0.6 - hissediyor musun?

515 57 35
                                    

yorumlar neden bu kadar az?☹️

yorumlar neden bu kadar az?☹️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

• ☆ •

Saat 03:00'e geliyordu. Çalışma odamda, duruşma için hazırlanıyordum. Ben masanın başında bilgisayarımdan birkaç evrak incelerken, Jennie kucağımdaydı. Yere değmeyen ayaklarını ritimle sallıyor, yüzüme, boynuma, enseme ardarda öpücükler bırakıyordu.

Babamın ve kardeşlerimin uyuduğu, bütün evin sessizlik içerisinde bize kaldığı o saatlerdeydik. Jennie'nin öpücük sesleri ve klavyemden gelen sesler dışında çıt bile çıkmıyordu.

Jennie en sonunda sessizliğime dayanamamış olacak ki, "Benimle ilgilen." diye sızlandı çocuk gibi.

Tek elim hâlâ klavyenin üzerindeyken diğer elimi kalçalarına indirdim, ve sıktım. Gözüm hâlâ ekrandayken yanağına bir öpücük bıraktım. "Çalışmam gerekiyor." dedim.

Ofladı. "Duruşma iki gün sonra değil mi? Yarın da çalışabilirsin."

Gülümsedim, ama hâlâ ona bakmıyordum. "Yarın da seninle ilgilenebilirim."

Yerinde dikleşti, bu sefer ayakları sandalyemin iki yanından uzanacak şekilde oturdu kucağıma. Kollarını boynuma doladı. Artık tam karşımda bilgisayarın ekranı değil, dünyanın en güzel yüzü vardı.

"Ama ben bugün ilgilenmeni istiyorum." diye kısık bir tonda konuştu şımarıkça gülümseyerek.

Derince bir iç çektim.
Jennie; küçük, kurnaz, baştan çıkarıcı bir kızdı. Masum görüntüsünün altında, onun tatlı dilli bir yılan olduğunu biliyordum. Ya da onu ben bu hâle getirmiştim bilmiyorum ama her nasılsa ona bayıldığım gerçeğini hiçbir şey değiştirmiyordu.

Elimi aşağıya götürerek parmaklarımı ince geceliği üzerinden beline sardım, diğer elim hâlâ masanın üzerinde, ancak bu sefer güç almak ister gibi yumruk halindeydi.

Gözlerindeki yıldızlar hevesle parıldadı. "Beni ilk gördüğünde ne hissettin?" diye sordu heyecanla. Bu tarz ani sorularına alıştığımdan, artık şaşırmıyordum.

"Babanın evine toplantıya geldiğimiz zamandı." dedim. "Benim evinize ilk gelişimdi. Biz toplantı yaparken bahçedeydin. Seni uzaktan gördüm, ve benim olman gerektiğini hissettim."

Dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktım. "Aradığım kişinin sen olduğunu."

Boynuma daha sıkı sarıldı, genişçe gülümsüyordu. Bu gülümsemenin sürekli dudaklarında olabilmesi için bir saniye bile düşünmeden tüm dünyayı yakabileceğim farkındalığı korkunç da olsa gerçekti.

"Seni ilk gördüğümde öylesine hayran kaldım ki.." diye konuştu. "Asla benim gibi bir kıza bakabileceğini tahmin etmezdim."

Kaşlarım çatıldı. "Senin gibi bir kız mı?"

fishtail | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin