20. bölüm

143 16 54
                                    

Soğuk bir gece idi. Naruto olmadan geçen 7. Gün olmuştu. 1 haftadır uzakta kaldığı aşkının özlemi, kalbinde bir virüs gibi yayılıyordu. Her hücresi biricik aşkı Kral Naruto yu haykırırken, uyumakta mümkün olmuyordu.

Bugüne kadar Sasuke, her gece geç saatlere kadar, ayakta kalmış ve en sonunda uykunun ağır yükünü kaldıramadan uykuya dalmıştı.

Aslında Sasuke günlerce uyumadan da ayakta durabilirdi. Güçlenmek için çektiği acılar, uykunun verdiği yükten daha büyüktü.

Fakat neden? Neden şimdi onun için bu kadar kolay olan şey bu kadar zor olmuştu.

Çünkü yokuş yukarı çıkıyordu bu yük ile. Daha önce hiç yürümediği bu taşlı patika yolu izlerken.

Belki de ucunda güzel bir manzara vardır? Tüm acılarını unutturacak olan manzara. Gece olmadan önceki küçük gösteri. Dünyayı karanlığa teslim etmeden son bir kez savaşan güneşin kılıçları.

İzlerken tüm bedenini okşayan turuncu ışıklar eşliğinde, çiçek kokusu ve okyanusun, gözyaşları ile.

Mutluluk için ağlayan okyanus. Aşk için ağlayan okyanus. Gökyüzünün kederini biriktirerek, can veren okyanus. O mavi okyanus.

O mavi gözleri görmek bir lütuf. Sasuke bu lütuf dan uzak kalmak istemiyordu. Siyah gözlerine rengin en güzelini gösteriyordu, o gözler.

Kaldırdı kafasını. Ve baktı beyaz parlak aya. Gecede güzeldi aslında. Herne kadar karanlığın tarafında olsada.

Sasuke elini uzattı. Ve tutmak istercesine baktı parlak aya. Işığa uzaktı. Karanlıkta kalmıştı. Ama belki de ulaşırdı aşkına. Ayın ve güneşin, karanlığı yararak ulaştığı gibi.

Sasuke, gecenin en güzel yanı ay, güneşine kavuştuğu zaman parlayan aydı. Kavuşmak için aşması gerekirdi, bu uçsuz bucaksız geceyi. Ve parlayarak gösterecekti aşkını, herkese.

Epeyce ilerlemişti saat. Sasuke ise parlak ayı izliyordu. Işığı solmaya başlasa bile izledi. Karanlıkta yok olmaya başlayan ayı izledi. Bir parlayıp bir sönüyordu, ayın ışığı. Ama yinede kalkmadı. Devam etti izlemeye. Gözlerindeki sıcaklığı hissedene kadar.

Birden bire her yer kararmıştı. Işık yok olmuş, sıcaklığı ise tüm bedenine yayılmıştı. Bu tanıdık his.

Gelen o muydu? Bu Naruto muydu? Sasuke nin yüzünü kaplayan eller, yavaşca indi. Boynundan, göğsüne inen eller, heryerini hafifçe okşadı.
Yanağında hisseddiği yumuşak sarı saclar, tel tel Sasuke nin yüzünü okşuyordu. Gözleri ile omzundaki adama bakmaya çalıştı. O sırada sarı uzun kirpiklerin açıldığını gördü. Yavaşca açılan göz kapağının altında, mavi parlak bir mücevher vardı.

Naruto.

Tüm içtenliği ile Sasuke nin kara gözlerine bakıyordu. Duası kabul olmuştu. O  buradaydı.

Naruto birden bire Sasuke den ayrıldı. Ayağa kalkdı ve odanın çıkışına doğru yürüdü.

Sasuke telaşla,
Ellerini kaldırdı. Güneşe ulaşmak istedi. Fakat tek yapabildiği,
"Dur!" Demek oldu.

Koca Kral Uzumaki Naruto, kimseden emir almazken, biricik aşkını dinledi, ve hemen durdu.

"Yanıma gel! Benimle kal!"

"Geliyorum aşkım. Senin için. Bekle beni. "

Sasuke gözlerini açtı. Ne ara kapanmıştı gözleri? Aya baktı, hala parlak.  En son yanan ışıkları sönmüyormuydu? Ayın ışığı sönmezdiki.

Kralın gözdesi/NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin