Bir Değil İki Çocuğun Hayatı Çalındı/Bölüm 1

4.2K 67 12
                                    

Alaz elindeki ekmeğe baktı, çok mutlu bir şekilde yürümeye devam ediyordu. Çağla bugün aç kalmayacak diye düşündü tekrar ve mutluluğu daha da arttı ve bütün yüzünü kaplamaya başladı. Yurttan kaçtıkları o günden beri yemek yemek bir lüks olmuştu onlar için, çoğu zaman aç olarak uyuyorlardı ama yine de buna değer diye düşünüyordu Alaz, 'Çağla o yurtta yapamazdı' diye tekrarlamıştı kaçtıkları ve sokakta korkarak geçirdikleri o birkaç günde sürekli. Zaten 11 yaşlarına kadar zor dayanmışlardı, sürekli onları hırpalayan ve onların yemeklerini alan kendinden büyük çocuklar, onları umursamayan yurt çalışanları ama en çokta kardeşinin birkaç kez yanında gördüğü ve ona anlamadığı şekilde bakan ama onu huzursuz eden 'Sonrasında nedenini anlaşmıştı tabi' yurt müdüründen kurtulduğuna seviniyordu Alaz. Çağla çok korkuyordu o müdürden, 'Alaz bana dokunmaya çalıştı, kolumu okşadı' diyince kopmuştu Alaz'da her şey. Onunlarla yaşıt ve yurttaki en samimi arkadaşı olan Cesur'da yanlarındaydı, Çağla bu cümleleri kurarken, çok sinirlenmiş ve Alaz'a müdürün normal olmayan davranışlarını ve başka bir kızı kendi odasında sıkıştırmaya çalıştığını anlatmıştı, kızın çok korkmuş bir şekilde bir şeyler anlattığını ve çalışanların onu susturmaya çalıştığını hatırlıyordu, neydi kızın adı, Ceylan. Sonrasında kızı başka bir yurda göndermişlerdi. Alaz çok korkmuş Çağla'ya bakıp sana bir şey yaptı mı doğru söyle deyince 'hayır sadece elini koluma uzatıp okşamaya çalıştı ben de kortum ve kaçtım' cevabını almıştı.

Alaz henüz 11 yaşında olmasına rağmen o anda kararını vermişti, burası Çağla için güvenli değildi, müdür Ceylan'a ne yaptıysa kız apar topar konuşmaması için başka bir yurda gönderilmişti. Çağla tehlikedeydi ve Alaz onu 45 yaşında bir adamdan nasıl koruyacağını bilmiyordu. Bir de Elif vardı, Çağla'nın yakın arkadaşı o da birkaç kez Alaz'ı uyarmıştı zaten Alaz ondan müdürün davranışlarından huzursuz olmaya başlamıştı. 'Biz elişi dersindeyken gelip camdan Çağla'yı izliyor Alaz, bakışlarını beğenmiyorum demişti' Elif Çağla'yı küçük kardeşi gibi severdi, 'İkizler benim kardeşim derdi' Alaz Elif'in kendisinden büyük olduğunu biliyordu ama pek umursamıyordu onun için bir arkadaştı Elif, ama uyarılarını çok ciddiye alıyordu. Cesur'un söyledikleri ve kafasında birleştirdiği parçalar ile birlikte ikizler ve iki yakın arkadaşı oturup ne yapacaklarını konuşmaya başladı. Buradan hemen kurtulmaları gerekiyordu, ama nasıl? Kaçmaları imkansız gibi bir şeydi, böyle söylemişti Cesur. Alaz sakin bir şekilde benim bir planım var demiş sonrada anlatmaya başlamıştı.
O gün önce müdür odasını ateşe vermişti bizim bitirim dörtlü sonra da yanında ikizi, en yakın arkadaşları Cesur ve Elif ile birlikte yurttan kaçmışlardı. Herkes yangın yüzünden korku ile kaçışırken istedikleri fırsat doğmuştu, Alaz müdürün odada olduğunu biliyordu, Çağla'yı beklemesi için uygun bir yere bıraktıktan sonra Cesur ve Elif ile en uygun anı bekleyip kolanyalı şişeyi ateşe verip odaya yollamışlardı. Müdür uyuyakaldığı için olayları ve yangını fark etmemişti. Umarım ölüp gitmiştir o sapık herifte bir daha hiç kimseye zarar verememiştir diye düşünüp duruyordu hala...

Elinde ekmekleri ile 'Cehennemi dibi' ismini verdikleri mekana girdi Alaz, Çağla Elif ile birlikte kendilerinden küçük çocuklarla ilgileniyordu. Alaz'ın elindeki ekmekleri görünce gözleri parladı ikizinin, onu mutlu etmeyi çok severdi Alaz, elinde pek imkan olmasada bunun için uğraşırdı.

...

Yurttan kaçtıkları ilk zamanlar çok zorlu geçmişti, Alaz ve Cesur'un tek amacı Çağla ve Elif'i korumaktı ama kaçtıkları yerde sokaklardı ve bunu sağlamak oldukça zordu. Sokaklarda mendil sattılar, dilendiler en sonunda da kendileri gibi olan diğer sokak çocukları ile beraber 'cehennemin dibi' dedikleri mekanda kendilerine bir hayat kurmaya çalıştılar, bunu başardılarda. Artık başlarına ne gelecek 'Çağla'yı koruyabilecek miyim?' korkusu yerine 'bugün yemek getirip kardeşlerimi (sokaktaki herbir çocuğu kardeşi olarak görüyordu) doyurabilecek miyim kaygısı vardı. Hırçın mizacını da geride bırakıyordu çoğu zaman, çok küçük çocuklar vardı ve onları soğuktan donmasına da açlıktan ölmesine de izin veremezdi.

Bambaşka Hayatlar, Aynı Aşk ve Dönülemeyen KararlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin