3.Aqua Evreni🦕

11 1 12
                                    

Tansu

Beni bulut odasına çıkardıklarında burada çokça benim gibi kızlar olduğunu gördüm.Odanın içerisi küçük odacıklara ayrılmıştı.Beni buradaki odacıklardan birine koyup hizmetli çağırdılar.Ona benle ilgilenmesini söyleyip gittiler.

"Adın ne senin?" Dedi sevecen bir sesle.

"Tansu" dedim yutkunarak.

"Buraya herkes gelmez.Duyduğuma göre sen de mahzene gideceğine buraya gelmişsin Prens'imizin özel emriyle.Anlayacağın şanslısın." Dedi

"Neden ki?"

"Yakında anlarsın.Hadi gel seni temizleyelim sonra da hazırlan Prens Cengiz seni özel olarak odasında istiyor bu gece."

Ne!?Yanlış anlamadıysam geceyi onunla mı geçirecektim?Katüyyen olmaz Trabzon'da örümceklerle fındık toplarım ama o odaya girmem.Ben daha küçücük kız çocuğuydum bana bu yapmaya hakları yoktu.Prens Cengiz her ne kadar yakışıklı olsa dahi.Daha bana ne yapacaklarını bile bilmiyordum.Belki bir geceden sonra kellemi alacaktı belki mahzenlerde çürümemi bekleyeceklerdi.Buradan olabildiğince çabuk kardeşimi kurtarmak için çıkmam lazımken daha kardeşimin kırkı çıkmamışken ben milletin odasına gidemezdim.

"Olmaz" dedim kendinden emin bir sesle.

"Sana fikrini soran olmadı hazırlanacaksın". Dedi ve beni tutup çekiştirmeye başladı.Bulut odasından çıktıktan sonra koridorun solundaki çok kişilik banyoya beni soktu ve soyunup yıkanmamı söyledi ardından banyodan çıktı.Banyonun havalandırması yoktu bu yüzden sıcak su buharında boğulmamak için buz gibi suda yıkanmak durumunda kaldım ardından yandaki dolabın üstündeki havlulardan birini üstüme geçirip çıktım.Hizmetli beni karşıladı ve bulut odasına geri döndük ancak odacıkta bu sefer bir sürü kıyafet ve yanda da ayaklı makyaj kutucukları vardı.

"Kıyafetlerden birini seç" dedi.

Hayır anlamında başı mı salladım bu sefer beni hafif öne itti.

"Tamam öyleyse ben seçerim" dedi ve kıyafetlere döndü.O tam gitmişken ben arkamda bir el hissettim ve aniden sıçrayarak arkama döndüm ve gördüğüm şey ile şok geçirdim.Prens Cengiz gelmişti VE BEN HAVLU İLE DURUYORDUM.Rezillik rezillik rezillikkk.Bir süre bana mavi hareleri ile baktıktan sonra hizmetliye döndü.
Ciddi bir sesle "Bu mavi olanı istiyorum" dedi ve odadan çıktı.Hizmetli de onu görünce benim gibi bir şok geçirmişti ancak kendine geldikten sonra
"Tamam bu giyiyorsun makyajını kendin yaparsın heralde söylememe gerek yok di mi?" Dedi.

"Makyaj yapmayı bilmiyorum" dedim.
"Bu devirde Prens Cengizin böyle bir kız görünce kaçırmamasına şaşırmadım neyse giyinip gel ben yaparım makyajı" dedi.

Ancak ben makyaj istemiyordum makyaj doğallıktan uzaklık demekti ve bu Doğa Ana'ya ters düşerdi.

Ancak ben makyaj istemiyordum makyaj doğallıktan uzaklık demekti ve bu Doğa Ana'ya ters düşerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbiseyi giydim ve sıra makyaja geldi.Hizmetli fırçalarla üstüme üstüme gelince istemediğimi direttim ama dinlemedi.En son odacıktan koşarak kaçtım ve koridora girdim.Koridora girdikten sonra banyoya gitmek için koridorun sağından koşarken birine çarptım.Onamas OLAMAZZZ PRENS CENGİZE ÇARPTIM.Ben çarpışma ile hafif sarsılırken arkasını dönüp beni tuttu ve dudakları yukarı kıvrıldı.Bir süre gözlerinin en derinlerinden bana baktı ama bakışları samimiydi.

"Beni bu kadar hızlı bulman güzel." dedi kahretsinn.
Ben gözlerimi kırpıştırırken onun kollarında olduğunu fark ettim ve doğruldum ancak arkadan hizmetlinin TANSU!! diye bağırma sesleri geliyordu.
Kaçabileceğim bir yer kalmamıştı.Prens hizmetlinin sesini duyunca "Birileri heralde bir şeyler karıştırmış neyse ki bu işe yaradı" diyip güldü.Utanç içindeydim,rezildim,rezilim.
Hizmetli yanıma ulaşınca tam ağzını açacakken Prens'i gördü ve "Bağışlayın efendim" diyip öne eğildi.Prens "Paket adrese hızlı teslim edildi sorun yok gidebilirsin" dedi ve benim elimi kavrayıp bir yere sürüklemeye başladı.Ben ne oluyor diyemeden kendimi bir odada buldum ama oda saray gibiydi her yer altın ve beyaz renklerden oluşuyordu.

Beni bir koltuğa oturttu ve konuşmaya başladı.

"Adın ne?"
"Tansu" dedim kısık bir sesle.Boğazım acımaya başlamıştı.Soğuk su ile yıkandığımdan kesin üşüttüm.

"Güzelmiş.Güzelsin." dedi tutkulu bir sesle.Gözlerime doğru döndü.Tam o an
Öksürmeye başladım.KURTULUŞŞ.

"Noldu?" Dedi telaşlı bir sesle ve hemencecik su getirdi.Suyu içtim ama başım koltuğa düştü.Ölüyorum galiba dostum.

"NOLUYOR" Diyerek bağırmaya başladı onun sesi üzerine irkildim ve konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu "SÖYLESENE" dedi ve elini alnıma götürdü gözlerim kararıyordu cidden ölüyorum galiba.Beni kucakladı ve yatağa götürdü ve gözlerim kapandı.




AquaoksitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin