Ne zaman arabaya yada herhangi bir taşıta binsem midem bulanır.Bu çocukluğumdan beridir olan bir şeydi.Hatta uzun yolculuklara çıkacaksak o yolu düşünmek bile beni strese sokardı.Toplu taşıma araçlarında kusma olasılığım hep daha yüksek oluyordu.Bunu yenmek için sürekli pencere tarafına oturur tüm dikkatimi yola verirdim.Tıpkı şu an olduğu gibi.
Araba yoldu hızla kayarken ben tüm dikkatimi yola vermiştim ama bu bile yeterli gelmiyordu.İçtiğim onca şeyden sonra midem çalkalanıyordu.Daha fazla dayanamayacağım için araba süren Erdala döndüm.
Ona dönmemle birlikte o da bu anı bekliyormuş gibi bana döndü.Ama yolada bakmaya devam ediyordu.Konuşma için ağzımı açmıştımki benden önce davrandı.
"Miden mi bulanıyor?"
Bunu nasıl anladı bilmiyorum ama kafamı sallamakla yetindim.
"Otoban olduğu için burda duramam iki dakikaya kadar dayanabilirmisin?"
Bunu söyledikten sonra arabanın hızını artırdı,Camları sonuna kadar açtı.Bana öyle garip bakıyorduki beni dövenin o olmadığını bilsem benim için endişeleniyor derdim.
Ama midemi daha fazla tutabiliceğimi sanmıyordum.Sorusuna karşı kafamı olumsuz anlamda salladım.Sürekli öğörüp duruyordum.Bu gün rezil olmak için yemin etmiş gibiydim sanki.
"Dayanamıyorum kus"
Cümlemi tamamlayamadan arabaya kusmaya başladım.
Beni öldürse haklıydı milyon dolarlık arabasına kusmustum.Kısa bir süre sonra arabanın kenara çekilmesiyle birlikte hızla arabasından inip benim kapıma doğru geldi bu beni korkutmuştu ya arabasına kustum diye beni dövüp burda bırakırsa.
Kapımı açınca hemen konuşmaya başladım.
"Özür dilerim yemin ederim isteyerek olmadı.Temizlerim şimdi."
Ama o bana sinirle bakmak yerine şefkatle bakıyor gibiydi.
"Saçmalama iyi değilsin in arabadan biraz hava ala hadi"
Kolumu tutup beni dışarı çekti.Üstüme bile kusmuştum.Bu midemin yine bulanmasına neden oldu,neyseki bu sefer arabada değildim.
Ondan biraz uzaklaşıp yere çöktüm ve yine kusmaya başladım.Sırtımda ve saçlarımıda onun ellerini hissettim. Sırtımı okşayıp saçlarımı geriye doğru tarıyordu.
"Tamam geçti rahatla."
"Bana bakmak mideni bulandırmıyor mu ben bile üstüme bakınca kusasım geliyor"
Saçlarımdaki elini yanağıma getirip gözlerine bakmamı sağladı.
"Herhangi biri olsaydın midem bulanır hatta arabama kustun diye seni burda bırakıp giderdim."
"Herhangi biri değilmiyim senin için?"
"Değilsin asla olmadın."
"Ne demek istiyorsun anlamıyorum.Senin için herhangi biri olmasaydım beni hastanelik etmezdin,Yada sevgilimle beni aldatmazdın."
"O kadar aptal ve körsünki bu beni artık şaşırtmıyor."
"Benim için sen herhangi birisin ama, senin gibi yalan söyleyemem ben."
Söylediklerimle birlikte çenesi kasıldı.Boynundaki damarlar şişti benim için herhangi biri olması neden onu sinirlendiriyordu?
"Kalk gidiyoruz."
"Su istiyorum ben "
Arabaya doğru gidip elinde su şişesi ve ıslak mendille geri döndü.Suyun kapağını açıp ağzıma dayadı.Kendim içebilirim diyemedim zaten sinirliydi dahada sinirlenmesine gerek yoktu.Suyu tutan ellerinin üstüne ellerimi koydum ve içmeye devam ettim.Suyun yarısına gelince ağzımdan çektim.
Geri kalan suyu kafasına dikince Ona garip garip baktım.
Suyu bitirip önüme eğildi poşetten ıslak mendil çıkarıp yüzümü sildi.Bunu yaparken gözlerini gözlerimden asla çekmiyordu.Yüzümü sildikten sonra kıyafetlerimle ilgilendi.İşi bitince kolumdan tutup kaldırdı.Beni arabaya bindirip üstüme kapıyı kapatıp kendisi sürücü koltuğuna bindi.
Nedensizce kendimi küçük bir çocuk gibi hissetmiştim.Küçükken tüm gün çamurda oynar kendimi kirletirdim, anemde beni böyle temizlerdi.
Bu sefer cama bakmak yerine kafamı koltuğa yaslayıp ona doğru bakarak oturdum.
Evimin önüne gelmişti.Adresimi nerden biliyor diye sorgulamadım bile.Herhangi bir şey yapmadım oturup ona bakmaya devam ettim en sonunda bana doğru döndü ve suskunluğunu bozdu.
"Bakama bana öyle"
"Nasıl bakıyorum ki?"
"Mavi mavi"
"Ne var bunda "
"Nasıl baktığını bir bilsen tüm sorun çözülecek aslında"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BONCUK[BXB]
RomanceHer şey üniversitenin belalı tipinin sevgilime yavşamasıyla başladı. İlk kitabım olduğu için çok fazla yazım hatası olucak rahatsız olanlar okumasın.