Bir gece yine gece kulübünde buldum kendimi.Benlik ortamlar değildi buralar,etrafta insanlar öpüşüyor hatta sevişiyorlardı.Tanrım ne biçim bir ortama düşmüştüm böyle.Herhangi biri gelsin ve onunla birlikte olayım diye bekliyordum ve bu geceyi hatırlamamak için fazlasıyla içiyordum-babam farketmiyordu-karşıda Changbin'e benzeyen bir adam gördüm ama sarı saçlıydı ve gözünde güneş gözlüğü vardı ve Changbin gibi simsiyah giyinmisti.Neden onun gelmesini bekliyordum ki? Ben gidecektim onun yanına çünkü ilk defa Changbin'e benzeyen bir adam görüyordum hatta aynısı bile diyebilirdim belki de hayal görüyordum şimdi yanına gidip anlayacaktim.Yanına hızla adımlarla gittim.
"Ş-şey...siz benim sevgilime çok benziyorsunuz da sevişelim mi?"
"Ne!? Ne diyorsunuz beyefendi b-ben gay degilim"
"Changbin...h-hayir sen...gözlüğünü çıkarsana"
"Beyefendi ne diyorsunuz? Neden çıkartacak mışım?"
"Changbin sen misin?"
"Ne Changbin'i beyefendi ben Changbin falan değilim"
Ayağa kalktı.Elimle gözlüğünü çıkardım.Evet o'ydu bu Changbin'di gözleri,kaşları,burnu,dudakları herşeyi aynıydı ama bana olan bakışı farklıydı.Hemen sarıldım,sanırım onu bulmuştum Changbin'imi bulmuştum.
"Seni çok seviyorum Changbin"
Sessiz kaldı.Karsilik vermedi.Başımı boynuna gömdüm,kokusu aynı değildi ama.Öpmeye başladım her bir zerresini her öpüşümde 'seni çok özledim' diyordum,o ise dona kalmıştı hiç birsey yapmıyordu.Eger hayal görüyorsam bu o kadar bir hayaldi ki tekrardan onun yüzünü görebilmek sesini duyabilmek bana nimet olarak verilmişti resmen.Onu çok özlemiştim.Ayrildim ondan gözlerinin içine baktım dolan gözlerimle.
"Changbin sensin değil mi?"
"Beyefendi ben Changbin falan değilim kafayı yediniz galiba gider misiniz?"
"Gidemem Changbin b-ben senden gidemem"
"Aşkım bu kim"
"Bilmiyorum bana Changbin deyip duruyor"
Yanına sarışın bir kadın gelince gözlerim doldu.Bir zamanlar ben ona aşkım derdim o da bana derdi.Gözyaşım yanağımdan süzülünce arkamı dönüp gittim.Beni kalbinde öldürsende,benim kalbim hâlâ sen diye atar sevgilim.Ona olan sevgim sonsuzdu,onu evrenden bile çok seviyordum.
Ağlaya ağlaya eve gidiyordum,babam ağzıma edecekti tabii birisiyle yatmadım diye ama umurumda değildi,halim hiç yoktu.Tek düşündüğüm şey o adam Changbin miydi? sorusu.Eve sessizce girdim,gıcırtı sesleri geliyordu babamın odasının kapısının aralığından baktığımda bir kadinla seviştiğini gördüm,bu gerçekten iğrençti.Sessizce odama gidip kapıyı kilitledim,kulaklığımı takıp anlamli bir müzik açtım,gökyüzüne bakarak ağlamaya devam ettim.Sabaha kadar aynı müziği dinledim,ağladım sadece yıldızları izlemekle geçti vaktim,sıkıcıydı yıldızları tek başına izlemek aşırı sıkıcıydı.Eger yanımda Changbin olsaydı sıkıcı olmazdı.Koyardim başımı onun geniş omzuna,telefonumdan bir aşk şarkısı açar sabah kadar dinlerdik,yıldızları izlerdik.O yıldızları bense onu izlerdim çünkü benim tek yıldızım o'ydu.O yıldızları izlerken gülümseyince,bende gülerdim,sevdiği gamzelerim çıkardı ortaya sonra yıldızlardan çeker gözünü benim gamzelerime yerleştirirdi.İltifat eder,şımarmamı sağlardi ona sıkıca sarıldım,o da bana sarılırdı ve birbirimizi asla bırakmazdık.Hayali bile o kadar güzeldi ki hemen onu bulmak ve bunların hepsini yaşamak istiyordum.
Sabahın bir saati evden çıktım.Beomgyu'nun yanına gittim.Olanları anlattım ona gerçek olmadığını söyledi hayal görmüşsündür dedi ama ben emindim o adam gerçekten Changbin'di o ölmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ağla |JeongBin|
FanfictionHızla ara sokağa girdim,bayılacak gibiydim,çok kötü hissediyordum kafamdan bunlar geçerken birine çarptım,çarpar çarpmaz yere yığıldım. "İyi misin?" "Hayır değilim."