Ders bitince sınıftan çıkıp kafeye gitmeye karar verdik.Efe tüm yol boyunca hocaya saydırırken onu onaylayıp durdum gerçekten söylediği şeylerde çok haklıydı hocanın boş egosu ve öğrencilere karşı olan tavrı hafife alınacak gibi değildi daha önce hocayla, yeterince tartıştığım için zaten başım belaya girmişti bundan dolayı ne derse desin umursamamayı tercih ediyordum. Kahraman olucam ya da haklı çıkacam diye bunca yıllık eğtim hayatımı bitiremezdim.
Her zaman geldiğimiz kafeye gelmiştik daha önce Erdalın bana vurduğu yere, buraya gelmek beni o zamana götürmüştü. Sanırım artık buraya her geldiğimde böyle hissedicektim.
Her zaman oturduğumuz yere oturup garsonun gelmesini bekledik masamıza Betül gelince ona selam verdim.
Bana endişeli bir şekilde bakması o günü hatırladığını gösteriyordu.
"Sinan iyimisin en son olanlardan sonra konuşamadık?"
Endişeli haline güldüm.
"İyiyim iyiyim merak etme bak turp gibiyim"
"Aynen ne demezsin kırık bir kol kalmış geriye ama "
Bu dediği ile gülüşüm yavaş yavaş kayboldu.
"Nasıl acımasızca vurdu sana o Erdal resmen katil gibi çok korkunçtu.Polise ifade falan vermek istedik ama bazı adamlar gelip bizi tehdit ettiler. Üzgünüm bir şey görmediğimizi söylemek zorunda kaldık.Çok korktum aileme zarar veriler diye affet."
Duyduklarıma hiç şaşırmamıştım. Zaten hiç bir ceza almamasından anlaşılıyordu her şey, bir tek Ali ve Efe'nin ifadesi vardı onlarda en yakın arkadaşlarım olduğu için iftira atmışlar diye geçiştirmişlerdi. Ailesinin eli kolu uzundu, ben olsam bende böyle bir risk almazdım.
"Senin bir suçun yok Betül sen yapman gereken şeyi yaptın aileni korudun,ben olsam bende aynısını yapardım."
Söylediklerimle birlikte gözleri dolan Betül beni güldürmüştü.Ayağa kalkıp ona sarıldım kendini daha fazla suçlu hissetmesin diye.
"Tamam ağlama sulu göz senin bir suçun yok."
Konuşmamla ağlayıp bana sıkı sıkı sarılan Betül kendimi kötü hissettirmişti.
Kapının açılmasıyla Erdal ve arkadaşlarının içeri girmesi bir oldu Erdal senki burda olduğumu biliyormuş gibi direkt gözleri benim Betüle sarılı bedenimi buldu. Anlamadığım bir bakışla bana bakıp geldiği kapıdan çıkıp kapıyı herkesin irkilmesini sağlayacak kadar sertçe vurup çıktı.
Neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde kapıya baka kaldım hemen kapı tekrar açıldı ama gelen Ali oldu .
Beni görünce hemen yanıma doğru hızla geldi bedenimi Betül'den çekip telaşlı Aliye döndüm.
"Erdalın burdan çıktığını gördüm baya sinirliydi sana zarar verdi sandım, noldu neden bu kadar sinirlendi bu deli yine?"
"Bilmiyorum geldi gördü bizi geri çıktı işte çekemiyor bizi "
Dedi Efe,büyük ihtimal bizim olduğumuz ortama girmek istemiyordu girmesinde kime ona meraklı değil onun olduğu yerde sadece huzursuzluk oluyordu zaten.
Betülün konuşmasıyla hepimiz ona döndük.
"Ben işime döneyim artık siz karar verince beni çağırırsınız"
Gülümseyip yanımızdan ayrıldı.
Ali'nin konuşmasıyla bakışlarımız ona döndü.
"Kim olduğunu buldum "
Efe ne demek istediğini anlamadığı için ona boş boş bakıyordu ama ben ne demek istediğini bildiğim için gerilmiştim baya.Bulucam demişti ama bu kadar hızlı olmasını asla beklemiyordum.
"Neyi buldun lan nolmuş banada söylesenize."
Meraklı meraklı konuşan Efeye dönüp
"Erdalın kardeşini buldu şu onu sözde aldattığım kişi işte anlattım ya sana sınıfta "
Söylediklerimle kafasındaki şalterler attı hemen.
"Eeee kimmiş peki kim söylemiş bunca yalanı?"
Benden daha meraklı olan Efeyle gülmeden edemedim.Bu durumda bile beni güldürüyordu.
"Çok uzak biri değil aslında zaten tanıdığımız biriymiş"
demesiyle birlikte iyice merak etmiştim daha önce tanıdığım biri mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BONCUK[BXB]
RomanceHer şey üniversitenin belalı tipinin sevgilime yavşamasıyla başladı. İlk kitabım olduğu için çok fazla yazım hatası olucak rahatsız olanlar okumasın.