1 yıl sonra...
elektrik direği
Çanbin
Arkdşlr mrb okula gelmeyi düşünüyor musınızJiniret
Tatava yapma geliyozYine her gün yaptıkları gibi saçma konuşmaya başlamışlardı gülerek telefonu bıraktım. Hyunjin hâlâ yazmaya devam ediyordu. Changbin Felix Hyunjin ve ben çocukluktan beri arkadaşız. Changbin hyung matematik okuyor, 2.sınıfa geçti. Aslında mezuna kalmasa 3 olacaktı ama bu konuyu pek açmıyoruz.
Hyunjin ve ben hazırlık okuduğumuz için anca bu sene 1.sınıfa başlıyoruz.Ben Changbin'in her zaman dediği gibi -elektrik trafosu-elektrik mühendisliği, Hyunjin ise güzel sanatlar okuyor. Bizim tavuk Felix hazırlık okumadığı için biraz gergin ve ortam yüzünden çekiniyor.
Bugün Hyunjin'in arabasıyla gelemedik beyefendinin bacağı ağrıyor.Young hyung bizi bırakmayı teklif ettiğinde kabul edip arabaya bindik,sohbet ederek geçen kısa süre içerisinde üniversiteye gelmiştik bile. Teşekkür edip arabadan indim. Mutluydum,sonunda 1.sınıf olmuştuk. Hazırlık 15 yıl gibi geçmişti.
Hyunjin'de arabadan inince bir kolumu boynuna atıp yürümeye başladım, ikimizde fazlaca keyifliydik.
"Yavaş yürü az, bacaklarım ağrıyor."
Bu dediğiyle kocaman gülümsedim. Sürekli şikayet eden bir yapısı vardı.
"Ya alt tarafı dans ettin, dede misin sen ya?Neden hemen bacağın ağrıyor?"
Ters bakışlarını çok sevdiğim için sözlerimi esirgemiyorum.
Ters bakışları bir anda yumuşadı ve sinsi bir gülümseme yer aldı yüzünde. Bu beni korkutmaya yeterdi. Çünkü o aklından geçenler her zaman beni yoracak şeylerdi.
"O zaman bugün akşam beraber dans ediyoruz kankim. Sen dede değilsin bacakların ağrımaz hem."
Kesinlikle istemiyordum, olduğum yerde ağzım yarı açık ona bakarken kahkaha atarak popoma vurdu ve önden yürümeye başladı.
"Ben onu mu demek istedim ya?"
Kesinlikle cevap vermiyordu, dans etmem için bir fırsat bulmuştu ve tabi ki kaçırmıyor.
"Ya huncin."
"Ya sana diyorum hamur."
Arkasından bağıra bağıra ilerlememi kesinlikle takmadan güzel sanatlar fakültesine girdi. Girdikten sonra öpücük atmayı da ihmal etmemişti tabi ki. Heykelleri aratmayacak bir güzelliği vardı. Bugün full kahverengi giymiş sarı saçlarını iyice dağıtmıştı. Kusursuzdu gerçekten.
"Görüşürüz çıkışta köpekcik."
"Görüşürüz." Dil çıkardığımda o da dil çıkarıp çeşit çeşit heykeller, portreler dolu girişten sınıfına doğru ilerledi. Ben de ilk dersimin olacağı amfiyi bulmak için yürümeye başladım.
Üniversitemiz kocamandı. Changbin hyung ve Felix'i daha bulamamıştım bile. Telefonu elime aldığımda çıkışta buluşmaya karar verdiklerini gördüm. Yavaş adımlarla amfiye doğru yürüdüm,acelem yoktu hem hazırlık okuduğum için okulun yabancısı değilim.
Yabancısı değilim desem bile hazırlık okurken girdiğimiz derslikler çok çok küçüktü ve ben daha önce bir amfide ders görmemiştim. Amfiye girer girmez en önlerde profesör'e yakın olabileceğim bir yere oturdum. Yavaş yavaş insanlar gelmeye başlıyordu ve 150 kişilik sınıfın içinde tek kalmak şu an beni strese sokmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cingulomania' |Chanmin
Fanfiction•Mpreg •Buna Cingulomania deniliyormuş biliyor musun? Yani bir kişiye sarılmak için çok fazla istek duymaya, özlediğimiz kişiyi kollarımız arasında sımsıkı sarma ihtiyacımıza verilen bir ad. Benim istediğim o kişi, sensin. Chanmin,