Gerçek Masallar - Blog

Yazarlık Atölyesi - 1

Aklımızda hikâyeler dolanmaktadır. Yazmak isteriz ancak nasıl başlayacağımızı bilemeyiz. Size, kendi tecrübelerimden yola çıkarak hayallerinizdeki bir kurguyu düzgün şekilde yazabilmenin ipuçlarını paylaşmak adına bu yazı serisini kaleme almaya karar verdim.

İlk adımımız her yeni mecrada olduğu gibi hazırlık sürecini konuşmak olacak. 

Eğer fabrikasyon tekniği ile ilerleyen, konuları temelde aynı, fakat karakterlerin isimleri, işleri, kurgunun mekanlarının değiştiği bir seri yazar olma peşinde değilseniz ve sadece bir süredir düşündüğünüz bir hikâyeyi anlatma derdindeyseniz doğru yerdesiniz.

 Bir kurguyu yazmaya başlarken, benim ilk adımım hikâyeyi belirleyerek, kurgunun türünü şekillendirmek oluyor. Örneğin elinizde genç bir kız var. Bu kızın bir maceraya girmesini istiyorsunuz. Klişelerden kaçmak adına bir aşk yaşamayacağı bu macerada, kendisini bularak geleceğini belirlediği adımlar atacak diyelim. 

Ben bu ilk adımda kurgunun türüne karar veriyorum. Güncel mi olacak, tarihi mi, psikolojik mi, fantastik mi? 

Bu çok önemli bir adım. Her bir türün araştırması kendine özel. Güncel bir kurguda ilk yapılması gereken, kurguyu yazdığınız zamanda, hikâyenizin değineceği kamu kuruluşlarındaki bürokrasi ve ilerleyişi öğrenmek olmalı. Mesela karakterinizi hastaneye gönderdiniz ve bir devlet hastanesi olduğunu yazdınız. Buraya acil servisi dışında randevusuz gidilmeyeceğini, randevunun nereden ve nasıl alınacağını, randevunun hiç bir zaman saatinde olmayacağını biliyor olmanız gerekiyor.

Ayrıca devlet hastanelerindeki yeni düzen işleyişinde bir Suriyeli hastanın, özel hasta koduyla tüm randevuların önüne geçebildiğinden de haberdar olmalısınız. Bu bilgiler, yazacağınız hastane sahnesini, devlet hastanelerini kullanan, orada çalışan okurlarınız için daha gerçekçi kılacaktır. Oradaki ortamı bilmeden bunu kağıda aktaramazsınız. 

Tarihi bir kurgu yazacaksanız, belirlediğiniz bölgenin, belirlediğiniz tarihteki sosyal yaşantısı, giyim, yeme - içme gibi günlük rutinlerini iyice araştırmalısınız. Denizi olmayan iç kesimlerdeki bir bölgeye deniz korsanı yanaştırmanız, korse giyilmeyen bir dönemde genç kızın korsesinden yakınması veya 700'lerde Londra'da, "çayını, düşesten iki şekerli" isteyen bir Lady yazarsanız elinde kalemi olan bir cahil olarak anılmakla kalmaz, belki de çok güzel olacak bir hikâyenin sonunu getirirsiniz. 

Psikolojik bir kurgu yazacaksanız, sözlükten baktığınız bir kaç kelimeyle bu işi kotaracağınızı düşünmemelisiniz. Kullanacağınız psikolojik süreçle ilgili yazılmış gazete haberlerinden ya da onedio tadındaki sitelerin "Bunları biliyor muydunuz?" sayfalarından verilmiş bilgilerden daha fazlasına ihtiyacınız olacak. Yazılmış akademik tezleri, makaleleri okumalısınız. Eğer takıldığınız, anlamadığınız, nasıl işleyeceğinize karar veremediğiniz noktalar varsa profesyonellerden yardım almalısınız. Böylece işleyişiniz psikolojik süreçte, yaratacağınız aksiyon kusursuz olacaktır. 

Şahsen, benim en çok vakit harcadığım tarihi kurgu türünden sonraki fantastik kurgu ise başlı başına bir olaydır. Fantastik kurguların en büyük özelliği kendilerine özgü bir mitolojilerinin olmaları gerekliliğidir. Onları benzersiz kılan budur. Hikâyeleri, doğuş mitolojisindeki farklılıkla ayırt edilir. Mitolojileri farklı olan fantastik hikâyeler, diğerlerinden her zaman daha iyidir.

Mesela Mayer'in Alacakaranlığı, teknik olarak bir vampir-kurt adam hikâyesi işlemiş olsa da popüler kültürdeki yerini, vampirler ve kurt adamlara bakış açısını farklılaştıran mitolojisiyle elde etmiştir. Kitaptaki vampirler ve kurda dönüşen şekil değiştirenler, günümüze kadar ulaşmış efsanelerden farklıdır.