Hoş geldiniz canlarım. Umarım beğenerek okursunuz. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. <3
Kokusunu içime çekerken, saçlarımı okşaması beni mayıştırıyordu. "Ayza." diye seslendim. Saçlarımı öptüğünde, bunun bu kadar iyi hissettireceğini daha önce düşünememiştim. "Hmm?" "Çok klişe bir soru ama, biz şimdi neyiz?" kıkırdadığında, göğsünden kafamı kaldırıp ona baktım. "Ne istersek o oluruz güzelim." "Ağırdan alsak, kırılır mısın? Flört gibi olsak? Sanki biraz aceleciyiz." sımsıcak bir şekilde gülümsedi, ve anlımı öptü.
Bu hareketinde gözlerim ister istemez kapanmıştı. "Hayır yavrum. Niye kırılayım. Bakma böyle davrandığıma, yanımda sen varken içim içime sığmıyor. Ben de farkındayım aceleci olduğunun." istemsizce gülümseyip çenesini öptüm. Bedeni bu hareketimle gerildiğini hissetmiştim.
Sonra konuştu. "Nasıl oldu bilmiyorum ama ilk defa biri bu kadar erken girdi hayatıma ve böylesine yer edindi. Yavaş yavaş karışalım birbirimize." iç çekti ve yanağımı öptü. Sonra ben de göğsüne koydum kafamı. "Biliyor musun Ayza, ben de seninle aynı şeyi düşündüm. Nasıl bu kadar hızlı olabildi? diye. Sonra kokunu her içime çektiğimde, annemle benzer kokunuzdan ziyade o kokunun senin olması huzur verdi." kafamın altında ki kalbinin hızlı attığını duyabiliyordum.
Saçlarımı okşadı. "Güneş kız." burukça tebessüm ettim. Gözlerimi kapayıp, kokusunu çekerek daha da sarıldım. "Annem de bana hep güneş kızım derdi. Bunu senden duymak hoşuma gitti." belime sarılan kolu daha da sıkılaştı. "Güzelim benim. Umarım iyi gelirim sana." uykuya dalmadan önce gülümsedim. "Zaten iyi geliyorsun Ayza."
Gözüme çarpan güneşin ışıklarıyla araladım gözlerimi. Dün en son balkondaydım. Etrafıma baktığımda, tanıdık oda ile gülümsedim. Ayza'nın odasındaydık. Sağıma döndüğümde, güzel ve kusursuz yüzü girdi görüş açıma.
Uyuyordu. Uyuyorken bile bu kadar güzel olması saçmalıktı. Yüzünü inceledim öylece. Sonra da önüne düşen bir tutam saçı, dikkatli bir şekilde kulağının arkasına koydum. Elimi bir süre ordan çekmeyerek güzel yüzünü izledim. Acele etmeden tanıyacaktık birbirimizi. O bende, ben de onda karışacaktım dün akşam dediği gibi.
Beni anlıyordu. "Ben de diyorum, bu güzel ışığın kaynağı ne?" dediğinde irkilmiştim. "Uyanık mıydın?" "Hayır. Tatlı bir güneş, beni uyandırdı." yüzüm kızarırken gözlerimi kaçırdım. "Uyandırmak istememiştim aslında." gülerek bana sarıldı ve üzerime çıktı biraz. "Böyle bir güzelliği göreceksem, uyansam ne olur. Hem de bu güzellik tarafından." iyice utanırken kafamı boynuna gömdüm. Eksik olmayan güzel kıkırtısı yine kulaklarıma dolmuştu.
Hafifçe ittim onu. "Niye gülüyorsun ya?" "Utanınca ayrı bir güzel oluyorsun." boynumu gıdıklamaya başlamıştı. Çaresizce onu itmeye çalışıyordum kahkahalarım arasından "Ya, yapma." diye söylesem de o daha çok yapıyordu ve bende kahkahalarla gülüyordum. Ellerini zar zor tuttum ve güldüm. "Yeter ya." "Hmm?" diyerek yakınlaşan yüzümü incelemeye başladı.
Bir elini yana destek alıp, diğer eliyle yanağımı okşadı. "Yanaklarında oluşan kızıllık ayrı, kahkahaların ayrı, sen ayrı huzur veriyorsun." dediğinde sertçe yutkundum. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu ve Ayza'nın siyah gözlerine daha fazla siyahlaşmıştı sanki. Yanağımı öptü ve üstümden kalktı. "Okula yetişmemiz gerek. Seninkilere haber verdim ben." "Nereden?" "Seni aradılar, sen de açmayınca ben açtım. Bir sorun olur mu?" "Yok hayır. Üstümü giyinmem lazım ama." "Sezin getirdi kıyafetlerini."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim / gxg
Roman pour AdolescentsSaçımın annemden başka, kimsenin okşamasını istemeyen ve beklemeyen ben, matematik hocama izin vermiştim.