Remus John Lupin - Menekşe

Black dog.

Benden uzak dur Menekşe.
Cezbedici bir siren olabilirsin ama ben sıradan bir denizci değilim.
Ben çılgın bir korsanım ve çağrına direnmeye çalışıyorum.

Gök gürültüsü şato duvarlarını salladı.

Odanın geniş cam pencerelerinden dışarıya baktı. Hogwarts arazisi sisli, soğuk ve kasvetliydi.

"Bugün de hava ne kadar bozuk, Quiddict çalışmaları aksamasa iyidir." dedi McGonagall. Elindeki kahve kupasından bir kaç yudum aldı.

"Sıradaki maç kimle?" diye sordu Alissa.

"Ravenclaw ve Hufflepuff. Büyük olasılıkla Ravenclaw kazanır ama."

"Taraf tutmadığınızı sanıyordum?" dedi Alissa şakayla karışık.

"Tabii ki de tutmuyorum! Ama Ravenclaw kazanırsa Gryffindor'un yolu açılmış olacak. Ve şahsen bina başkanı olarak böyle bir şeyi isterim. Uzun yıllardır şampiyon olamıyoruz."

"Açıkçası bende Gryffindor'un kazanmasını isterim. Harry iyi bir tutucu, bir de şu ruh emiciler olmasa.." dedi Alissa mırıldanarak.

Dersler başlamadan önce McGonagall onu odasında kahve içmeye davet etmişti.
Şimdi de kahve içip genel konulardan sohbet ediyorlardı.

"Ruh emiciler artık sahaya gelemezler, Dumbledore gereken önemleri aldı. Bu Harry için iyi bir haber." dedi McGonagall.

Alissa başını yavaşça salladı ve elini çenesine dayayarak dışarıyı seyretmeye başladı.

"Geçen cumartesi sizi gördüm," dedi McGonagall sessizliği bozarak.

"Remus'la seni. Hogsmade'e gidiyordunuz galiba?"

Alissa kaşlarını hafifçe kaldırdı ve yerinde doğruldu. McGonagall sorgulayan bir ifadeyle bakıyordu.

"Ah, evet şey - birisine mektup göndermem gerekiyordu. O da bana postaneye kadar eşlik etti." dedi biraz çekinerek.

"Muggle birisine mi mektup gönderecektin?"

"Hayır. Anneme gönderecektim. Muggle'ların arasında yaşadığı için baykuş yolunu kullanamazdım. Kısacası mecbur kaldım."

McGonagall daha fazla sorgulamadan başını salladı.

"Duyduğuma göre Bay Lupin hastalanmış, bugün derslere gelebilecek mi?" diye sordu McGonagall.

"Bilmiyorum," diye mırıldandı Alissa.

"Gelemeyebilir, onun yerine derslere ben gireceğim."

Alissa duraksadı, başını kaldırarak ona baktı.

"Bay Lupin neden bu kadar sık hastalanıyor? Geçen ayda bu zamanlarda hastaydı." diye sordu.

McGonagall'ın yüz ifadesi aniden değişti, sanki sorulmaması gereken bir şeyi sormuş gibiydi.

"Bağışıklık sistemi zayıf olabilir," dedi sessizce.

"Neyseki Madam Pomfrey onunla ilgileniyor. En yakın sürede sağlığına kavuşacaktır. Sanırım birileri onun sağlığını fazla önemsiyor?"

Göz kırptı ve kollarını önünde buluşturdu.
Alissa hafifçe öksürdü ve gülerek göz devirdi.

"Ah, hayır. Yani şey - merakımdan soruyorum." dedi hızlıca

McGonagall güldü ve ayağa kalkıp kahve bardaklarını topladı.

"Dalga geçiyorum tatlım," dedi.

"Dediğim gibi, bağışıklık sistemi zayıf olabilir. Öğrencilik yıllarında da böyleydi, neredeyse her ay hasta olurdu "

Gözü duvarda takılı olan saate kaydı.