B16

18 2 2
                                    

      Evet. Bugün o korkunç günün ardından geçen 7. Gün ve şuanda okula gitmek üzere yatağımdan kalktım. Artık kızıl saçlarımı da kimseden saklama ihtiyacı duymuyordum. Okuldakiler bile alışmıştı. Tam bir şu winxteki Bloom' a benziyordum. Ama bu halim çok daha güzledi. Sonra banyonun yolunu tuttum. Ilık bir duş aldım. 

     Duştan çıktım ve üstümü giyindim. Şu anda üstümde çok güzel bembeyaz bir yaz elbisesi vardı. Hemen odamdan çıktım ama bir şeye çarptım. Kafamı kaldırınca Batu olduğunu fark ettim. Sonra "pardon" diyerek koşa koşa mutfağa gittim. Çooook acıkmıştım. Duru ile Asya önce birbirlerine baktılar sonra da güldüler. Ben de ne yapayım sofraya kurtuldum. İçeri Çağan ve Poyraz girdi. Sonra Çağan "uzaktan görenler de seni hanımefendi bir kız zannedecekler. Şu zerafetle falan ama bir de içini görsünler bir daha tövbe ederler yemin ediyorum. Yavaş ye kız boğazında kalacak!"diye beni uyardı ama ben dinlemedim. Çünkü önümde harikalar dünyasından tarhana çorbası ve patates kızartması duruyordu. Bu ikiliyi çook seviyordum. Çağan somurtarak "hıh kime diyorsam. " Derken lokmamı yuttum ve "daha ne istiyon ya benden. Bi Winx kızı olmadığım kaldı onu da oldum daha ne yapayım. Bir yemeğim kalmıştı karışmadığınız asıl sana hıh!" Dediğimde kahkaha attı. Arkadan gelen Batu Çağan' ın dizine güzel bir tekme geçirdi ve Çağan'ı önümde diz çöktürttü. Bu sefer biz gülüyorduk. Sonra Batu "özür dile bakayım. Tabi tekrar bulaşık yıkamak istemiyorsan." Dediğinde Çağan burnunu çekerek "üff ve sen nereden çıktın. He bu arada onun abisi olarak onu sana vermem kurma hayal. Iıı heh özür dilerimmmmm" dedi. Batu anında ensesine bir şaplak patlattı. Tekrar gülmeye başladığımızda Batu"sana soran yok zaten" dedi ve masada karşıma oturdu. Sonra Duru Çağan' ın yanına gitti ve "niye uğraşıyorsun onlarla. Böyle devam edersen sonun böyle olur işte." Diyerek güldü ve onun kolundan tutarak ayağa kaldırdı. Çağan "sadece bu günlük. O da Duru istedi diye. Ona göre. Gözüm üstünüzde." Dedi ve Batu' nün yanına oturdu. Duru ve Asya da yerleştiğinde yemeğe devam ettim.

     Yemeğimi yedikten sonra ayağa kalktım. Evett. Bugün pazartesi. Ne dersim var. Konsantrasyon? Üstüne bi de su mu? Abi ne biçim dersler var. Neyse rahat rahat uyurum ben de. Sonra su dersi için kitabımı aldım ve odadan dışarı çıktım. Asya saçlarını örüyor, Duru ise üstünü giyiniyordu. Oturma odasına girdiğimde karşımda çoktan hazırlanmış Batuyu gördüm. Batu da beni gördü. Sonra karşısındaki koltuğa oturdum. Sonra Batu "bu arada bugün çok güzel olmuşsun." Dediğinde yanaklarımın kızardığını ikimiz de fark ettik. "Te-teşekkür ederim." Dedim. Sonra Batu "sen her iltifat aldığında kızaracaksan işimiz var seninle" dedi ve güldük.

    Artık okula gidebilirdik. Herkes hazırdı. Ayakkabılarımızı giydik ve dışarı çıktık. Bugün yolun kenarında çok sevimli bir civciv gördüm. Evet bir kuş. Hemen yanına gittim. Bacağı yaralıydı. Asya arkamdan bağırmıştı ama ben gülerek geçirmiştim. Neyse heh bacağı yaralıydı. İyileştirme gücümle iyileştirdim. Çok tatlıydı. Ona sarılmadan bırakmazdım. Çok pofidikti. Ben sarılırken bir flaş patladı. Flaşın patladığı yere döndüğümde elinde fotoğraf makinesi ile Duru duruyordu.

 Flaşın patladığı yere döndüğümde elinde fotoğraf makinesi ile Duru duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Cidden güzel çekmişti hakkını yemeyeyim şimdi. Ahh evettt bu sayede kuşla bir anım kaldı. Asya arkamdan "hadi Ekim. Kuşu bırak da gel geç kalacağız." Dediğinde kuşu dala bıraktım ve Asyaları takip ettim. Zaten bir kaç dakika içinde okulda olacaktık.

.

.

.

Bu günlük bu kadar sevgili okurlarım. Yorumlarınızı bekliyorummmmmm. 

Hoşça kalın

🔥💦💨☘️🧠

♥️💙🤍💚💜


Elementlerin KoruyucularıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin