Selam,
Son bölümde kaldığımız yeri unutmadım bölüme başlarken şaşırmayınız.
Bölüm başlığı Cem Adrian- Yalnızlık şarkısından
Umarım seversiniz.
"Bunu bize ne zaman söylemeyi planlıyordun? Mahkeme günü falan mı?"
"Alaz, dinle oğlum. Bak, sakin ol. Bu akşam babanızla birlikte söyleyecektik size."
"Artık yalan söyleme anne."
Alaz Çağla'nın ona ağlayarak getirdiği, üzerinde 'Anlaşmalı Boşanma Protokolü' yazan kağıtları elinde sallarken artık kimsenin kendisinin ergenliğine veremeyeceği kadar büyük sözlerle konuşuyodu.
"Bıktım artık bu evde her şeyi en son bizim öğrenmemizden. Ya Ece hasta ya. Hadi bizi geç. Ece'ye nasıl söyleyecektin? Kime anlatıyorum ben? Sen ne zaman, hangimizi düşündün ki?"
"Biraz daha bağırırsan öğrenecek sayende." Annesinin üzerine bu kadar gidilmesine dayanamayan Yaman konuşmuştu.
"Sen hiç araya girme zaten. Ne o baban çok harika biri mi çıktı? Bıraktın benim babamın peşinde 'baba baba' diye koşmayı."
"Alaz düzgün konuş." dedi Neslihan araya girerek.
"Ya yıllardır tek sorunumuz benim düzgün konuşmam mı? Biriniz zamanında konuşşanız böyle olmaz belki he?"
"Alaz, bak dinle oğlum. Baban gelsin eve konuşacağız zaten."
"Babam değil ya, babam değil, sen konuşacaksın. Sen istedin değil mi boşanmayı? Neyi yapamadı babam? Senin yerine de bizi çok sevdi diye seni sevemedi mi? Ne oldu?"
"Alaz ileri gidiyorsun. Böyle olmadığını biliyorsun oğlum."
"Bir şey söyleyeyim mi babamın gelmesine hiç gerek yok. Feride abla babam, ben ve Çağla'nın bavullarını toplar mısın lütfen. Biz babamın yanına gideceğiz." Alaz konuşurken gözlerini bir saniye annesinin yaşla dolu gözlerinden ayırmamıştı.
"Hayır, hayır olmaz"
"Ne olmaz ya dedem ve biricik oğlunla gül gibi geçinirsin artık. Siz doktorsunuz ya şimdi Ece'yi de iyileşince alır yanımıza babam."
Neslihan oğlunu anne yüreği ile ikna edemeyeceğini düşündü. Alaz'ın daha çok sinirleneceği gerçekleri söylemeye karar verdi.
"Hiçbiriniz reşit olmadınız ve benimle kalıyorsunuz." dedi sert bir şekilde.
"Bizi burada zorla tutamazsın" Her bir kelimesini bastırarak ve işaret parmağıyla sanki yeri itiyormuş gibi bağırarak söyledi Alaz.
Alaz'ın sinirlendiği annesinin çocukları yanında kalsın diye verdiği çaba değildi elbette. Hatta bu Alaz'ı normal şartlarda mutlu ederdi. Dört sene önceki Alaz'ı mutlu edecek şeyi düşünmeseydi annesi yanında kalması için uğraşıyor diye çok mutlu olurdu. Alaz annesi arkasından dış kapıya kadar koşup ona sarıldığı ve bırakamadığı için kalırdı evde. Hukuk sistemi öyle karar verdi diye değil.
"Yeter bağırma artık anneme." Yaman'ın karşısındaki manzaraya karşı sessiz kalması gittikçe güçleşiyordu.
"Sadece senin annen mi lan?" Alaz gözünün önünü görmesine engel olan öfkesi sebebiyle salonun ortasına kadar gelen dedesini görememişti. Özellikle herkesi ayrı ayrı sinirlendirmeye özen göstererek kelimelerini seçiyordu her zamanki gibi. Hatta bu sefer biraz argo. "Senin yüzünden ya. Her şey başından beri senin yüzünden. Geldin, hayatımızın ortasına sıçtın. Sonra o baban geldi peşinden çok lazımmış gibi. Annemin yıllarca içinde tuttuğu, hepimizin yüzüne baka baka yalan söylediği o büyük ..." durakladı Alaz. Burada seçeceği kelime en çok kimin canını yakacaktı. 'O büyük aşkı' dese...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Çocuklar
FanficYaman, Asi ve Cesur Zafer'in elinden kurtulduktan birkaç ay sonra Yaman ailesini bulsaydı nasıl olurdu. Çok uzatmadan Aslaz ve biraz da Yamlaz based bir kurgu olacaktır.