Ö ~ 9

1.2K 86 26
                                    

Yeni bölümle merhaba. Umarım severek okursunuz. Yazım yanlışları varsa, kusura bakmayın.

Yorumlarınızı bekliyorum, lütfen pasajlara yorumlarınızı bırakın
Yorum okumak istiyorum:(

Yorumlarınızı bekliyorum, lütfen pasajlara yorumlarınızı bırakın Yorum okumak istiyorum:(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(akel'in balkon)

Yine rutin bir iş çıkışı, Atakan ile eve yürüyorduk. "Mert'le aranda bir şeyler mi var?" derin bir nefes aldı ve kolunu omzuma attı. Ben de sigaramın sonlarındaydım. "Bir şey yok ama var gibi de." "O nasıl oluyor? Ayrıca niye hiçbir şey demedin? İlla kendimiz mi anlayalım?" "Ne hissettiğimi bilmeden size söylemenin saçma olacağını düşündüm." gülerek kafamı omzuna yasladım. "Kırıcısın." o da güldü ve saçlarımı öptü. "Bilmiyorum ki, aramızda tuhaf bir çekim var. Birimiz adım atsa, gerisi gelecek gibi. Zaten bugün size danışacaktım." kafamla onayladım onu. Apartmanın önüne geldiğimizde birlikte bizim katımıza çıkıp kapıyı açtım. Atakan ile yolda bira işini halletmiştik ve dolapta da 2 bira daha vardı. Kızlar zaten evdeydi.

Birlikte, ufak olan balkonumuza geçtik. Kızlar zaten orada oturuyordu. "Selam, güzellikler." diyerek Atakan onların saçlarından öptü. Bende sarıldım onlara. "Ben dolaptaki biraları da kapıp geleyim." diyerek mutfağa geçtim. Üzerimde ki ceketi fark etmemle ister istemez bir tebessüm oluştu. Güzel bir tebessüm. Bunu vermek bahanesi ile onu görebilirdim. Evet, Atakan ve kızları dinledikten sonra, onun yanına gidip verebilirdim. Ceketi çıkarıp, katladım ve gözle görülür bir yere koydum.

Daha sonra da bizimkilerin yanına geçip, Atakan'ın sağına kuruldum. Biralardan birini aldım ve büyük bir yudum aldım. Dördümüz yan yana oturmuş, manzarası olmayan manzarayı izliyorduk. Daha doğrusu gökte ki yıldızları görmeye çalışıyorduk. Balkonumuz minik olduğu için, kenara para atmıştık hepimiz ve kendimize ortak bir balkon yapmıştık.

Güzel minderlerimiz ve ledimiz vardı. "Ekin abi Ayza ablalarda mı?" "Yok, abim sevgilisini işten almaya gitti." "Melis şanslı bir kız gerçekten." demişti Sezin. Haklıydı. Bir süre sessiz kaldık. Atakan'ın derin bir iç çekmesi böldü sessizliği. Bu komiğime gitmişti biraz. "Ben galiba birinden hoşlanıyorum." diyen Atakan ile, kızlar aynı an da "Mert." demişti.

Gülmeye başladığımda, Atakan dumura uğramıştı resmen. "O kadar belli mi?" "Yıllardır tanıdığımız için diyelim." diyen Sezgi'ye hak vermiştik. "Anlat bakalım, nasıl oldu bu?" Atakan, büyük bir yudum aldı. Bayağı büyüktü hatta.

İster istemez kıkırdarken, kafamı omzun yasladım ve göğe baktım tekrar. "Bir gün, buradan çıkarken motorla gelmişti. Ekin abi de vardı. Sezgi'ye bakmak için Ekin Abi yukarı çıktı." "Hatırladım o günü. Evden çantamı istemiştim." kıkırdarken bir yudum daha aldım biramdan. "Sonra biz de Mert'le bir an da kaldık öyle. Birbirimize falan bakıyoruz. Direkt hani süzdük resmen birbirimizi. Biraz sohbet ettik, sonra da Ekin abi geldi ve orada noktalamıştık. Sonra tesadüfi birkaç yerde denk gelip sohbet ettik. Kafa yapımız bayağı aynıydı. Sonra, sizin sayenizde daha fazla karşılaşıyorduk ve aramızda bariz bir şekilde tension vardı. Karşılaştıkça gözlerim onu arar oldu. " bu sefer dumura uğrayan bizler olmuştuk.

Öğretmenim / gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin