Gün batımının güzelliğini görmezden gelen oda aynı şekilde beni izlemeye başladı."Eskiden yalan söyleyen bendim"
"Yalan?"
"Kendime, çünkü seni yakınımda tutmak istedim" Ellerimi uzatıp parmaklarının arasına aldım.
"Taehyun"
"Hmm"
"Senin için her şeyi riske atacağım" konuyu anlamadığından yüzünde ciddi bir ifade belirdi.
"Çünkü seni yanımda istiyorum" Kenetlenen parmaklarımızı daha da sıktı.
"Peki ya ben, sensiz geçirdiğim en karanlık saatti. Bu kalabalık dünyada kendimi yalnız hissettim. Eskisi gibi olmak istemiyorum"Sesinin titrediğini hissettiğinde başını eğdi.
"Kalbini kırdığım için özür dilerim" Ellerimle yanaklarını tuttum ve bana bakmasını sağladım. Görüşümün bu şekilde olmasını istemezdim.
"Taehyun, söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. Beni sevdiğini biliyorum, kırmızı gözlerin bile o kadar güzel görünüyor ki, mavi gökyüzünden daha parlak"Yaklaşıp gözlerinden öptüm.
"Seni seviyorum ama kendimden nefret ediyorum.Öncelikle senin gibi biriyle hiç tanışmadım. Aşkın hayatımızda sadece bir kez olduğunu duydum ve eminim ki sen de benim için o aşksın"
"Sevdiğim kişi olduğun için şanslıyım" O da aynı şekilde yanaklarımı avuçladı.
"Sen ihtiyacım olan her şeysin ve daha fazlasısın" dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Onu çekip kucağıma aldım. Onu son nefesime kadar öpmek istedim. Ellerini belime sardı ve kendimi vücuduna bastırdım. Bu ortamda bizi görecek kimse yoktu, onu da düşündüm.Yaklaşık bir dakikalık öpüşmemizin ardından nefeslenmek için ayrıldık. Dudakları ve çevresi kıpkırmızıydı. Boynuna gittiğimede dudaklarımın arasına aldığım tenini emmeye başladım. Bu pozisyonda geriye doğru hareket etmesini ve sırtını kumla buluşturmasını sağladım. Gömleğimin düğmelerini çözmeye başladı, ben de aynısını yaptım. Üzerimizdekilerden kurtulduğumuzda yeniden öpüşmeye başladık. Ellerini belime götürüp tırnaklarıyla sıkıca tutturdu ama ben buna izin vermedim ve parmaklarımı parmaklarıyla birbirine kenetleyerek yere sabitledim. Onu kalçasından alıp hafifçe kaldırdım. Üst dudağını dişledim ve dilimi içeri soktum. Dudaklarından çıkan inlemelerle birlikte kenetlediği parmaklarını ellerimden kurtardı ve saçlarımı çekmeye başladı. Dudaklarımın altında ezilen dudakları yalayıp ısırmamak delilik olurdu. Bununla oyalanırken zil sesi ortamı bozdu. Benden ayırdı ve ayağa kalktı.
"Özür dilerim, Soobin olmalı" konuşma şekli ve sevişmekten perişan görünmesi beni istemsizce güldürdü.
"Sorun yok" konuşmamla telefonu açtı.
"Soobin"
"Evet dışarıdayım"
"Tamam, söyle" derken yüzündeki ifade aniden değişmişti.
"Tamam,görüşürüz" diyerek telefonu kapattı ve yere koydu.
"İyi misin? Neden endişeli görünüyorsun? Soobin ne dedi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Distance | taejun
RomanceHer gün yattığım biriyle ciddi bir ilişki içinde olmayı düşünebilir miyim sence?