Tebrik Ederim, Beni Pes Ettirdin!/Kırk Dördüncü

20 7 4
                                        

Gün, gece yarısını çoktan geçtiğinde Eda'yla sanki daha yeni arkadaş oluyormuşuz gibi bir hava vardı ortamda.

"Eee," dedi Eda karnımı sevip. "Adını ne koymayı düşünüyorsun?"

Milyon oldu aq.

"Yıldız."

"Eminim senin kadar güzel bir kız olacak."

Senin gibi orospu olmasın yeter!

"Hıhı," dedim başımı olumlu anlamda sallayarak.

"Seni seviyorum." Dedi.

Ananı sev. Uzak dur benden amk.

"Beni ifşalaman karşılığında sana para verdi, ne kadardı?" Dedim gözlerine bakıp.

Sanki hiç bu konuyu konuşmak istemiyor gibi yüzüme baktı. Piç.

"Bu konuyu konuşmasak?" Hep böyleydin zaten.

"Konuşup çözmeyeceksek benden de kızımdan da o uzak dur o halde."

"Tamam. Çok para verdi. Bilgi başına onbeş bin gibi düşün."

"Korkunç."

"Benim bazı şeyleri bildiğimi neden polislere söylemiyorsun?"

"Kendin itiraf etmeni bekliyorum."

"Etmeyeceğim."

"Keşke ölsen."

"Ya..."

"Sonsuza kadar böyle yaşa o zaman Eda. Beni ilgilendirmez. Kısa bir süre sonra evden gideceğim zaten."

"Gitme. Hep, her zaman beraber yaşayalım olmaz mı?"

"Olmaz Eda. Ya yarın bir gün aynı kötülüğü, ya da benzerini benim küçük kızıma da yaparsan?"

"Yapmam, gerçekten yapmam."

"Sana inanmıyorum." Gözlerim dolmuştu.

Gözlerimin dolmasına neden olan herkesten bir gün intikamımı alacağım!

"İnanmalısın." Dedi.

Konuyu değiştirdim. Yarın iş görüşmesi vardı. Tabi bildiğimi bilmiyordu ama kendisi ben yokken kendi telefonunu bilgisayarıma ikinci olarak kendi e postasını senkronize ettiği için bilmem mümkündü.

"Duşa gireceğim."

"İlk önce ben girebilir miyim?"

"Ben girsem daha iyi olacak. Uykum geliyor." Deyip koltuktan kalktım ve duşa doğru ilerledim. Kaymamak için terliklerimi giyerken yerin kaygan olup olmadığını kontrol ettim. Her an her şey olabilirdi değil mi?

Duşa adım attığımda, açtığım sıcak suyun üzerimde yayılarak günün gerilimini sürükleyip götürdü.

Ancak o an gelen sakinleştirici his, içimdeki fırtınayı yatıştıramadı.

İhanet ve aldatma düşünceleri kafamda dönüp duruyordu, etrafımda yükselen buharla karışıyordu.

Zihnimi saran yalanlar ve manipülasyon karşısında huzursuzluktan kurtulamıyordum.

Eda'nın, sırlar taşıdığını bilmek, kurduğumuz kırılgan barışı paramparça edebilirdi. İlişkimizin temelinde yalanlar ve aldatmacalar olduğunda, ona nasıl güvenebilirdim ki ben?

Yumruklarımı sıktım. Bu, bu yalanlar ve aldatmacalar örgüsünden kaçmak, kendim ve kızım için yeni bir yol çizmek için bir şanstı.

Ancak kendimi sabunla kapladığım halde pismişim gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum. Bazı kitaplarda okuduğum, klasik, kendimi ne kadar sert köpüklersem köpükleyeyim, kendimi kirli ve günahkar hissediyordum, hissine gelmiştim garip bir şekilde. En son ne zaman bu hisse denk geldiğimi anımsayamadım. Sık yaşamış mıydım?

GECENİN GÜNEŞİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin