Olmazlara İnat/Bölüm 2

1.8K 57 11
                                    

Asi sadece dikkatli bir şekilde Alaz ve tepkilerini incelemek üzere kendine sessiz ve sakin bir köşe seçmiş, adamın attığı her adımı izliyordu. Aslında iç sesi boşver bunları git dersini çalış, 2 hafta sonra Ortopedi ve Travmatoloji sınavın var, yarın stajın var hadi Asi git ve uyu diyordu sürekli ama Asi'nin belki de ilk defa iç sesini susturan daha etkili bir şeyi vardı. Merakı! Tanıştıkları an, hayatında ilk kez kitlenip kaldı birisine Asi, bakışına, mimiklerine, duruşuna, ses tonuna her şeyine... Ama bu şekilde hissettiği (Asi akıllı bir kızdı aşık olduğunu reddetmek bunun olduğu gerçeğini değiştirmiyordu, bu hisle nasıl baş edeceğini öğrenmesi gerekecekti) kişi tam bir saattir gözünün önünde ablası ile flört ediyordu.

Ablasını tanırdı, etkilenmişti Alaz'dan... Yandan bakışları, göz süzmeleri ve cilveli bir şekilde Alaz'a dokunarak devam ettirdiği sohbeti. Alaz tabi ki ablasını beğenip isteyecekti, Asi sadece ders çalışmayı bilen, aşka ve flörtle hayatı boyunca hiçbir ilgisi olmayan sıradan bir kızdı, Rüya Arkan ile nasıl başa çıkacaktı.
Asi sinirleri bozulsa da dayanmaya çalıştı, hadi Asi başarabilirsin, konuya odaklan konu neydi? Ali... Ali partiye gelip Asi'ye doğru yürümeden önce gördüğü manzara, Alaz Ali'yi görünce birkaç saniye ona kitlenip adını söylemişti ama asıl nokta bakışlarıydı. Asi psikiyatri katında staj yapmış ve derslerini almıştı, insan yüzü analizinde ve davranışları yorumlamada iyiydi. Alaz Ali'yi görünce küçük bir şok yaşadı resmen ama neden? Yüzünde hem hüzün hem heyecan vardı neden? Asi başta eski bir arkadaş, kavgalı eski dostlar falan olduğunu düşündü ama Ali yanlarına geldiğinde Tolga Alaz'ı Ali ile tanıştırdı, demek ki ilk kez görüyorlar birbirlerini, rakip aile çocukları falan mı acaba, aileleri rakip onlar tanışmıyor ama otomatikman düşman olayı falan mı acaba? Asi'nin kafasında sürekli bir merak dalgası vardı, merak ettiği aslında Alaz mı yoksa arkadaşı Ali'ye tepkileri mi karar veremiyordu. Bir de Ali 'güzelim' diyip yanına geldiğinde ve Asi'ye sarıldığında Alaz yine bakmıştı ama bu sefer gözleri direk Asi'ye kitlenmişti, zaten bu dikkatini çekmişti işte ve Asi şu an gidemiyordu. Normalde dersinin başından sınavına bu kadar az zaman kalmışken kimse kaldıramazdı onu, Alaz Göktürk bir istisnaydı...
Kendi kendine karışık sorusun Alaz Bey, hem sana olan bakışlarımı gördün, titreyen elimi hissettin ama ısrarla ablam ile ilgilenmeye devam ettin ama yanıma bir erkek gelince o bakışlar bir anda bana mı döndü, ama saçma Tolga yanımdan ayrılmadı geldiklerinde beri ve o zamanlar boyunca tepkisiz bir şekilde ablası ile ilgilenmişti, o zaman asıl tepkin bana mıydı yoksa Ali'ye mi...

.....

Zaman geçmeye devam etmişti ama o andan sonra Alaz ve Ali arasında hiçbir etkileşim ya da bakışma olmamıştı, Alaz tek bir kez bile dönüp Asi'ye de bakmamıştı. Sanırım ben kafamda kurdum diye düşünmeye başlamıştı genç kız,  bu kadar yeter diyip biraz ders çalışıp sonra da uyumak için odasına doğru gidecekken Ali ona seslendi ve yanına çağırdı, Ali anlayışlıydı ders çalışacağım diyip giderse bozulmazdı, zaten çok değil 2 sene önce o da 5.sınıftı ve derslerinin ve stajının zorluğunu biliyordu.
'Asi kayboldun bir anda'
'İçecek bir şeyler alıyordum, şimdi de müsadeniz ile sürekli ertelemek zorunda kaldığım dersimin başına dönmek istiyorum, 2 hafta sonra sınavın var. Herkese iyi akşamlar.'
Konuşuyordu ve sadece Alaz'a bakıyordu, o da sadece Rüya'ya bakıyordu. Daha fazla kalmak istemiyordu burada Asi.
.....

Alaz bütün gece hayatının en zor irade oyununu oynamıştı, Asi ve vücudunun (kalbi dahil) ona verdiği tepkiler ile baş etmeye çalışırken bir anda partinin yapıldığı evin kapısında Ali Soysalan girmişti, Alaz onu tabi ki tanıyordu Cesur'un anlattıklarından sonra uzun bir araştırma yapmış ve resimlerine ulaşmıştı hem onun hem de Ece'nin. Çağla resimleri gördüğü ilk an ağlamaya başlamıştı ve bu histeri durumu bir saat sürmüştü.
'Bize hiç benzemiyorlar Alaz, ikisi de esmer ve kıvırcık saçlı. Gözleri de kahverengi yani hiç alakamız yok' demişti içi burkularak. Haklıydı hiç benzemiyorlardı, alakaları bile yoktu hatta ama yine de Ali'yi kapıda görünce farklı hissetti Alaz, bir an ne yapacağını bilemedi. Aslında gelme ihtimalini biliyordu ama yoğun hastane çalışmaları onu engeller sanıyordu. Öyle iletilmişti araştırmalar sonucunda ona ama herkes yanılmıştı ve Ali Soysalan partiye gelmişti. Saniyelik şok dalgası geçince kendine geldi Alaz, ama dikkatini Asi'nin bakışları çekti. Görmüştü Ali'ye olan bakışlarını ve anlamaya çalışır gibi bakıyordu. İşte o andan sonra Alaz ikisine de ne baktı ne de bir reaksiyon verdi. Görevi şu an her şeyin üstündeydi ve Rüya Alaz'dan ciddi şekilde etkilenmişti ve bunu gizlemiyordu. Alaz planın işe yarayacağını ve Arkan Ailesine daha da yakın olabileceğini biliyordu. Tek bir eksik ayrıntı vardı sadece Alaz için, Asi Nehir Arkan... Rüya ile samimi şekilde konuştuğu her anda üzerinde delici bir bakış hissediyordu, biliyordu o bakışı çünkü sözde abisi olan Ali Soysalan Asi'ye sarılınca aynı bakışın kendi suratında da olduğuna emindi. Şimdi de Ali Bey Asi'ye neredeydin diye soruyordu; ona neyse,
Alaz uzun zaman sonra ilk kez tekrar bakışlarını Asi'ye çevirdi, kız kaşlarını çatmış bir şekilde Rüya'nın ellerini Alaz'ın omzunda gezdirerek dikkatini çekip konuşmaya devam etme çabasına kitlenmişti. Bir anda tiksinir gibi bir bakış attı ve Ali Soysalan'a 'sınavım önemli biliyorsun sen de dersten kaldın ve yaz okuluna devam etmek zorunda kaldın, herkese iyi eğlenceler' dedikten sonra tam gitmeye hazırlanıyordu ki, arkadaşları olduğu belli olan biri yaklaştı ve partilerimizin rutini olan şatlı şişe çevirmece oyununu oynamadan asla kimse ayrılamaz dedi. Lavuğun adı Kerem'di ve Alaz şimdiden sevmemişti onu, yanındaki Elif'e baktı o da şaşırmış olanları izliyordu. Tolga hemen Asi'nin yanına gidip 'Hadi Asi biraz oynayalım öyle gidersin, hem belki bunca yıl sonra fikrin değişirde beni öpmek falan istersin' dedi.
Şerefsiz puştun çocuğu, o öpücüğü yumrukları ile Alaz vermek istiyordu,
Yine bir silkelendi Alaz ve 'Saçmalama, sana ne! Metin Arkan'ın kızı o! Ne hali varsa görsün' diye geçirdi.
Ama Asi o tek bir anda Tolga'nın sözleri ile rahatsız olan Alaz'ı görmüştü. Yanılıyor olamazdı geldiğinden beri ablası ile açık açık flört eden adam Asi ile ilgili konularda yüzünün tepkisine engel olamıyordu. Asi gitmekten vazgeçti ama 'Saçmalama Tolga ve böyle davranacaksan sen oynama' dedi ve herkesle beraber oyunu oynayacakları geniş salona geçti. İçkiler ve oynayacakları şişe hazırdı. Rüya hemen Alaz'ın yanına geçmişti, Elif'te diğer tarafına geçmişti. Tolga Asi'nin bir tarafında diğer tarafında ise Ali vardı. Tolga Asi'ye 1 hafta öncesine kadar ablası Elif ile Alaz'ın nasıl flört ettiğini ama sonra aralarında istedikleri gibi bir şey olmadığı için arkadaş olarak devam ettiklerini söylüyordu. Asi midesinin bulandığını hissediyordu, adam çapkındı belki de o yüzden hem ablası ile flört ediyor hem de Asi'ye farklı bakışlar atıyordu. İçinden acaba hangisini önce yatağa atsam diye planlar yaptığına emindi, Elif ile denemiş olmamışmış. Asi bu düşünceler ile boğulurken ve tam karşıda Alaz hem Ali'ye hem de Tolga'ya rahatsız olucu bakışlar atarken arkadaşları Berk ilk şişeyi çevirdi ve

Bambaşka Hayatlar, Aynı Aşk ve Dönülemeyen KararlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin