GİRİŞ

5.7K 196 111
                                    

                                 

Bölüm müziği -🎵 Barış Diri - Derinden🎵
*
Başlangıç tarihimiz - 23.04.2024
                        *                         
Sizin başlangış tarihiniz?
*

GİRİŞ

Gözlerimi açtığımda her yer zifiri karanlıktı. Başımda şiddetli bir ağrı kendini belli ederken kafamı tutup yüzümü acıdan dolayı ekşitmiştim.

Uzaktan bir şeylerin damlama sesleri yankılanıp kulağıma doluyordu. İyice kendime geldiğimde yerde soğuk betonda uzandığımı fark edip ayağa kalktım.
Neredeydim ben? Tek başıma karanlık bir yerde ne işim vardı benim?

"Kimse var mı?" diye seslenince sesim yankılanıp bana geri dönmüştü. Gözlerim yavaşça karanlığa alışırken nerede olduğumu anlayabilmek için birkaç adım atıp etrafımı yoklamaya çalıştım.

Adım atmaya başladığımdan itibaren zincirin yerde sürtünme sesi gelince eğilip ayaklarıma baktığımda zincire vurulmuş olduğumu gördüm. Dehşetle ayaklarımı zincirlerden kurtarmaya çalışırken canım çok yanmıştı. Ayak bileklerim kızarıklıklar içindeydi. Ben kurtulmaya çalıştıkça canım bir o kadar yanıyordu. Çabam sonucunda terden yüzüme yapışan saçlarımı arkaya doğru attım.

Terlememe rağmen burası çok soğuktu. Nefes alışverişlerimden buhar çıktığını göremesem de hissedebiliyordum. Çenem soğuktan ve korkudan titremeye ve dişlerim birbirine çarpmaya başlamıştı. Titrek nefeslerim endişeme çare olamıyorlardı.
Korkuyordum.

"Hey! Neredeyim ben, kimse yok mu, neresi burası?" diye bağırarak yürümeye devam ettiğimde sıvı bir şeye bastığımı hissedip irkilmiştim.

Ayaklarımın çıplak olduğunu bastığım şey ıslanmalarına sebep olduğunda ancak fark edebilmiştim. Kafamı ayaklarımın ucuna doğru eğip yerdeki küçük bir göl haline gelen su birikintisine karanlıkta zorlukla da olsa baktım. Kapalı bir yerde olduğum için suyun nereden geldiğine göz gezdirmeye çalışıyordum ürkek bakışlarla.

Suyun nereden geldiğini çözemediğim damlama sesleri daha da yakından gelmeye başlamıştı. Ben su birikintisinden çıkmak için adım attıkça suyun daha da derinleştiğini fark etmiştim. Burnuma kötü bir koku gelmeye başlamıştı. O kadar ki genzimi kayıp öksürmeme neden olmuştu.

Üşüyordum. Halbuki küle dönüyor gibi hissediyordum.

Dizlerime kadar ıslandığımı hissedip tekrar ayaklarımın dibine baktığımda çığlık atıp geriye doğru kaçmak isteyip o birikintinin içine düştüm. İçine düştüğüm şey su değildi.

Kandı... Her yer kan içindeydi... Ve ben o kan gölünün tamda ortasındaydım...
                
Tekrar çığlık atıp geriye kaçtığımda deli gibi titriyordum. Dönüp dolaşıp bana geri yankılanan sesim ne şiddette bağırdığımı gösteriyordu ama kimse sesimi duymuyordu.
"Kimse yok mu? İmdat! Yardım edin!"

Kan her yerime bulaşmıştı. Üstümde beyaz bir elbise vardı ve üstü kan içinde kalmıştı.

Tıpkı o gece olduğu gibi.

Ellerim ile üstümdeki kanı silmek isterken ellerimdeki kan elbisemi daha da katlanılmaz bir korkunçluğa sürüklüyordu. Korkuyla ağlamaya başlamıştım. Ayağa kalkıp koşmaya başladığımda ayağımdaki zincirin uzunluğu sebebiyle daha fazla ilerleyemeyip tam o sırada bir şeye çarparak tekrar yere düştüm.

TOZLANMIŞ SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin