Ben kattım sana biraz,
Öyle sevdim seni...
Çünkü sende bensiz o kadar güzel değilsin hani...
Özdemir Asaf
Zaman durmuştu ama hayat şimdi başlamıştı. Bu yollar benimdi, bu yolda ben yürüyordum.
Akşamı Murat Bey'in evinde geçirmiştik, kendi evimize taşındıktan sonra ilk kez gelmiştik buraya. Kendi evimiz ve buradaki ev ortamı çok farklıydı neyse ki Ayaz için bu zor olmuyordu.
"Kızım, Ayaz ile iyisin değil mi?" Murat Bey'in çalışma odasına geçip baş başa sohbet ederken bir yandan da çaylarımızı yudumluyorduk.
"İyiyiz Murat Bey." Başım eğik cevaplarım hazırdı. Biz Ayaz ile iyi olmak zorundaydık, onlar benim Ayaz'ı hâlâ istemediğimi düşünse de ben Ayaz'ın varlığına, onun kokusuna alışmıştım. Onun sesi, evdeki sesi, Ayaz bir yuvaydı artık benim için.
"Bazı yollar güzel başlamaz kızım, ama sen o yolu yürüdükçe çiçeklendirirsin. Korkma bazen çiçeklerin solar ama mutlaka tekrar açmasını bilir." Eğik başım doğrulmuştu, yüzümdeki tebessüm artmıştı, Ayaz'ın mavi gözleri gözlerimde canlanmıştı. Kara kaşı, esmer teni... Biz böyle başlamamalıydık Ayaz, ben seni sen olarak tanısaydım keşke.
"Bizim oğlan delidir, ama merttir, sağlamdır." Murat Bey'in her bir cümlesini onaylamaya başlamıştım. Murat Bey anlatıyordu ben dinliyordum.
"Bazen zordur, bazen de delidir ama." Gülüşmeye başlayınca Ayaz odaya girdi. Gülmemizi algılayamayan bir halleri vardı.
"Oğlum kapıyı çalsana bir. Hey Allah!" Murat Bey söylenerek odadan çıkınca Ayaz hemen yanımda süt bekleyen kendi gibi oynaşmaya başladı.
"Ada ne dedi babam?"
"Benim oğlum sakattır dedi Ayaz." Ayaz'ı beklemeden aşağı inip herkesle vedalaştım, Nefes çoktan odasına geçmişti...
***
Eve geleli yaklaşık yarım saat olmuştu ne Ayaz uyumuştu ne de ben uyumaya niyetliydim. İkimizde yatak pijamalarımızı giyip aşağı salona geçmiştik.
"Film izleyelim mi?" dedim, saçlarımı topuz yaparak.
"Olur." Kısılan gözleri yanağını kızartmıştı, gülümsemem için bir sebepti.
"Ama benim istediğim olsun." Ayaz göz kırpıp yanağımdan bir makas alıp hemen televizyon kumandasını eline aldı. İnatlaşmadan kabul ettim.
"Tamam, sen ayarla, ben de mısır patlatayım." Mutfağa geçip gazozları tepsiye bıraktım, çerezleri de aldıktan sonra patlayan mısır alıp tekrardan salona geçtim. Ayaz filmi çoktan açmış beni bekliyordu.
"Ne izliyoruz." Neşeli ifademe engel olamazken bütün dişlerim piyasadaydı yine.
"Siccin." Gözlerim fal taşına dönmüştü.
"Korku filmi mi izleyeceğiz?" Cevap vermeden elimdekileri masaya bırakıp filmi hemen başlatmıştı.
"Yanıma gel istersen, korkma." Tüm hevesim kaçmışken, omuzlarımı silktim. Adı film gecesi olacaktı, korku gecesine dönüyordu şimdi de. Gözlerim hafif kısılırken tedirgin ve merakla izlemeye cesaret ediyordum. Bir süre uzaktan da olsa filmi izlemeye devam etmiştim.
PISSTTT! Kalbim yerinden çıkmış gibi küt küt atmaya başlamıştı.
"AAAYYY!" diye bağırarak dizlerimi kendime yasladım.
"Kız ne oluyor, deli misin gazozları açmamışın onları açtım dişimle." Şimdi bayılacaktım ama hangisine bayılsam bilemiyordum. Dişle gazoz mu açılır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZUK RUHLAR
Fantasy"Her şeyin iki çift mavi gözle başladığı bu hikayede biz yokuz artık." dedi Ada uçsuz bucaksız denize bakarak... Uçurumdan kendini bırakmadan hemen önce...