"Bizden uzak herhangi bir yere" dediğinde gözlerim dolmuştu,birden bire ne olmuştu yine? Changbin'in kolundan tutup odadan çıkardım "Changbin ne diyorsun sen? Şaka yapıyorsun değil mi?" Kolunu çekti,derin nefes alarak "hayır Jeongin şaka yapmıyorum,ciddiyim gidin yeter artık bize verdiğiniz rahatsızlıklar" gözümden akan yaş yere düştü,gözlerim gözlerine bakamıyordu başımı eğerek konuştum:
J:Hyunjin sana ne anlattı Changbin?
C:birşey anlatmadı Jeongin.Arkadaşın yakın arkadaşımı aldatmış, nasıl tepki vermemi bekliyordun? Tek Felix'in üstüne gitsem o Chris denen herifte benim sinirlerimle oynayacaktı sonra zaten yollarımız yine ayrılacaktı
J:sen en başından beri üçümüzün gitmesini bekliyormuşsun zaten diğerleri rahatken,umursamazken sen neden böyle birşey söylüyorsun?
*Changbin bağırarak
C:çünkü ben rahatsız oluyorum Jeongin sendende o sürtük arkadaşlarından anladın mı?
J:benden ne zaman rahatsız olamaya başladın? Bu gece öyle demiyordun
C:yalandı Jeongin,herşey yalandı herşeyi unut tamam?
J:tamamArkasını dönerek aşağı indi,neden böyle şeyler söylemişti? Herseyi unut demekti? Hiç birşey olmamış gibi mi davranacaktım? Iste bu zordu,nasıl hiç birşey olmamış gibi davranacaktim ki? Aklımda binlerce soru vardi hepsini sormak istiyordum ama soramazdım sinirliydi bana çünkü.Yanaklarımdaki yaşları silerek Chan'lerin yanına döndüm ağladığımı fark eden Felix yanıma geldi hemen:
F:In iyi misin?
J:eşyalarınızı toplayın gidiyoruz
B:nereye gidiyoruz In? Senin bu halin ne Tanrı aşkına,birşey mi yaptı sana?
J:hayır hyung bizden rahatsız oluyormuş
F:kim? Changbin mi?
J:hıhı
F:yok artık Changbin mi dedi bunu sana?
J:evet
B:peki madem bizden rahatsız oluyormuş beyefendi bizde gideriz burada duracak halimiz yok ya
F:ben gitmek istemiyorum
B:Hyunjin'le mi kalmak istiyorsun?
F:hayır ondan değil hyung Jisung ve Seungmin'den ayrılmak istemiyorum eminim ki sende istemezsin
B:ahh doğru,Seungmin belki bizimle gelebilir ama Jisung'u bilemem sevgilisini bırakıp gelmez bence
J:bencede
F:sorsak?
J:ben sorar-
B:hayır ben soracağım sizde burada duracaksınız
F:tamam hyung
J:bende seninle gelmek istiyorum hyung
B:hayır diyorum Jeong
J:bende gelirim diyorum ChrisDiyip çıktım odadan.Arkamdan da Felix ve Chan çıktı,birlikte aşağı indik.Hyunjin hâlâ koltukta oturuyordu ve sinirliydi.Jisung,Seungmin ve Minho'da yerde oturup Hyunjin'e birseyler anlatıyorlardı.Changbin ortalıkta yoktu.Chan sessizliği bozan oldu:
B:Seungmin gelir misin?
S:geliyorum,efendim
B:Changbin bizi evden kovdu da biz gideceğiz s-sende gelir misin bizimle?
S:ne,Changbin hyung sizi evden mi kovdu? Neden?
J:rahatsız oluyormuş bizden
S:Changbin mi? Yok artık daha neler,hyungum öyle birşey demez
B:ama dedi Seung
S:ııı peki gelirim sizinle tabii
B:teşekkürler
*Chan ve Seungmin sarılır
M:oo beyler ne oluyor?
J:Changbin bizi evden kovdu,Seungmin'e bizimle gelir misin diye sorduk o da evet dedi
HJ:Ne! Changbin hyung sizi evden mi kovdu?
F:evet rahatsız olmuş
HJ:vay anasını hiç beklemezdim
M:Chang'ım öyle şey söylemez
B:ama söyledi Minho
M:nerede o huysuz adam
HJ:dışarı çıkmıştı
*changbin eve girer
M:hah iyi insan lafın üzerine gelirmiş,geldin
J:iyi insan?
C:noluyor?
M:Changbin sen Jeong,Chan ve Felix'i evden mi kovdun?
C:evet sorun mu var?
S:evet sorun var Chang neden kovdun? Rahatsız olduğun için mi? Peki ben veya diğerleri rahatsız olmuyorsa ne yapacaksın? Chan'lerden rahatsız olan var mı?
M:ben değilim açıkçası üçünüde seviyorum
HJ:bende
S:ve bende seviyorum Hyunjin peki ya sen rahatsız oluyor musun?
*Hyunjin ayağa kalkar ve Felix'in karşısında durur
H:hayır olmuyorum...Felix hariç
F:Bende senden rahatsız oluyordum zaten
S:ya tamam sakin olun Changbin gördüğün gibi kimse rahatsız değil,rahatsız olan sensin,sana git demiyorum ama uzaklaş bir süre bence kendine gel sonra bizimle konus kimsenin durduk yere kalbini kırma
M:Seung'um hakli Chang istersen konuşabiliriz
C:yürü
*Jeongin'in kolundan tutarak dışarı çıkartır
J:ne yapıyorsun Changbin? Acıtıyorsun ya bırak,kime diyorum ya Changbin bırak!
C:sesini kes ve arabaya bin Jeongin
J:tamam!Yine gözlerim doldu,ağlamaya başladım.Changbin Han Nehri'nde durdurdu arabayı,aşağı indi kapımı açtı ve elini uzattı,elini tutarak indim arabadan.El ele yürümeye başladık.Sokak lambasının altında durduk,bana dönüp konuşmaya başladı "Jeongin b-ben özür dilerim,ben ne hissettiğimi bilmiyorum az önce seninle konuştuktan sonra 'ne yapıyorum ben?' Diye sordum kendi kendime ama cevabını bulamadım hâlâ da bulamıyorum dürüst olmak gerekirse ben,sevmeyi bilmiyorum yani hiç sevmedim,sevilmedim.Tabii Minho'yu diğer arkadaşlarımı seviyormuşum gibi gözükse de aslında içimde garip bir his var işte off anlatamıyorum" onu anliyordum hemde çok iyi anlıyordum.Sarıldım ve bu sefer ben konuştum "Bende bilmiyorum sevmeyi de sevilmeyi de sevginin ne demek olduğunuda,seni anlıyorum çok iyi anlıyorum hemde bence biz birbirimize öğretebiliriz herşeyi,kendini üzme n'olur bende üzülüyorum bir gün birbirimizi o kadar güzel sevmeye başlayacağız ki bu yaşadıklarımızın hepsine gülüp geçeceğiz,söz veriyorum" başını boynuma gömdü kokumu içine çekti sonra öpmeye başladı.Bende onun boynuna gömdüm başımı öptüm bütün zerresini,kahveyi andıran kokusunu çektim içime ağlamaya başladık birbirimize sımsıkı sarıldık,sessizliği bölen boğuk,ağlamaklı olan sesi oldu "beni bırakma n'olur,ne olursa olsun bırakmayalım birbirimizi" Kafamı 'tamam' anlaminda salladım.Ellerimi yanaklarına koydum ve öpmeye başladım onu...
Felix~(Changbin ve Jeongin bunları yaşarken)
Sabah olacaktı neredeyse ama Jeongin ve Changbin yoktu ortalıkta.Han Minho'nun dizinde uyuya kalmıştı,Chan ve Seungmin birbirine sarılarak uyumustu,bizse birbirimize bakıyorduk hâlâ neden burada olduğumuzu bilmiyorduk.Onu aldatmamıştım ama o bana inanmıyordu,çok kötü davranıyordu ayrica düşmanına bakıyormuş gibi bakıyordu sürekli gözlerimi kaçırmaktan sıkılmıştım,daha fazla dayanamayıp yanına gittim dizine oturdum,kollarımı boynuna sardım konuşmaya başladım "Seni aldatmadım yemin ederim eskide kalmış birşeydi görmüyor musun bizi ayırmaya çalışıyorlar,Hyunjin her saniye senin yanındaydım hangi ara gidip onunla olabilirim?" Hâlâ susuyordu ve bu beni sinirlendiriyordu,daha da sıkı sarıldım ve yine konuşan ben oldum "benim olsan ölürüm uğruna,canım olsan yaşarım sonsuza,kanım olsan akıtmam bir damla,sana muhtacım anlasana" Saçlarımı okşamaya başladı,diğer elinide belime sardı,boynuma gömdü kafasını kokumu içine çekerek öpmeye başladı,şah damarımı ısırınca inledim.Gözlerine bakarak "barıştık mı?"diye sordum.Alt dudağını ısırdı "bir öpücük verirsen neden olmasın?" Dediği an gömüldüm dudaklarına,kalçamdan tutarak odaya çıktık,kapıya yasladı ilk birlikte olduğumuz gün ki gibi.(...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ağla |JeongBin|
FanfictionHızla ara sokağa girdim,bayılacak gibiydim,çok kötü hissediyordum kafamdan bunlar geçerken birine çarptım,çarpar çarpmaz yere yığıldım. "İyi misin?" "Hayır değilim."