Remus John Lupin - Menekşe

Pain.

Dolunay gecesinde aniden kolunuzu kavrayan, yaşlı ve gözleri bembeyaz olan bir kadından daha korkunç bir şey yoktu.

Mahallesinden bir çocuğun doğum günü partisinde diğerleri gibi eğlenmeye çalışıyordu ama bu biraz zordu.
3 saat sonra gökyüzünde dolunay belirecekti ve bu onun içten içe gerilmesine sebep oluyordu.
Bu gecelerde canı çok yanardı, öylesine fazla acı çekerdi ki bu kendisinden nefret etmesine sebep olurdu.

Tüm bunları düşünürken gözü yaşlı bir kadına kaydı.
Yaşlı Enya, bir arkadaşının bakıcısıydı.
Geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu kör kalmıştı, yine de bakıcılık görevini yapmaya devam ediyordu.
Fakat Remus'a göre bu bir hataydı çünkü kadın bir şeyler biliyordu.
Bilmemesi gereken şeyler.
Göremediği insanlarla ilgili şeyler.

Remus'a en iyi arkadaşının bir gün, artık bu ne anlama geliyorsa, "alevleri yiyeceğini" söylemişti ama arkadaşı Fury ateşten korkardı.

Yaşlı Enya acayip korkutucuydu. Ve Remus elinden geldiğince ondan kaçınıyordu.
Bu yüzden bir çocuğun doğum günü partisinde, küçük bir bahçede herkesin önünde yakalanmak hiç istemediği bir şeydi.

Kadının zayıf, buruşuk eli şaşırtıcı bir güçle ince kolunu kavramıştı.
"Hiç kimsenin gitmediği bir şatoya," dedi, sesi titriyordu. "Gideceksin oğlum."

Fury ona sırıttı "Neden şatoya gidecek, Enya? Hem bir şatoyu nereden bulabilir ki?" Çocuklar kötüydü, çoğu kötüydü.

Yaşlı Enya, "Bir çok şey bulacak." dedi arkadaşına. "Mor gözler. Mor gözleri bulacaksın."

Fury bir kahkaha patlattı.
"Mor gözler mi? Kimsenin mor gözü yoktur, Enya. Ya da belki bir ucubenin vardır."

Başka bir çocuk da tıpkı bir kız gibi kıkırdayarak, "Belki iki boynuzlu bir kız da bulur." diye bağırdı.

Remus öfkeden kızardı. Yedi yaşındaki benliği, onu böylece köşeye sıkıştırdığı ve kendisi hakkında arkadaşlarının dalga geçtiği şeyler söylediği için Yaşlı Enya'ya kızdı.
Onu küçük düşüren kahkahaların arasında, Enya'nın kolunda ki tutuşu daha da sıkılaşmıştı.

"Unutma oğlum, bu çok fazla acının olacağı bir mesele..."