5. bölüm

6.3K 203 93
                                    

....

Yemeğimizi yedikten sonra eve gittik. Saat 14.00 olmuştu.

Mirzah acil bir işi olduğunu 2 saate geleceğini söyledi.
Bende yukarı Mirzah'ın odasına çıkıp oradan kıyafet alıp, Mirzah'ın odasında giyindim.

Açıkçası sadece bir yemek yemeye gittik ama çok yoruldum.
Kendimi Mirzah'ın yatağına bıraktım.
Kısa bir süre sonrada gözlerim kapanmaya başladı..

Mirzah'tan:

Evden çıktığımda hemen arabamı depoya sürdüm. O şerefsize Gizay'ım korkmasın diye bir şey yapmamıştım.
Ama şimdi o güzelime bakan gözlerini oyacağım.

Depoya geldiğimde Ömer beni bekliyordu.
"Abi senin için içeriyi hazırlattık"
Yüzümde pis bir sırıtış oluşurken.
İçeriye girdim.

Faruk itini sandalye ye bağlamışlar dı.
Faruk a yaklaşırken konuşmaya başladım.
"LAN OROSPU ÇOCUĞU SEN BENİM KARIMA NASIL BAKARSIN LAN!?"

diyerek yüzüne yumruğu yapıştırdım.
O an aklıma geldikçe sinirleniyordum.

Yüzüne yumruklarımı art arda
atmaya başladım.

Bayıldığında durdum .
Yüzü kandan görünmüyordu.

"Uyandırın şunu!"

Adamlarımdan biri yüzüne soğuk su atınca kendine geldi .

Yanımıza dizilmiş olan işkence aletlerime bakarken , elime ince, demir sopa aldım.
"Şunu güzel bir şekilde ısıtın"

Faruk yapacağımı anlayınca yalvarmaya başladı.
"Mirzah yapma bak özür dilerim söz bidaha olmayacak"

"KES LAN SESİNİ! SEN BENİM KARIMA O ÇİRKİN GÖZLERİNLE BAKMAYA NASIL CÜRET EDİYORSUN!"

Isıtılmış demir sopayı getirdiklerinde, elime ısı engelleyici eldiven taktım.
Demir sopayı elime aldığımda hiç düşünmeden, Faruk denilen piçin sağ gözüne soktum.

Depoda sadece Faruk un acı bağırışları duyuluyordu.

Sonra sağ gözünden çıkarıp, sol gözüne soktum.

Sonunda dayanamayıp bayıldı.
"Ömer"
" Efendim abi"
"Ben yokken bu itle bı güzel oynayın"
Ömer dediğim şeyle sırıtmaya başladı.
"Tamamdır abi "

Şimdi sırada Gizay'ımın yanına gitmek var. Beni bu kanlı gömlekle görmesin diye, depodaki odama çıkıp, üzerimi değiştirdim.

Arabaya bindiğimde bugün Gizay'ı öptüğüm aklıma geldi.

Kendimi o an hiç tutamamıştım.
Ve 6 yıl sonra ilk defa 2 saaten fazla uyudum. O da Gizay'ım sayesinde oldu.

Nasıl oldu bilmiyorum ama Gizayla uyuyunca o kadar huzurlu hissettim ki.

Uyuyamadığım ilk yıllar çok uyku ilaçları alıyordum. Ama hiç biri etki etmiyordu.

Gizay benim ilacım oldu.
Ve şundan o kadar eminim ki Gizay'ın bana verdiği şansı sonuna kadar değerlendireceğim. Bana verdiği şanstan dolayı onu hiç pişman etmeyeceğim.

Eve geldiğimde ev çok sessizdi.
Salona baktığımda Gizay yoktu.
Kendi odasınada baktığımda yoktu.
Allah'ım nolur düşündüğüm olmasın.
Kaçmış olmasın.

Evin her yerine bakınca son olarak kendi odama bakma gereği duydum.

Odanın kapısını açınca gördüğüm manzara, içime su serpti.

Gizay yatakta bir kenara kıvrılmış uyuyordu.

Az önceki düşüncelerimden dolayı kendime kızdım.

Gizay'ımın yanına yaklaşıp, yanağına bir öpücük kondurup odadan çıktım.

Bu aralar şirketteki işleri çok aksatmıştım.

Çalışma odama girip, bakmam gereken dosyalara bakmaya başladım.

2 saat sonra....

Çalışma odamın kapısının tıklatılmasıyla kafamı dosyalardan kaldırdım.
"Gel!"
İçeriye Ahmet girdi.

"Abi kusura bakma rahatsız ediyorum ama kapıda bi kadın var seninle görüşmek istiyor"

"Tamam geliyorum iki dakikaya"

Tanımadığım birini eve alamazdım.
Bide evde Gizay'ım varken yanlış anlar falan Allah korusun.

Aşağıya indiğimde gördüğüm kişiyle sinirlerim yavaştan artmaya başladı, yüzsüz gibi nasıl gelebiliyordu.

Gizay'ımla benim evime.

"Elvin ne işin var burda?!"

"Aa kocacım hiç böyle laflar yakışıyor mu sana?"

Gizay'dan:

Yeni uyanmış, aşağıya su içmeye inerken, bı kadın sesi duymamla duraksadım

"Aa kocacım hiç böyle laflar yakışıyor mu sana"

Kocacım mı, duyduğum sözle indiğim merdivenleri geri çıkmaya başladım.

Hemen kendi odama girip kapıyı kilitledim. Gözyaşlarım benden habersiz akarken , sanki biri eline kalbimi almışta, sıkıyor gibi hissediyordum.

Nefes almakta zorluk çekiyordum.
Nasıl yani onca şey yalanmıydı yani.

Beni sevdiğini söylerken , ilk öpücüğünü bana verdiğini söylerken.

Şuan Mirzah a şans verdiğime o kadar pişmanım ki.

Benim bu evden acilen kaçmam lazım. Evli birinin yanına kendimi hapis edemem.

Hemen odanın içindeki dolaptan eşofman ve sweatshirt alıp giyindim.

Odanın balkonuna çıktığımda etrafında koruma kaynadığı gördüm. Ama nedense benim balkonumun altında ve etrafında koruma yoktu.

Hemen balkon demirliklerinin üstünden, evin kenarında ki duvar a atladım.

Ordanda yere atlayıp hızlıca ormanın içine doğru koşmaya başladım.

Hem ağlıyor hemde koşuyordum. Ben ne kadar aptalmışım. Böyle bir adama nasıl inandım, nasıl şans verdim .

Hala koşarken bi anda bir dala takılıp yere düştüm.

Kafamı sert bir şeye vurmamla , gözlerimin önü kararmaya başladı..


Bölüm nasıldı?

Bence bu kadar güzel olaylara küçük bir yanlış anlaşılma gerekiyordu.😁

Bidaki bölümde görüşüzz👋🏻

MAFYA'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin