🌟ALINTI🌟

51 8 31
                                    

Orman yolunda beni zincirlere bağlı şekilde götürürlerken ya da resmen sürükleyerek götürürlerken, en sonunda bir saraya varmıştık.

Saray o kadar büyük ve yüksekteydi ki bulutlara kadar uzanıyordu. Başımı kaldırsam bile en ucu görünmüyordu. Bileklerime bağladıkları zincir yetmeyip sürekli çekiştirmeleri yüzünden tenim morarmış olmalıydı.

Sonunda saraya girdiğimizde ise neredeyse küçük dilimi yutacaktım.

Böyle bir şey mümkünmüydü?

Bu devasa kulenin içi kocaman ve geniş olmayı bırak o kadar parlak ve ışıltılıydı ki gözüm ilk başta bir kamaşmıştı. Avizenin devasalığı ve mücevherleri ise her an düşecek gibi tedirgin ediyordu insanı. Ve en sonunda gördüğüm şeylerle çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.

O şeyler de nedir öyle?

Hadi canım.

Birisi bana kamera şakası yapıyor olmalı.

Etrafıma bir göz gezdirdim ve içimden, hani bakayım kameralar.

Hadi ama kamera şakası değil mi bu? Bu yaratıklar gerçek değil içlerinde bir insan var ve bunlar sadece birer kostü-...

Siktir, onlar gerçek!

Bu şoku daha atlatamadan çok şükür insana benzeyen yaşlı bir kadın yanıma geldi.

"Sen bir insan mısın? Yoksa burda yasayanlardan birisi mi? Şayet seni burda kimse tanımıyor."

"Asıl siz kimsiniz? ayrıca bu canavarlarda ne böyle? kamera şakası değil mi bu?!"

Yanımda beni getiren adamlardan birisi omzuma sertçe vurdu.

"Yabancı! Hesap sormaya hakkın yok. Sorulana cevap ver!"

Omzumu tutup ovarken yanımdaki adama en ters bakışımı attım. Ama adam bunu umursamadı bile.

Kadına doğru tekrar döndüğümde kadın beklemediğim bir şey söyledi.

"Soyun!"

"Af buyur?"

Önce bana anlamaz bir bakış attı sonra ise,

"Üstündekini çıkar, hepsini çıkarmana gerek yok sadece şu insan kıyafetini çıkarman yeterli." diye açıkladı. Üzerimde sadece siyah deri ceketim ve siyah göbeği açık badim vardı. Başka çarem olmadığı için ceketimi çıkarıp elime aldım. Hemen sonrasında yaşlı kadın elimde tuttuğum ceketimi eline alıp birden nasıl yaptığını bilmediğim bir şekilde ateşe verdi.

O eliyle ateş mi yaptı?

Ne oluyor lan?

"Hey s-sen onu nasıl-"

Duraksadım. Buna şaşırmamam lazım çünkü bir ışıktan geçip, değişik bir dünyaya gelip, birda canavar görmem... bence şaşmamak gerekir ha?!

Sonra aklıma birden gelip,

"Hey, o benim en sevdiğim ceketimdi ama yeni modalardandı!" Bunun için ağlayabilirim. O ceket için böbreğimi satardım. Ve evet bunun için şuan yere oturup ağlayabilirdim.

Kadın beni umursamamış gibi,

"Bileğini aç, ve bana uzat." dedi bilge bir sesle. Bende hüznüme son verip mecburen dediğini tereddüt ederek yaptım, ve siyah badimin bir kolunu sıyırıp ona doğru uzattım. Kadın bileğimi kavrayıp iki parmağıyla nabzımı ölçer gibi bastırdı. Anlamadığım bir şekilde gözlerini kapatıp sessizce bir şeyler fısıldadı.

Birden etim, kemiğim aynı anda yanıyor gibi hissettim. Birşey bedenimden yakılarak alınıyor gibi hissettim. Katlanılmaz bir acıydı.

Ve sessiz salonda duyulan tek şey benim çığlıklarımın sesi olmuştu.

Ve sonra,

yankılar

yankılar

ve yankılar...

sesim duvarlara çarpıp yok oldu.

En sonunda acı dinmeye başlamıştı. Gözlerimi açtığımda sımsıkı yumduğumun farkında bile değildim.

Kadının umursamaz yüzü şimdi dehşetle, korkuyla ve heyecanla kaplıydı. Bana artık hayran bir şekilde bakıyordu. Kurumuş dudaklarından tek bir kelime dökülmüştü.

"T-taşıyıcı."

Bu kelime nereden tanıdık geliyordu...

Tabi ki! Beni kovalayan canavar, kabus olduğuna inandığım olay. O canavarda bana taşıyıcı demişti. Ne demek oluyor bu. Kabus değil miymiş yani?!

Birden hiç beklemediğin bir şekilde bazı insanların yere eğildiklerini gördüm. Yere saygıyla eğilip başlarını yere doğru tuttular.

Önümde eğlildiler.

Önümde mi eğildiler?!

Ne haltlar dönüyor burada?!

Ve böylece benim hayatım o zamandan itibaren başlamıştı. Bunu iliklerime kadar hissediyordum. Hatta o iz bileğimde göründüğünde bunun sonum olacağının farkında bile değildim.

Evet, o acı kolumda olması gerekirken kalbim sızlıyordu. Binlerce hatta milyonlarca iğne kalbime batıyor gibi hissetmiştim.

Ben bilemezdim ki lanetli bir şey taşıdığımı.

Onunla anlatılamaz bir bağımız olduğunu, bilemezdim...



Yeni bölümden küçük bir alıntı🦋

AY IŞIĞI VE GECENİN SANRISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin