Yürümeye başladım. Aslında şuanda bacaklarımın üstünde zor duruyordum. Titremeye başladılar. Ayrıca neydi bu adamın bana karşı nefreti? Neden? Hıh korkmanın kimseye faydası yok Ekim veya Vanessa. Şu halime bakılırsa daha ismine bile karar verememiş vaziyetteyim. Bir anda zihnimde bir ses duydum.
— Ne olursa olsun vazgeçme Vanessamm
Bir kadın sesiydi. Tüylerim ürpermişti. Neler oluyordu bana? Şerefsiz adam tekrar konuşmaya başladı
— aaa noldu bakım sana? Hmmm yoksa korktun mu? Aslına bakarsan geçmişinden korkucaksan seni anlayabilirim küçük velet.
— kes sesini adi herif!
— aaa hiç bir prensese yakışıyor mu o prenses yüz karası olsa bile?
— sana az önce kes sesini demiştim diye hatırlıyorum ama anlamıyorsun anlaşılan.
— anlamıyorum. Anlatsana.
Arkama aniden döndüm ve bir elimle yüzüne yumruk geçirdim. Diğer elimle küre yapıp karnına geçirdim. Elbiseyi yukarı toplayıp hemen koşmaya başladım. Bir taraftan kulaklıklptakilere cevap veriyordum.
— Ekim, Ekim iyi misin? Ne oluyor orada? Söyle sana bir şey yaptılarsa gelip kendi ellerimle boğacağım onları. EKİM!(Batu)
—Ekim kızım bak hiç komik degil ses ver bari.(Çağan)
— Ekim!! Derhal cevap ver(Asya)
Asya kulağımın içine etmişti. Biraz daha bağırmasına izin vermeden konuştum.
— iyiyim. Sıkı tutunun çünkü büyük bir patlama yaşanacak.
Ben bunları söylerken Duru çığlık attı. Kulaklıkta bir cızırtı çıktı.
— Duru!(Ekim)
— hıh beni gerçekten yendiğini mı düşündün Vanessa! Hadi seninle bir oyun daha oynayalım. Hangi arkadaşının odasındayım? BUL BENİ!
Ihhh evet. Lanet olası az önce onun gölge klonunu yendim. Off lanett olsun. Koşarak Durunun odasına gittim. Kulaklıkları öğrenmişlerdi. Şuanda ne konuşsam onlar da duyacaklardı. Duru bir kez daha çığlık attı. Hızla merdivenleri çıktım. Oda tam karşımdaydı. Ama benim tek gördüğüm odanın içinde hemen karşımda olan yatakta kanlar içinde yatan Duru' ydu. Her şey benim yüzümdendi.
— Ekim noldu bir şey söyle!(Batu)
— Duruya bir şey mi oldu Ekimm!(Çağan)
— Ekim konuş bizimle!(Asya)
— Ekim neler oluyor? (Poyraz)
—K-kan var(Ekim)
— Ekim ne!(Çağan)
— ııı arkadaşınız konuşamayacak anladığım kadarıyla. Şuanda arkadaşınızın kulaklığından tekrar konuşuyorum. Arkadaşınız önümde kanlar içinde yatıy-
— Seni gebertmezsem adam değilim. Ne yaptın lan Ekime? Seni geverteceğim!(Batu)
—a yok canım diğeri. Şu minnoş olandan. Neydi hah Duru.
—Ne diyosun lan sen!(Batu)
—Seni geberteceğim. Ne yaptın lan Duruya. Duru duru duyuyorsan bir şey yap lütfen DURU!
—üzgünüm ama duyamaz. Neyse bende diğeriyle oynamaya başlayacağım. Kısa bir aradan sonra görüşmek üzere.
Duru karşımda kanlar içindeydi. Gözlerim dolmuştu. Onun ne suçu vardı ki! Keşke keşke tüm her şeyi yalnızca ben çekseydim. Hepimiz mahvolduk ve hepimizi mahveden bendim. Ben bir hiçtim. Ben hiçbir şeyi hak etmeyen, krallığın yüz karasıydım.
Adam saçımdan tuttu. Beni sürükleyerek duvarın dibine getirdi. Ellerimi kelepçeledi. Ayaklarımı bağladı. Sonra da ağzımı. Ardından adamına işaret verdi. Duruyu götürüyorlardı. Gözlerimde tutamıyordum artık gözyaşımı. İmkanı yoktu. Akmaya başladı. Adam tekrar saçımdan tuttu. Yüzüme zafer kazanmışçasına bakıp
— gördün mü? Senin cezanda bu. Hahaha ben kazandım. Noldu sustun gibi. Şimdi sıra diğerlerinde.
—ı ı.ıhhhh
— kudurma be kızım. Senden mı başlayalım.
—hı hı
—peki bana uyar.
—Ekime dokunursan o elini kırarım(Batu)
—kırmak zorunda kalıcaksın o zaman.
Önce karnıma tekme attı. Acıyla inledim. Sonra eline bıçak aldı. Beni öldürmezdi ama hasar verirdi. Yani şuana kadar hep öyle yaptı. Bıçağı kalbime sapkamaya kalkıştı. Üstümdeki zırh buna izin vermedi. Adam "zekiymişsin" dedi. Ama bitirmesi. Tekrar karnıma yumruk geçirdi. Sonra tekrar tekrar tekrar... Artık ağzımdan kanlar akıyordu. Bilincimi kaybetmemek için zor duruyordum. Sonra eline tekrar bıçagı aldı. Bacağıma sapladı. Orada zırh yoktu. Canım çok yanmıştı. Sonra tekrar karnıma sapladı. Ne yazikki zırh sadece kalbimi koruyabilmişti. Buradan canlı çıkabilir mıydım? Emin değilim. Tekrar bıçagı çıkartıp sapladı. Nasıl bir cehennemdeydik. Kulaklıkltan herkesin çıldırdığı da anlaşılıyordu. Daha sonra adam bıçagı yere attı ve kulaklığımı aldı.
—kesin sesinizi. O öldü.
Ne demek öldü? Ben ölmedim. Ayağımı yandaki kimisine çarpıp vazoyu düşürdüm. Duyulmuş olmalıydı.
—hiç yakışıyor mu yalan söylemek?(Batu)
—birazdan ölücek ama küçük adam...
—bak seni hayattan silerim anladın mı beni!(Batu)
—ovv o zaman silinmeye hazır olayım.
—iyi edersin.(Batu)
Adam tekrar kulaklığı çıkarttı. Ardından bıçakladığı yere bir tekme daha attı. Ne yazıkki bu odalarda güç kullanamıyorduk. Bu yüzden iyileşme gücüm de etkisiz hale gelmişti. Her şey bulanıklaşmaya başladı. Galiba birazdan bilincini kaybedecektir. Her şey burada bitmiş miydi? Ölüyor muydum? Benim için her şey burada son bulacaktı. Hayatım yalanlar üstüne kuruluydu. Hiç kimseyi kurtaramamıştım. Tam tersine herkesi yakmıştım ve şimdi de gidiyordum.
Her şey iyice bulanıklaştığında hatırladığım son şey Batu' nün kapıyı kırıp içeri dalmasıydı. Şuanda istediğim tek şey gördüğüm bu görüntünün beynimin bana oynadığı bir oyun olmamasıydı...
.
.
.
Evett bu bölümünde sonuna geldik sevgili okurlarım. Lütfen oy vermeyi, düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. Sizleri çook seviyorum.
❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️☘️Hoşça kalın☘️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
NOT: BU BÖLÜM 5 OKUNMAYI GEÇMEDİĞİ TAKDİRDE YENİ BÖLÜM YAYIMLAMAYACAĞIM. BİLGİNİZE...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementlerin Koruyucuları
FantastikNormal ve sıkıcı giden hayatımın bir anda evimiz basılıp kaçırılmamla son bulmuştu. Beni artık yeni bir hayat bekliyordu. Fakat normal bir insan olarak değil Elementlerin koruyucusu olarak... Evimize gelmiştik. Kapıyı açtık ama ev talan olmuştu. Ar...