BONCUK[BXB]

16.BÖLÜM

İyi okumalar :)

Kafeden ayrıldıktan sonra eve gelmiştim biraz buruk hissediyordum bu ihanete uğramaktan dolayı olmalı diye düşünüp durdum ama sanki başa bir şey vardı Seren bana aşık olduğunu ve bunu çok belli ettiğini söylüyordu peki ben bunu neden göremedim belkide herkese arkadaş olarak yaklaştığım içindir.

Peki Erdal neden sürekli gözümün içine bakıyor.Sanki bana bir şey göstermek ister gibi.Bana ne göstermeye çalışıyor?

Kafam allak bullak olmuştu düşüncelerimden kaçmak imkansız gibiydi.Olayın üstünden bir hafta geçmişti ve sanki Erdal ona söylediğim şeyi gerçekleştiriyordu,benden uzak duruyordu.Peki ben neden hâla onu düşünüyorum bunu isteyen bendim benden uzak durun diyen bendim.

Tüm düşüncelerimden beni kurtaran zil sesi oldu.kapıyı açmak için kalktım yataktan karşımda sırıtan bir Efe görmek pek şaşırtıcı değildi.

"Hazırlan eğlenmeye gidiyoruz"

"Ne eğlenmesi,niye sırıtıp duruyorsun hem?"

"Ya sen ben ve Ali işte bara gidelim biraz kafa dağıtalım dedik uzun zamandır gidemedik olanlar yüzünden"

Bana çok hevesli bakıyordu aslında gitmek iyi olurdu arada eğlenmek ve kafa dağıtmak için giderdik ve şu an en çok kafamın dağılması gereken dönemlerden birindeydim.

"Tamam geç içeri hazırlanıp geliyorum"

"Ali aşağıda bekliyor hızlı ol"

Efe'ye ters ters baktım o zaten ne demek istediğimi anlıyordu.Kendileri önceden planladığı için güzel güzel ve uzunca hazırlanmışlardı ama bana son dakika haber veriyorlardı.

"Tamam ya bir şey demedim."

Neyseki yeni duş aldığım için duş alma faslını geçip dolabıma yöneldim altıma Mavi bol kotumu giydim üstüme beyaz sıfir kollu likralı atletimi alıp pantolunumun içine soktum siyah kemerimide taktiktan sonra boynuma birkaç tane kolye taktım Sarı saçlarımı hafif dağıtıp siyah deri ceketimi alıp kapıya gittim.

Beni gören Efe ıslık çaldı

"Vay vay yakışıklı kardeşim benim ,bir bırak iki kızda bize baksın"

Dedikleri beni güldürürken dolaptan beyaz spor ayakkabımı alıp giydim.

"Neden içerde beklemedin beni"

Diye soru sordum cevabını bilmeme rağmen.

"Ayakkabımı çıkarmaya üşendim çünkü."

"Sen bu üşengeçlikle nasıl kazandın burayı haala anlamış değilim."

"Ne alaka şimdi yaaaa"

İsyanına gülüp kapıyı kilitledikten sonra anahtarı cebime atıp dışarı çıktık.Ali arabasına yaslanmış bir şekilde sigara içiyordu, bizi görünce selamlaşıp arabaya bindik.

"Eee nereye gidiyoruz bakalım?"

"Dante'ye gidiyoruz"

"Saçmalamayın paramız yetmez bizim oraya kapıdan bile sokmazlar çok pahalı orası,sadece zenginler gider.Bir bira için bile araba kader para alırlar."

Oraya gitmeyi düşündükleri için bile kafayı yemiş olmaları gerekti aylarca çalışsak bile karşılıyamazdık alkol parasını.

"Dante'nin müdürü varya onun hayatını kurtarmış olabilirim oda teşekkür etmek amaçlı beni oraya davet etti.Başta para iş falan teklif etti kabul etmedim. Bir karşılık olmadan hayatını  kurtardığımı söyledim.Oda barda müdür falan olduğunu söyledi bari oraya gel dedi bende kendini borçlu hissetmesin diye iki arkadaş daha var onlarda gelsin kendi başım takılmayı sevmiyorum böyle yerlerde dedim.o
Oda mutlu oldu baya hemen kabul etti, Sonra numaramı falan aldı adresi attı barın,meğer Dante'nin müdürüymüş görünce çok şaşırdım. Yani anlayacağınız her şey ücretsiz bu gün."

Duyduklarım beni gerçekten çok şaşırtmıştı.Normalde kafamızı bile sokamiycağımız yere davet edilmiştik.

"Helal lan sana Ali sayende asla giremiyceğimiz yere resmen onur konuğu olarak davet edildik.Çok havalı"

Diye neşeyle övmeye başladı Ali'yi

"Tamam cıvıtmayın hemen sakın saçma sapan davranıp kimseyle kavga etmeyin ordaki insanlar çok zengin başımızı belaya sokarız sonra."

Dedim.

"Bize bulaşmayan yanlışı olmayan insana niye buluşalım "

Diye homurdandı Ali.

"Onu mu diyorum ben alttan alın demek istiyorum sonuçta böyleleri birilerine bulaşmak için can atar"

Araba barın önüne gelince heycanlanmıştım ilk defa böyle bir yere gelmiştim.

Sinan böyle giyindi.