"Anne." Uykudan uyandığımda kan ter içindeydim. Bir rüya görmüş değildim neden böyle uyandığımı bilmesem de Ayaz'ın ışığı açmasıyla bir bardak su içiverdim.
"İyi misin?" Ayaz'ın sorusuyla kaşlarımı çatarak ayağa kalktım.
"Sence, şu halime bak annemi istiyorum." Cevap oldukça netti, her geçen gün daha da kötüye gidiyordum.
"Ada yapma." Ayaz'ı anlamıyordum neden bu kadar hassas davranıyordu.
"Ne Ada'sından bahsediyorsun sen ya? Ada yapma, Ada şöyle Ada böyle. Kimsin sen ya kimsin?" Ayaz gözlerini devirerek alaycı tavırlarıyla ayağa kalktı.
"Ne yaptığını sanıyorsun Ada?" Yutkunurken o kadar zorluk çekmiştim ki elimi boğazımı götürüp derin bir nefes aldım.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz acaba? Evlenmeyi geçtim, annemle beni buraya getirdiniz nikâh oldu ve annemi gönderdiniz. Bak Ayaz planların nedir bilmiyorum ama bizden uzak dur artık." Ayaz daha fazla dinlemek istemediğini söyleyip telefonu ve anahtarını alıp kapıyı sertçe kapatıp çıktı. Evet üzerindeki o kıyafetler ile çıktı. Olduğum yerde kıvranmaya başladığım sırada kapının tıklatılması ile Ayaz'ın annesi odaya girdi, ayakta duramıyordum tir tir titriyordum.
"Kızım." Ayaz'ın annesi yanıma gelip oturmama yardımcı oldu.
"Nermin Hanım gecenin bu vakti rahatsız ettik, özür dilerim." Biraz sakinleşmeye başladığımda Nermin Hanım direk konuya giriş yaptı.
"Bak Ada, senin için bazı şeyler zor geliyor anlıyorum ama bu hayatına alışmaya çalış kızım, biz sandığın kadar kötü bir aile değiliz, Ayaz düşündüğün gibi birisi değil." Ağzımı bıçak açmazken Nermin Hanım sözüne devam etti.
"Senin de yaşadıkların çok zor ama kurduğun yuvaya huzur eklemeye çalış, aile kurmaya çalış. Ayaz'ı sevmeye çalış. Nermin Hanım'a saygısızlık yapmamak adına bir müddet sustum.
"Nermin Hanım... Annem yok ortada, istemediğim biri ile evlendim, sizleri tanımıyorum, gün içerisinde hayatımı değiştirdiniz, o anı unutamıyorum. Ayaz neden beni seçti Nermin Hanım, takıldığı binlerce kızın arasından neden beni seçti? " Nermin Hanım cevap vermeden sessizce odasına doğru gitti, bu aile aynen böyleydi işte işine gelmediği zaman çıkıp gidiyorlardı. Uykum tamamen kaçmıştı, balkona çıkıp bir süre dışarıyı izledim, bir kez daha sorguladım kendimi.
Ben nerede yanlış yapıyorum?
Gözlerim ara da bir kısılırken yaz ayının çarpıntılı rüzgârı dudaklarımı kurutuyordu. Tabii ya! Ayaz nereye gitmişti?
Yatağa uzanıp bir süre Ayaz'ın gelmesini bekledim, Ayaz bu odadan öyle hırslı çıkmıştı ki neler yapacağını az çok tahmin edebiliyordum. Korkuyla, hırsla gözlerimi sakince kapattım, derin bir uykuya dalmak imkânsız gibiydi sanki. Ne uyumak istiyordum ne de uyanmak, bir süre yatağımda öylece bekledim, Ayaz gelmeyecekti.
TIPKI AY VE GÜNEŞ GİBİ;
ASLA ORTAK NOKTAMIZ OLMAYACAKTI.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZUK RUHLAR
Fantasy"Her şeyin iki çift mavi gözle başladığı bu hikayede biz yokuz artık." dedi Ada uçsuz bucaksız denize bakarak... Uçurumdan kendini bırakmadan hemen önce...