En sonun da biten işlerle Selim Abiye döndüm. Saat gece yarısını geçmişti. "Görüşürüz Selim Abi." "Görüşürüz. Dikkatli git Akel." "Tamamdır." montumuda giyip, Sezin'e mesaj attım yürüyerek geleceğime dair. Ne kadar riskli de olsa, yürümeyi sevdiğim için pek sorun değildi. Zaten yarım saat yürüme mesafesindeydi. Kısık sesle müzik açıp, temiz havayı içime çektim. "Güzellik." tanıdık sesle, sesin geldiği yere baktım. Tekelden çıkan Duru ve Ayza hocayı kesinlikle beklemiyordum. Müziği kapadım. "Duru, Ayza hocam." yanlarına adımlayıp selam verdim. "Bu saatte mi çıkıyorsun?" "Değişiyor." Ayza hoca, öfkeli bakmayın artık. Tamam, belki hak ediyorum ama yeter. "Nerede yaşıyorsun. Seni bırakalım. Tek başına gitme." "Yok ya, zahmet etmeyin hiç. Yakın zaten." dediğim de, benle hiç konuşmayan hocam konuştu. "İkiletme Akel. Nerede yaşıyorsun?"
Duru kolunun altına aldığında, onun da güzel koktuğunu inkar edemezdim. "Hemen ilerden 4.sokak, Gül Apartmanı." "Bu sizin ev değil mi Ayza." kafasını salladığında, şuan bayağı bir şok yaşıyordum. "Sizi görsem hatırlardım hocam." bu dediğime gülecek gibi oldu. kendimi toparladım ve yorgunlukla Duru'nun omzuna yaslandım tereddütle. O ise daha rahat bir alan açtı. "Yeni taşındık, ondandır." dediğin de kafami salladım. Duru'nun kedi dediğini duymuştum. "Yorgun görünüyorsun." "Yorgunum çünkü." kıkırdayıp saçlarımı okşamaya başladığında, boğazımı temizleyip doğruldum. Saçımı okşanmasını sevmezdim. Duru'da anlamış olacak ki gülümsedi sadece.
Ayza hocaya yandan bir bakış attım. Sigarasını içiyordu. "Hocam biliyorum sigara pahalı, ama bir dal ikram ederseniz çok minnettar olurum. Benim paketim evde kalmışta." "Öğrencime sigara mı vermeliyim?" "Siz bilirsiniz tabii. Şuan okulda olmadığımız için, pek sayılmayız gerçi." gözlerini devirip paketten bir dal uzattı. Dudaklarıma koyduğum da sigaramı yaktı ve önüne döndü. "Ne okumak istiyorsun Akel?" dudaklarımı büzdüm. "Bilmem, düşünmedim hiç. Hedefim falan da yok. Neresi olursa giderim." Ayza'nın öfkeli bakışlarını hissediyordum. Bu kadın başka bakamıyordu bana galiba. "Neden güzelim? Netlerin kötüyse yardım ederim fizikte falan." "O konu da sıkıntım yok ama düşünmen bile yeter." "Bir takım sorunlar var galiba." "Gibi gibi." pek sorgulamadı ama merak ettiğinide anlamıştım.
En sonunda eve ulaştığımızda onlara teşekkür edip veda ettim ve zemin katta ki dairemize girdim. 1+1 bir evdi ve bize yetiyordu. Ağır ağır üstümü çıkarıp, banyoyaya girdim ve tüm yorgunluğumu suyla gidermeye çalıştım.
Ayza'dan:
Duru ve öğrencimin o kadar samimi olması, beni ister istemez germişti. Duru, ilgisi çeken biri olmadığı sürece ne onunla konuşur, ne de ona temas ederdi. Yani bu turuncu kız, Duru'nun ilgisini çeken tek tük kişiden biriydi. Bir de okumayı bile istemeyen, aşırı zeki bir öğrenci olması, yeterince sinirlendiriyordu. "Ayza." "Efendim." "Olayı ne?" eve girerken sormuştu bunu. "Kimin?" "Minik portakalın." kaşlarım çatılırken omuz silktim. "Bilmiyorum. Sezin'in ailesi yok diye biliyorum ve ikisi birlikte yaşıyorlar." "Peki, dersleri nasıl? Netleri yüzünden mi okumak istemiyor?" "Netlerini söylesem şaşırırsın." "Kaç?" "Fen lisesi olduğu için, malum hep deneme yapıyorlar. 3 denemeye girmeyip 4 denemeye girmiş. İlk 3 denemesinde 110 net, diğer denemesinde fullemiş."
Aldığımız biraları masaya bırakırken, şaşırdığını görebiliyordum. "Neden iyi bir şey istemiyor lan o zaman?" "Hedef koymayı vakit kaybı olarak görüyor." "Gözlerinden belli zaten zeki olduğu. Üzüldüm." "Dikkatini çekti galiba." omuzlarını silkip bir bira aldı ve balkona geçti. Ardından ben. "Tatlı bir kız ve gözlerinde ki yasanmışlıkları merak ediyorum."
Bende oturup biramı yudumlamaya başladım. Ben de merak ediyordum. Ne kadar gülse de, gözlerinde belli bir ruhsuzluk vardı. İlk görüşümde değil de, ikinci dersimin sonun da düşünmüştüm bunu. Emin bile olmayacağım kadar güzel rol yapıyordu. Duru'nun da fark etmesine şaşırmamıştım. Gülüşleri öyle içten değil gibiydi ve dikkatli bakılınca, sürdüğü kapatıcıdan bile belli olan uykusuzluğun halkaları vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim / gxg
Ficção AdolescenteSaçımın annemden başka, kimsenin okşamasını istemeyen ve beklemeyen ben, matematik hocama izin vermiştim.