Monster.

106 10 11
                                    


Remus o gün derslere gelmedi.

Bu, Alissa için alışılmadık bi durumdu.
Kahvaltı yapmak için büyük salona indiğinde gözleri ilk önce Remus'u aramıştı çünkü o, herkesten önce kahvaltı salonuna gelen ilk kişi olurdu.

Ama bu sabah bi gariplik vardı.
Kahvaltı masasında Lupin dışında neredeyse tüm profesörler vardı.
Hafifçe yutkundu ve yavaş adımlarla masaya doğru ilerledi.
Kendi sandalyesine oturdu ve diğerlerine günaydın diyerek selam verdi.

Kulenin tepesinde olan karşılaşmalarının üzerinden iki gün geçmişti.

Ertesi sabah - yani dün - Cadılar bayramıydı ve öğrencilere öğleden sonra Hogsmade'e gitmeleri için izin verilmişti. Alissa orayı merak ediyordu çünkü, bir büyücü köyünün nasıl olabileceği konusunda hiç bir fikri yoktu. Bu yüzden de gitmek istiyordu ama Lupin'in yine çok yorgun göründüğünü fark etti. Ve gitmekten vazgeçti. Alissa, gece uyumadığı konusunda küçük bir sorguya çekmişti ama Lupin gülerek geçiştirmişti.

Alissa onun yorgunluktan bayılmış olma ihtimalinden korkmaya başladı.
Belki de sadece hastadır diye düşündü ama pek de öyle gözükmüyordu.
Kahvaltı bitiminde herkes kendi derslerine yetişmek için ayaklanmaya başladı.

Alissa hızlıca kalktı ve McGonagall'ın yanına gitti. McGonagall o sırada Fred ve George'u azarlamakla meşguldü.

"Bu hadsiz hareketinizden dolayı bu akşam sizi kütüphanede cezaya bırakıyorum! Kitapları baştan sona dizeceksiniz."

Ama ikizler umursuyormuş gibi değillerdi. Alissa'yı fark edince gülümsediler.

"Merhaba, Profesör Clemm."

McGonagall arkasına döndü, Alissa'yı fark etti.
"Siz gidebilirsiniz ve bir daha sakın böyle bir şeye kalkışmayın!"

"Tamam Bayan McGonagall!"

"Ah, bu ikizler kimseyi umursamıyorlar! Bu sene F.Y.B.S'leri var ama haylazlıklarından yine de vazgeçmiyorlar." dedi bıkkınlıkla ve başını iki yana salladı.

"Sen ne için gelmiştin?"

"Ben şey ee - Bay Lupin'in neden gelmediğini soracaktım?" dedi Alissa, tereddüt ederek.

McGonagall kaşlarını çattı, büyük salona göz gezdirdi.
"Lupin kahvaltıda yok muydu?" diye sordu.

Alissa başını iki yanına salladı.

"Ah, doğru ya!"

McGonagall bir anda irkildi ve etrafına bakındı.

"Benimle gel canım," dedi ve koridorda yürümeye başladı.

Alissa da onu takip etti, McGonagall fazla hızlıydı.

"Yüce Merlin.. nasıl unuturum?"

"Profesör, ne oluyor anlamıyorum- "

McGonagall cevap vermedi, bir köşeden döndüler ve odasına girdiler.
Burası McGonagall'ın odasıydı, oldukça düzenli ve şık bir yerdi.
Masasının üzeri parşömen parçalarıyla doluydu.

"Şimdi sana bazı şeyleri açıklamam gerekecek.."

Sesinden hafif bir soğukluk seziliyordu, raftan bir kaç tane kitap indirerek masasına koydu.

"Bay Lupin biraz hasta, bu da demek oluyor ki bugün ki ksks derslerine giremeyecek. Ve onun yerine derslere birisinin girmesi gerek."

"Benim ne yapmamı istiyorsunuz?"

"Ksks derslerine bu günlük sen gireceksin Alissa." dedi McGonagall, gözleriyle kitapları işaret etti.

"Gerekli kitaplar onlar, alabilirsin."

Remus John Lupin - MenekşeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin