Bambaşka Hayatlar, Aynı Aşk ve Dönülemeyen Kararlar

Yaşadığım En Derin Aşk-1/Bölüm 11

Selam herkese,
En çok bu hikayenin yeni bölümünü istemiştiniz ben de tatilde dinlene dinlene yazıyorum. Devamını da bekletmeden atacağım birkaç güne o yüzden içiniz rahat olsun.
Çoook öptüm herkesi, bölüm ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum😘😘
...

Alaz, Ali ve Elif kapının açılmasını beklerken ne birbirlerine baktılar ne de konuştular. Alaz korkuyordu, baba olacağını öğrendiği gün doğmamış bebeğini kaybetmenin acısını da yaşamak istemiyordu. Bunların bir hata olduğunu, Asi'nin bebeklerine kıymadığını duymak istiyordu sadece...
Zaman geçtikçe ve kapı açılmadıkça Alaz'ın hem korkusu hem de gerginliği artıyordu ve daha fazla dayanamadı ve eliyle kapıyı çalmaya başladı.
'Asi! Asi aç şu kapıyı! Asi! İçeridesin biliyorum! Asi! Aç şu kapıyı! Asi!'
Alaz hiç durmadan hem bağırarak konuşuyor hem de kapıyı çalmaya devam ediyordu. Hemen arkasında Ali ve Elif ne yapacağını bilemez bir halde sessizce bekliyorlardı. Alaz kapıyı çalmaya devam ederken bir anda kapı açıldı ve Tolga kapının önünde kısa şortu ve atleti ile dikilerek olayları anlamaya çalışır gibi bakmaya başladı. Uykudan yeni uyandığı belliydi, Alaz daha Tolga ne olduğunu bile anlamadan ona bir yumruk attı ve boylu boyunca arkasına doğru düşüp yere kapaklanmasına neden oldu, hızını alamamış olacak ki Tolga yere düştüğü an Alaz üstüne kapaklanıp yerde de onu yumruklamaya devam etti. Ali ve Elif Alaz'ı onun üstünden zor da olsa aldılar ve Alaz avaz avaz bağırarak onların elinden kurtulmaya çalıştı.
'Asi nerede? Senin burada ne işin var piçin oğlu, bak geberteceğim seni söyle Asi nerede?'
Alaz'ın sesi bütün evi doldurmuştu artık, bir anda üst katta bir odanın kapısı açıldı ve İki kişi birden aşağı doğru gelmeye başladı, Alaz sesleri duyduğu anda Asi diye bağırmaya başlamıştı tekrardan,
'Asi nerdesin, gel buraya da bu orospu çocuğu ile burada ne işin var anlat. Bak katil olacağım Asi nerdesin.' Sesler merdivenden aşağı indi ve bir anda Şebnem Arkan ve Rüya Arkan karşılarında bitti, Asi hala görünürde yoktu. Alaz, Ali ve Elif'in elinden kurtulup sakin kalmaya çalışan bir ses tonu ile konuşmaya çalıştı.
'Asi nerede?' Sesinde bir rahatlama da söz konusuydu, Asi'nin burada Tolga ile tek olduğu düşüncesi bile onu delirtmeye yetmişti.
'Asi burada değil Alaz, boşuna olay çıkarma. Tolga'nın ne suçu varda ona saldırıyorsun? Defol git hemen buradan!' Rüya o kadar ruhsuz konuşmuştu ki Alaz bir an onu bu kadar kırmanın vicdan azabını yaşadı, kız tam bir ruh gibiydi karşısında...
'Asi nerede Rüya, bebeğim...Asi hamileymiş...Benim bebeğime. Nerede o söyle lütfen.'
'Asi burada değil Alaz, bebek falanda yok... Asi aldırdı onu... Peşine intikam için düşmüş ve hiç çekinmeden bu intikam uğruna ablası ve kendisini kullanmış bir adamın çocuğunu tabiki doğurmayacaktı.' Rüya nasıl ruhsuz bir şekilde konuştuysa, annesi Şebnem hanımda bir o kadar nefret dolu konuşmuştu.
'Yapmaz...Benim sevdiğim kadın çocuğumuza dokunmaz. Yapamaz, Asim... yapmaz.' Alaz konuştukça kelimeler boğazına diziliyordu.
'Nerede o, Asi nerede?'
'İngiltere'ye gitti, öğleden sonra biletini aldı ve gitti hemen. Çocuğu da orada aldırdı zaten, yasal süre geçtiği için burada aldıramazdı. Asi senden nefret ediyor Alaz, seni asla affetmeyecek. Senin yüzünden çocuğunu aldırdı. Şimdi defol git buradan ve bir daha asla kardeşimi arama.'
Alaz şok olmuş bir şekilde duyduklarını sindirmeye çalışıyordu, yan tarafta Tolga yanına gelen Rüya'nın yardımı ile ayağa kalktı. Rüya Ali'ye dönerek konuşmaya devam etti.
'Ali sana haber veremedik, bizim evde Tolga'ların evi de polis tarafından kapatıldı, depo ve bodrum katlar delil için tekrar aranacakmış. Buna yazlık ve kışlık bütün evlerde dahil oldu ve biz otele gitmek zorunda kaldık ama Asi burada olunca tekrar buraya geldik. Asi gün içinde İngiltere'ye geçince ise bizde otele gitmek yerine burada kalmaya karar verdik. Tolga'nın mal varlığına da el konulduğu için onu da ben çağırdım buraya, mağdur olmasın diye. Senin için sorun olmaz değil mi burada kalmamız?'
'Olmaz tabiki-' Ali konuşmasını bitiremeden Alaz konuşmaya başladı.
'Olur! Hem de çok büyük bir sorun olur. Hemen yarın buradan çıkıp gideceksiniz. O kızınıza da söyleyin Şebnem Hanım, onu asla affetmeyeceğim, ben onu gerçekten sevdim ve o benim bebeğimi öldürdü.' Alaz sözleri bitince arkasını dönüp gidecekken Ali ve Elif'in tepkisiz ona baktığını gördü. Herkes onun neden evde kalamayacaksınız sözünü anlamaya çalışıyordu.
Alaz, Ali'ye dönüp konuşmaya devam etmek zorunda kaldı,
'Haydi Ali abisi gitmiyor muyuz? Ayrıca bir Soysalan olduğuma göre ailenizden ilk isteğim bu evin direk satılması olacak. Hatta mümkünse yakılması da çok işime gelir.'
Rüya şok olmuş bir şekilde,
'Soysalan mı? Ne saçmalıyor Ali... O bir polis, ne alaka Soysalan olması...' Rüya şaşkınlıktan konuşamamıştı, cümlesini bitiremedi ve sustu.
'O Alaz Rüya, kaçırılan ikiz kardeşlerim Alaz ve Çağla'yı biliyorsun. Onları bulduk, Alaz benim kardeşim olan Alaz işte.' Dedi. Rüya ve Tolga şok olmuş bir şekilde onlara bakarken, korkudan rengi çekilmiş biri daha bakıyordu Alaz'a. Şebnem Arkan nefesinin kesileceğini düşündü bir an hatta, bu nasıl olabilirdi. Alaz nasıl kaçırılan ikizlerden biri olabilirdi...
Alaz herkes şok içinde bakarken tekrar konuşmaya başladı,
'Yarın evimi terk edeceksiniz. Kızınıza da söyleyin onu bir daha görmek falan istemiyorum. O gerçekleri öğrenecek ve elbet bir gün beni anlayacak ama ben onu ömrüm boyunca asla affetmeyeceğim.' Dedikten sonra evden çıktı ve arabaya yürüdü, hemen sonrasında Ali ve Elif'te arkasında geldiler ve arabaya binip oradan uzaklaştılar. Arka koltukta oturan Alaz yol boyunca hiç konuşmadı ama Elif ve Ali onun sessizce ağladığını ve gözyaşlarının yanaklarından düştüğünü aynadan görebiliyorlardı. Elif'te yan koltukta ağlıyordu ve Ali'de belirli bir zamandan sonra göz yaşlarının yanağından düştüğünü hissetti. Yol hiç olmadığı kadar uzun sürmüştü.
....
Asi bütün konuşmaları üst katta saklandığı yerden duymuştu zaten. Alaz bir Soysalan mıydı? Bu nasıl olabilirdi, her gün yeni bir şey öğreniyordu ve öğrendiği her yeni bilgi karşısında daha da çöküyordu, kaldıramıyordu artık hiçbir şeyi.
Alaz'ın bebeği enin de sonunda öğreneceğini bildiği için kendisi önce davranmış ve Elif'i arayarak aldırdığını söylemişti, ama Ali'nin Alaz'ı alıp buraya getirmesi ihtimali tam bir sürpriz olmuştu onun için, kapı çaldığı zaman yataktan nasıl korku ile fırladığını ve saklanmaya çalıştığını hayal meyal hatırlıyordu. Bu kadar aksiyon ona iyi gelmiyordu, karnındaki bebeği içinde iyi değildi. Amacı Elif'in gidip ona bunu söylemesi ve Alaz'ın ondan vazgeçmesiydi, Elif'in önünde sonunda verdiği sözü bozup Alaz 'a bebeğin varlığını söyleyeceğini biliyordu çünkü. İşler istediği gibi gitmemişti işte, yine bir yalanı ayağına dolanmıştı. Alaz bebeği aldırdığına inanmamış ve ne hikmetse bir Soysalan olarak bu eve gelmişti...
Alaz Soysalan, Asi bu bilgiyi algılamakta zorluk çekerken geçmiş sahneler tek tek gözünün önünden geçmeye başlamıştı. Ali'yi partide ilk gördüğü gün verdiği tepki, Serhan ve Neslihan Soysalan'ı yemekte gördüğü zaman ki durgunluğu, Ece'ye olan aşırı sevgisi... Taşlar aslında yerine oturuyordu ve bu Asi'nin daha da canını yakıyordu. Alaz Soysalan olduğunu başından beri biliyordu demek ki ve bu da planının başka bir parçası olmalıydı...
Az önce Asi'ye nefret kusarak gitmesine de ayrıca şaşırıyordu. Ailesini ve Tolga'yı evden kovmuştu, birgün Asi beni anlayacak ama ben onu affetmeyeceğim ne demekti mesela. Hem kendisini planı için kullanmış olan o hem de suçlu olan kendisi değilde Asi diye mi düşünüyordu Alaz...
Düşünceler beyninde bir denizdi şimdi, Alaz'ın birlikte oldukları süre boyunca söylediği cümleleri 2 gündür ilk kez düşünmeye başladı. Hep mecburum bunu yapmaya, istesem de bırakamam, sen beni istemezsin zaten gerçeği öğrenince diyordu. Alaz haklıydı Asi gerçeği öğrenmişti ve onu istemiyordu.
....