Bir tarafta çocukluk aşkları Saffet ve Rozalin..
Diğer tarafta birbirleri için günleri sayan Berivan ve Yakup..
Peki hayat neden Saffet ve Berivan'ı bir araya getirmişti?
Neden hayat dördünü de yakıp yok etmişti..
Peki küllerinden geri doğabilecekle...
"Selamınaleyküm. Ben Oktay. Eşimi hastaneye getirdiğiniz için teşekkür ederim." Dedi elini Saffet'e uzatırken.
Saffet sertçe yutkunup elini sıktı Oktay'ın. Boğazında dolanan his neydi kendi de bilmiyordu. Ama nedense zoruna gidiyordu.
"Aleykümselam. Ben de Saffet. Biz de eşimle yolda giderken gördük...eşinizi.Yapmamız gerekeni yaptık." Dediğinde Oktay sağolun anlamında Berivan'a da baş selamı verdi. Berivan hafifçe tebessüm edip Saffet'e baktı dikkatli gözlerle.
Saffet ceketinin cebinden sigarasını çıkarıp Oktay'a uzattı. Oktay sigarayı aldı ama yakmadı. Saffet arabanın anahtarını Berivan'a verdi.
"Sen arabaya geç. Geliyorum birazdan."
Berivan tamam anlamında başını salladı. Arabaya giderken Saffet çakmağını uzattı. Sigara içerken Saffet, Oktay'ın yüzüne dikkatlice baktığında kan lekelerini gördü. Alnıda çok az şişmişti.
"İyi misin?" Diye sordu. Oktay sıkıntıyla alnını ovaladı.
"Değilim. Hanımla tartıştık. Ondan böyle oldu heralde. İnşallah bir şeyi yoktur. Bana söylemedi erken doğum riski olduğunu. Söylese..." dedi ama devamını getirmedi. Ne değişecekti? Kavga etmeyecek miydi? Tartışmayacak mıydı?
O sırada bir hemşire koşarak yanlarına geldi.
"Oktay Bey?" Dedi bir Saffet'e bir Oktay'a bakarken.
"Benim." Dedi Oktay sigarayı yere atıp söndürürken.
"Eşiniz Rozalin Hanım'ı acil sezeryana almamız gerekiyor. Doktor Bey sizinle konuşmak için odasında bekliyor. Lütfen acele edin." Dedi.
Oktay sıkıntıyla yüzünü ovaladı. Saffet'e döndü.
"Eyvallah. Tekrardan teşekkür ederim yardım ettiğin için. Allah'a emanet ol."
Cebinden kartını çıkarıp Saffet'e uzattı. Saffet gayri ihtiyari aldı. Cebine attı.
"Bir ihtiyacın olursa ara beni."
"Sen de beni arayabilirsin. Geçmiş olsun." Dedi Saffet.
Oktay hemşire ile çıkıp giderken Saffet merakla kıvranıyordu. Roza iyi miydi? Acil sezeryan? Erken doğum? Ya ona bir şey olursa? Ya bebeğine bir şey olursa? O gözleri neydi öyle? Acıyla yoğrulmuş gibi yüzü. O güleç ve mutlu kız gitmiş. Çökmüş kalmış. Hamile kadınlar kilo almaz mı? Niye Roza daha zayıf geldi gözüne? Neler yaşıyordu? Neler yaşatıyordu Oktay ona?
Eziyet mi ediyordu yoksa? Dövüyor muydu? Canını mı yakıyordu?
Dayanamadı. Hızlıca hastaneye girdi.
Berivan arabanın içinde sakince otururken kocasının hastaneye girmesiyle gözlerini yumdu.
Kolay değildi ki.
Unutmak o kadar kolay değildi.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.