Bölüm müziği
🎵Çağan Şengül & Emre Aydın -Yansın🎵*
1. BÖLÜM - TOZLU GEÇMİŞ
*
Parayı ödeyip taksiden elimdeki çantayı düzeltmeye çalışarak inip kaldırıma çıktım. Saatime baktığımda geç kalmadığımı, hatta vaktinden biraz bile olsa erken geldiğimi fark ederek derin bir nefes aldım. Evden çıktığımdan beri yaşadığım heyecan ve paniği birazcık bile olsa yolda bıraktığımı umuyordum artık. İlerideki büfeden bir simit alıp kalan yolu yürüdüm. Eylül ayıydı ve hava oldukça sıcaktı. Benimle birlikte kaldırımlarda okula gitmek için yola koyulan öğrenciler ve veliler vardı. Aklıma küçükken annemin beni okula götürdüğü günler gelirken istemsizce tebessüm ettim bir yandan da elimdeki simidi yerken.
Sabah, vaktim olmasına rağmen geç kalma korkusuyla kahvaltı yapamamıştım. Ben simidimi bitirirken eş zamanda telefonum çalmaya başlamıştı. Elimi cebime sokup telefonu alırken ekranda arayan kişiyi görerek aslında telefonun çalmak için geç bile kaldığını düşünüp aramayı onayladım.
"Ses verde anlayayım güneşimin açtığını bakayım," arkadaki gürültülü sese rağmen şakıyan sesini duyunca sessizce kıkırdadım.
"Hımm...Ses deneme bir, iki. Açmış mı bakalım güneşin?" dedim sokağın köşesini dönerken.
"Ayy açtı, açtı. Ama biraz daha gelmezsen açtığı gibi batması yakındır. Nerede kaldın?" dedi yakınır gibi.
"Geliyorum, geliyorum. Birazdan oradayım."
"İyi madem. Bugünkü zorlu göreve hazır mısın bakalım ortak?" Alay akan sesine neredeyse zıplayarak cevap verecektim.
"Hemde hiç olmadığım kadar?" Zıplama teorimi gerçekleştirerek cevap verdiğimde telefonun öbür ucundan gülme sesi gelmişti.
"Deli kız. Hadi bekliyorum seni. Ayrıl da gel kuzum" dedi arkadan hışırtılı bir ses geldiği esnada. Fotokopi kağıtlarını yerleştiriyor olmalıydı.
Kaşlarımı çatmıştım "At mıyım ben Neslihan?"
Neslihan'ın neşeli kahkahası telefonda yankılanıp görüşme sonlanınca sabır çekip telefonu cebime attım. Bu kızla ne yapacaktım bilmiyordum. Küçüklükten beri neşesi bir an olsun eksilmiyor, eksilmediği gibi banada bulaştırmak için elinden geleni yapıyordu. Gerçi asla şikayet etmiyordum, hatta halimden gayet memnundum. Canıma minnetti. Neslihan benim çocukluğumdu. Bugünde Neslihan'a olan sevgim depreşmiş ve içimde ona övgüler yağdırırken sonunda okula varmıştım.
Girişte bekleyip koca binaya baktım. Etrafımda okula giren öğrenciler vardı ve birçoğu da bana selam vermeyi ihmal etmiyordu. Onlara karşılık verdiğim esnada köşeye geçmiştim.
Biraz önce yolda bıraktığımı düşündüğüm heyecanım bana yeniden uğrarken aslında yanılmıştım. Bu heyecan tıpkı ilk günkü gibi benim peşimi bırakmayacaktı. Ama en azından onu yönetebiliyordum. Sınıf öğretmeniydim. 4 yıldır her okula gelişimde ilk günkü heyecanı tekrar ve tekrar yaşıyordum. Asla şikayet etmiyordum çünkü sevdiğim mesleği yaparken yanında getirdiği heyecanı bile çok seviyordum.
Çocukluğumun geçtiği, buram buram geçmişim kokan okulda çalışıyordum ve benim en büyük hediyem Neslihan'la aynı okulda görev yapıyor olmamızdı. Aklıma gelince onu daha fazla bekletmeyip okuldan içeri doğru girdim. Üst kattaki öğretmenler odasına girdiğimde içerinin neredeyse tamamen dolu olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOZLANMIŞ SEVDA
Teen Fiction"Geçecek mi peki?" Diyebildim yalnızca hafif çıkan sesimle. Yüzüne bakmak istemiyordum çünkü eğer bakarsam, gözlerinde duymaktan korktuğum cevabı görmekten çekiniyordum. "Geçmeyecek," dedi dudaklarından dökülenlerin yüreğimi bin bir parçaya ayırdığ...