla açılmıştı. Merve çirkin bir kız değildi, ben onu her zaman beğenirdim zaten.

"Ya o çocuk çirkindi bide sen neden kendini onun için üzüyorsun? Bak etrafına ne yakışıklı erkekler var, bir erkek için kendini üzmeye değer mi ya?"

Böyle diyorum ama bir sene önce aldattıldığımda ki Sukeyna bana şu an gözlerini deviriyor.

Uygulamaya gelince yapamıyorum ama sonuçta biliyorum yani. Ne demişler dediğimi dinle yaptığımı yapma ya da öyle bir şeyler işte.

"Benim için çok yakışıklıydı o." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Maymuna benziyor."

"Öyle deme eniştene."

"Neyse en azından bir erkek için hiçbir zaman kavga etmeyeceğiz." Dedim gülerek.

"Etmeyiz zaten hiçbir zaman Sukeyna." Merve güzel gözlerini kısmış sahte bir öfkeyle bana bakıyordu.

"Düşünsene bir de aynı adama tutuluyormuşuz." Gülerek söylemiştim ama ciddi ciddi düşününce gerçekten çok kötü bir durumdu.

"Büyük ihtimalle birimiz anladığında birbirimiz için duygularımızı gizlerdik." Merve'nin cevabıyla düşündüm. Gerçekten aynı kişiden hoşlansak ben Merve'nin hoşlandığını anlar anlamaz bende duygularımı bitirmeye çalışırdım büyük ihtimalle.

SUKEYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin