Bende daha sonra kafeden çıktım.Arabama doğru yürürken gördüğüm kişi beni şaşırttı.Yeonjun'du, onun burada ne işi var?Jiwoong'un yakasına yapışmıştı.Kavga ettikleri çok açıktı.Hızlı adımlarla onlara doğru yürümeye başladım.Yeonjun adımlarımı duyunca hemen arkasını döndü.
"Neden buradasın?"Jiwoong'dan ayrıldı ve bana doğru yürüdü.Öfkesini fiziksel olarak göstererek yumruğunu sıktı.
"Asıl senin burada ne işin var?"konuşmamla karşımda durdu.
"O adamla ne gibi bir alakan olabilir?" sessiz kaldım.Ona gerçeği söyleyemezdim. Hiç beklemeden kolumdan tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladı.
"Choi Yeonjun"Jiwoong sürdürdüğü sessizliği bozdu.
"Şimdilik bekle,sana da geri döneceğim" sözleriyle Jiwoong'a döndü.
"Onu bırakmak için geçerli bir neden mi istiyorsun?"Jiwoong konuşurken Yeonjun'un öfkeden solgunlaştığını göre biliyordum.Bunu beni kıskandığı için yaptığını düşünmelimiydim?daha ziyade ikisinin arasında bir şey olduğunu düşündüm.Bu tutumun altında yatan bir şey var.
"Taehyun'u seviyorum,neden kendini aptal yerine koyuyorsun?sen onun hiç birşeyisin,değil mi?"Yeonju'nun tam önünde durdu.Bunu söylediğinde Yeonju'nun ifadesine dikkat etdim.
"Ne saçmalığından bahsediyorsun? yolumdan çekil yoksa senin için iyi olmayabilir"
"Artık hayatıma karışmazsan sevinirim" Jiwoong tekrar konuştu.Gözlerim Yeonjun'un yumruğuyla şaşkınlıkla büyüdü.
"Artık çok fazlasın Yeonjun"onu sertçe ittim.Jiwoong acı içinde kıvrandı ve elini dudaklarına götürdü,sonra kızgın bir bakışla Yeonjun'a baktı.Bizden uzaklaşmak üzereyken onu durdurdum ama o yapmadı,umurumda değildi.Peşinden gittim.
Şu anda Yeonjun'a nasıl tepki vermeliydim bilmiyorum.Yaptığı çok aptalcaydı,
yanlıştı.Kendimi suçlu hissettim ve bu yüzden peşinden gittim.Arabayı anahtarla açıp bindi.Ben de hızla diğer koltuğa geçtim.Bunu umursamamışdı,inde diye bilirdi."Olanlar için üzgünüm,yine de sessiz kalabilirdin"
"Sanırım ikinizin arasında Yeonjun'u savunacak kadar bir şey olduğunu düşünmekte yanılmışım"
"Kimseyi savunmuyorum,Yeonjun'un seni görünce neden delirdiğini söyle bana. Bilmediğim bir şey mi var.Onun ve en fazla seninle ilgili hiç birşey bilmiyorum" sorduğum soruyla bana kısa ve anlamsız bir bakış attı.
"Onu tanımıyorum bile"
"Neden doğruyu söylediğini kabul edemiyordum.Sanki aranızda bir şey olmuş gibi,bu kadar tepki alman normal mi"güldü.
"Evime gelmek isteyeceğini mi düşünmeliyim,yoksa bu evet anlamına mı geliyor?"konudan alakasız bir konuşmaydı.
"Evet demedim.Yardım etmek için,yarana pansuman yapmamız lazım,nede olsa benim yüzümden kavga ettin"
"Yanlış hatırlamıyorsam senden vazgeçmeyeceğimi söylemiştim" muhtemelen bir cevap bekliyordu ama ben artık konuşmuyordum.Kimseye umut vermek istemedim,hayır dediğim halde anlamasını istedim.Ordan onunla ayrılmakla hata mı yaptım?bu yüzden arkamda bıraktığım kırık bir kalp olmasını istemezdim.
Onun evine varmıştık.Arabadan indiğimizde oldukça büyük ve görkemli bir villayla karşılaştım.Zengin olduğu çok açıktı.Peşinden gittim,eve girdiğimizde kapıyı kapattı ve adımlarını bir odaya yönlendirdi.Nereye gittiğini anlamam için durdum.Kısa bir süre sonra elinde ilk yardım çantasıyla döndü.Onu izleyerek oturma odasına geçtik,çok büyük bir salon ve her köşede antika eşyalar vardı.Muhtemelen böyle bir hayat için iyi bir işi vardı ya da bilmediğim başka bir şey.Ya yanlış insanlarla bir ortamda bulunuyorsam,bu düşünce beni korkutdu.Kanepede oturmuşdu.Bende oturdum.
Yakın olmamamız için aramıza mesafe koymuşdum.Ardından önce pamukla kanı sildim,yavaş yavaş acıtmamak için.Yüzümde gezinen gözler beni oldukca geriyordu.Ardından yaraya krem sürmeye başladım.Acıyla dudaklarından dökülen iniltiler ortamı germişdi.
"Taehyun"ismimi duymamla odağımı ona verdim,bir yandanda yarasıyla ilgileniyordum.
"Umarım olumlu bir cevap alırım"yeniden konuşmuşdu.Susdum.Aldığım yarabandını yaraya yapışdırdım.Bittiği için kalkacakken bileğimden tutunarak engel olmuşdu.Beni yeniden kanapeye oturtdu.
"Neden sustun?"
"Ben.."lafımı kesmişdi.Cevabımı duymak istememişdi.
"Seni anlıyorum,kafan karışık amma sana yardım edeceğim"ellerini uzatark yanağımda gezdirdi.Ani teması karşısında itirmişdim amma yine kalkmama izin vermemişdi.
"Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum.Bunu gore biliyorum kafan karışık.Şimdi sadece yapmama izin ver.Sana nasıl hissetiriyorum,bunu bu şekilde bile biliriz"elimle kanepe başlığın sıkışdırdım.Elleriyle düğmemi iliklemeye başladı.Bir sure ne yapmaya anlamaya çalışdıktan sonra parmak uclarını tenimde gezdirdi.
"O kişinin Yeonjun değil ben olduğundan emin olacaksın"sıcak nefesin yüzüme dokundu.Beni yine şaşırtmışdı,Yeonjuna karşı hisslerim olduğunu nerden biliyordu.Bu kişi neden hayatımda olan her şeye hakimdi.Bu kısa sürede beni nasıl araşdırmışdı.Kafasını boynuma daldırdı.Boynuma dokunan dudakları nefesimi kesti ve vücut ısım yükseldi.Gerçekten bu şekilde mi karar verecektim?memnuniyete dayalı değil, üzerimdeki etkisine dayalı.Yeonjun'un dokunuşlarında nasıl hissettim?tek bildiğim sadece keyif almadığımdı.
Yeonjun'la ilk sevişmemizde birbirimizi keşfetmek için hiç bir ayrıntı kaçırmamışdım.İki insan arasındakı bağı inşa edenin cinsel arzudan öte bir "aşk" kavramıydı.O gün sarhoş olsam bile hisslerim çok gerçekciydi.
Bunun sadece sexs amaclı ola bileceği doğrusu kadarda hisslerimdede yanılmadım amma yinede birini seve bilecek kapastede göremiyordum kendimi.Bunun sebebi geçmişimiydi?beni seve bilecek biri varken neden bunu kendime yediremiyorum.Şu anki düşüncelerim sadece Yeonjun'a olan hislerimden emin olmaktı bu yüzden onun bana hissettirdiği gibi birini bulmamalıydım ama ya Jiwoong bunun yanlış olduğunu kanıtlarsa?neden jiwoong diye sorarsanız zb1 önyagım olduğu için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Distance | taejun
RomanceHer gün yattığım biriyle ciddi bir ilişki içinde olmayı düşünebilir miyim sence?